ABD’nin İran Saldırısı Sonrası Gözler Hürmüz Boğazı’nda
İsrail ile İran arasında haftalardır süren çatışma hali, küresel krize dönüşme eşiğine geldi. Son olarak ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik ağır bombardımanının ardından Tahran, misilleme adımlarını değerlendirmeye başladı. İran Parlamentosu, buna karşılık Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasını önerdi; son karar ise İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’ne bırakıldı. Bu olası adım, enerji piyasalarında büyük bir krizi tetikleyebilir. Uzmanlar, Hürmüz Boğazı’nın kapanmasının küresel arzda ciddi sarsıntılar yaratabileceğini söylüyor.
ABD SAHAYA İNDİ: DOĞRUDAN SALDIRIABD'nin savaşa doğrudan müdahalesi, bölgedeki dengeleri altüst etti. ABD’ye ait ağır bombardıman uçakları, kendi topraklarından havalanarak İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesisleri hedef aldı. Bombardıman sonrası uçaklar, İran hava sahasını terk ederek üslerine döndü. Bu gelişmeyle birlikte, çatışmanın sadece İran-İsrail hattında değil, çok taraflı bir savaşa evrilme riski ciddi biçimde gündeme geldi.
Bölgede gerilim tırmanırken, İran’dan gelen en dikkat çekici çıkış Hürmüz Boğazı’nın kapatılabileceği yönündeki sinyal oldu. İran Meclisi’nin önerdiği bu adım, ABD’nin saldırısına verilecek en etkili misilleme seçeneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Dünya enerji taşımacılığında kritik bir rol oynayan Hürmüz Boğazı’ndan her gün 20 milyon varilden fazla ham petrol geçiyor; bu da küresel arzın yaklaşık yüzde 20’sine denk geliyor.
DANSKE BANK UYARDI: TARİHİ PETROL ŞOKU KAPIDA OLABİLİRDanske Bank’ın yayınladığı analizde, Hürmüz Boğazı’nın kapanması durumunda küresel enerji sisteminin büyük bir şokla karşı karşıya kalabileceği ifade edildi. Uzmanlara göre, boğazdan geçen petrol ve LNG trafiği büyük ölçüde alternatifsiz olduğunu belirterek şu değerlendirmeye yer verdi:
“Enerji geçidinden geçen hacmin yalnızca küçük bir kısmı başka rotalara yönlendirilebilir. Trafiğin tamamen durması, dünya petrol arzını günde 18 milyon varilden fazla düşürecektir. Bu, küresel petrol arzının yaklaşık yüzde 20’sinin sistemden çıkması demektir.”
Danske Bank’ın analizine göre, Hürmüz Boğazı’nın olası kapanışı, son 50 yılın en büyük üç enerji krizinden — 1973 Arap Petrol Ambargosu, 1979 İran Devrimi ve 1990 Körfez Savaşı — daha derin etkiler yaratabilir. Özellikle LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) taşımacılığında alternatif rotaların olmaması, gaz piyasalarında ciddi dalgalanmaların kapısını aralıyor.
İRAN’IN SON KOZU: HÜRMÜZ’Ü KAPATMAKRaporda, Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasının İran için en son çare olabileceği vurgulanıyor. Böyle bir hamlenin ABD’yi daha sert bir askeri karşılık vermeye itebileceği ve İran ekonomisini ağır riske sokacağı belirtiliyor. Ancak artan yaptırımlar ve İran’ın doğrudan hedef haline gelmesi, bu radikal adımın ihtimal dışı olmadığını gösteriyor.
KÜRESEL EKONOMİYİ SARSABİLİRHürmüz Boğazı’nın kapanması durumunda, başta Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore olmak üzere enerjiye bağımlı ülkeler ekonomik olarak ciddi sarsıntılar yaşayabilir. Bu senaryoda Brent petrol fiyatlarının 150 doları aşabileceği, doğalgazda ise tedarik krizlerinin yaşanabileceği tahmin ediliyor. Uzmanlar, küresel enflasyonun artabileceği ve finansal piyasalarda sert dalgalanmaların görülebileceği uyarısında bulunuyor.