Gürsel Tekin'den Uyuşturucuyla Mücadele Çağrısı: Memleket Meselesi
Türkiye’de uyuşturucu bataklığına düşen gençlerin sayısı her geçen gün artıyor. Uyuşturucuyla mücadele konusunda sık sık paylaşımlar yapan, belgeseller çeken ve uyuşturucu bataklığına düşmüş gençleri kurtarmak için birçok çalışma yapan CHP’li Gürsel Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Bu bir siyasi mesaj değil, insanlık görevidir” dedi.
Tekin’in paylaşımı şu şekilde:Daha geçtiğimiz yıl Bağcılar’da, uyuşturucu illetini yerinde görmek, acıyı birinci ağızdan dinlemek, bu karanlığın gölgesinde çırpınan hayatlara dokunmak için bağımlıların yakınlarıyla bir araya gelmiştik. Henüz çocuk yaşta, kalemi defteri yeni tutmuş bir evladımızın nasıl bir bataklığa çekildiğini gözler önüne seren ifadeleri hepimizi yüreğimizden vurmuştu.
O gün orada söylediklerimiz çok netti: Uyuşturucu meselesi siyaset üstü bir meseledir. Peynir ekmek gibi satılan zehirin, Bağcılar’ın sokaklarında çocuklarımızın ellerine tutuşturulduğunu gördük, dinledik, anlattık. Anlatmaya çalıştık. “Bu sadece bağımlılıkla değil, bir memleket meselesidir,” dedik.
Ve bugün ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha acı bir şekilde karşımıza çıktı…
O gün yanımızda olan, bizlere yaşadıklarını anlatan genç kardeşimizin babası bugün beni aradı. O evladımız, bugün artık hayatta değil. İntihar etti. Sustu. Dayanamadı. Çığlıklarını duyan olmadı. Ve bu haberle içimize düşen kor ateş, yalnızca bir evladın değil, bu ülkenin geleceğinden kopan bir parçadır.
Ne acı ki, bu bir istisna değil artık. Birbirine günlerdir bomba atan ülkelerin savaşlarında bile bu kadar can kaybı yaşanmıyor. Ama biz bu savaşta her gün kaybediyoruz: Gençlerimizi, çocuklarımızı, kardeşlerimizi…
Uyuşturucu bir zehir değil, bir silah artık. Bu silah her gün bir hayatı alıyor bizden. Anne babalar, evlatlarını kurtarmak için çırpınıyor. Çaresizce emniyete başvuruyorlar. Her üç gençten biri bu bataklığın kıyısında. Çığlıklarını kimse duymuyor.
Buradan açık ve güçlü bir çağrı yapıyorum:
Bu karanlığa karşı sessiz kalamayız. Gençlerimizi kurtarmak, ailelere sahip çıkmak, bağımlı olanlara yeniden yaşama tutunacak bir dal uzatmak zorundayız.
Bu intihar bir rakam değildir. Bu, göz göre göre kaybettiğimiz bir candır. Uyuşturucu parası bulamadığı, işsiz kaldığı, umudunu yitirdiği için giden bir gençtir. Yoksulluğun, çaresizliğin, ihmalin çığlığıdır bu.
Bu bir siyasi mesaj değil. Bu bir insanlık görevi. Her birimiz, bu çağrıyı duymak ve harekete geçmek zorundayız.