Silivri Hürhaber imtiyaz sahibi Sevginar Uygun programımıza konuk oldu. Uygun sorularımızı cevaplarken gündeme dair açıklamalarda da bulundu. 

Silivri Hürhaber hikayesini kısaca bizlerle paylaşan Sevginar Uygun mesleğe nasıl başladığını şu sözlerle anlattı, "Ben 2001 yılında Silivri'de gazeteciliğe başladım. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Ve Sinema bölümü mezunuyum. Mezun olur olmaz Silivri'ye yerleştim. Aslında bu durum çok ilginç bulundu Silivri'deki insanlar tarafından. Ankara'da olmayı bırakıp nasıl Silivri gibi küçük bir yerde gazetecilik yapmayı istiyorsunuz diye. Ama ben daha sakin bir yerde mesleğimi daha iyi yapacağımı düşünmüştüm. 2001'de o zaman , 3. bölgede çok bilinen gazete olan Hür Bakış vardı. Biz İlhan Uygun ile birlikte buranın temsilciliğini bir süre devam ettirdik. 2003 yılında da Silivri'nin yerel gazetesi olarak Hürhaber'i kurduk. 2003 yılından bu yana da yani 22 yıldır yanılmıyorsam, günlük olarak yayınımıza devam ediyoruz. 

Hem meslektaşını hem de hayat arkadaşını elim bir olay sonucu kaybeden Sevginar Uygun yaşadığı  acı olaydan sonra devam etmek için nasıl bir motivasyon edindiğini bizlere anlattı. Uygun, "Gazeteyi İlhan beyle kurmuştuk, eşim oluyor kendisi. Ben hep İlhan olmazsa bu gazeteyi yayınlamaya devam edemeyeceğimi düşünüyordum. Çünkü, yerel basın, gazetecilik birazcık erkek işi erkek gücü. Ben daha işin mutfak kısmındaydım o zaman. Ama başka bir iş yapmayı bilmiyordum açıkçası ve sonuçta devam eden bir iş, işleyiş vardı. Burada çalışan insanlar vardı, yaptığımız ilan anlaşmaları, abonelikler mevcuttu. Bir şekilde hayata tutunmamız gerekiyordu. O zamanlar ortaklık teklifleri de geldi, birçok insan bunu devam ettiremeyeceğimizi de düşündü. Ama biz İlhan bey olmadan da Hürhaber’i sürdürdük. Deyimi yerindeyse bayrağı ondan devraldık. Yere düşürmeden işimize, faaliyetlerimize devam ediyoruz. 

Bağımsız gazeteleri ekonomik anlamda döndürmek günümüz şartlarıyla bir hayli zor durumda. Hürhaber imtiyaz sahibi Sevginar hanım bu önemli konuya değinerek şunları söyledi, "Basın İlan Kurumu birçok konuda eleştiriliyor kamuoyunda. Sizlerin de bilgisi vardır illa ki. Hürhaber bugün Silivri'de yayın hayatına devam ediyorsa Basın İlan Kurumu sayesindedir, oldukça büyük avantajını gördük. Çünkü siyasiler bir nedenle bir şekilde, ekonomik baskı altına almayı deniyorlar yayın kuruluşlarını. Ama Basın İlan Kurumu bugüne kadar bizim arkamızdaydı. İktidara on tane olumlu haber yaparsınız bir tane eleştiri olduğunda tahammül etmeleri zor. İlk iş olarak da zaten ekonomik olarak sizi baskılamaya çalışıyorlar. Ben Basın İlan Kurumu'nun, dik durma konusunda bana güç verdiğini söyleyebilirim. Resmi İlan alıyoruz, abonelik sistemini günümüzde biz hala devam ettiriyoruz. Bunu diğer meslektaşlarımla paylaştığımda onlara ilginç geliyor. Silivri, her ne kadar İstanbul'un ilçesi de olsa kasaba kültürü burada hala devam ediyor. Silivri tek basılı yayın kurumuna sahip çıkıyor. İnsanlar size elinden geldikçe destek olmaya çalışıyor.  Silivri'nin marka değeri olan isimlerinin desteğini de çok hissediyoruz. Buna şöyle örnek vereyim, bir tane firma var adamlar fabrika inşa ediyorlar ama bizim yerel gazetemize yıllardır ilan veriyorlar. Yerel gazeteden inşaat firması ilanı görüp de fabrika yaptıran insan yoktur. Ama onlar da yayıncılığımıza ve Silivri halkının doğru haber alma özgürlüğüne destek vermiş oluyorlar. Kısaca bizler ekonomik anlamda bu şekilde ayakta kalıyoruz.  

Bir parantez de çalışma arkadaşlarım için açmak istiyorum. Yerel Basında çalıştığınız zaman reklama da siz bakıyorsunuz, habere de siz bakıyorsunuz yeri geliyor gazete dağıtımında aksaklık çıkıyor, siz gidiyorsunuz. Bu hem çalışanlarımız hem de benim için gazetenin sahibi olarak da geçerli. İnsanlar şaşırıyorlar, habere sen mi gidiyorsun diye. Evet. Bence habere gitmek bu işten kopmamak, bu işin heyecanını diri tutmak açısından da değerli. Habere de gidiyoruz, ilan görüşmesine de gidiyoruz, her şeye gidiyoruz". 

Sevginar Uygun, İBB'ye yönelik mali suçlar soruşturması kapsamında İstanbul'da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere birçok belediye başkanın da gözaltına alınmasına ilişkin, Silivri halkının nasıl bir tutum sergilediğinden ve gazetenin bu olayları karşı takındığı tavrı, "Bizler yerel gazete olduğumuz için Büyükşehire de bağlıyız. Silivri'nin dışındaki olaylarla ilgili gelişmeleri, vatandaşlarımız zaten ulusal medyadan da takip ediyor. Yani biz sadece İBB'ye yönelik soruşturmalar değil, genel konulara da çok girmiyoruz. Hani bizim gazeteyi incelediğinizde görürsünüz zaten Silivri'deki CHP İlçe Başkanı ne söylemiş, Ak Parti İlçe Başkanı ne demiş, Belediye Başkanı ne açıklama yapmış… Onların bu konularla ilgili söyledikleri bir şey olduğunda biz tabi ki bunlara yer veriyoruz. 

Kişisel olarak bir gazeteci gözüyle görüşümü merak ediyorsanız, artık iş çığırından çıktı. Bu olayların siyasi operasyon olduğuyla ilgili kişisel görüşüm var. Silivri'deki halk da böyle düşünüyor. Birebir bu gündem tabi ki  halk arasında da konuşuluyor. Silivri Cezaevi'nin ilçemiz sınırlarında olması sebebiyle de nerdeyse her gün gündem bu olabiliyor halk için. Artık gerçekten yargının tarafsızlığı konusunda çok ciddi şüpheler var kamuoyunda. Biz de aynı kaygıları yaşıyoruz. Umarız adalet bir an önce sağlanır ve bu konular da gündemimizden kalkar" şeklinde ifade etti. 

Silivri Belediyesi'nin verdiği ihalelerde göze çarpan herhangi bir usulsüzlük mevcut mu? Hürhaber’in konuyla alakalı nasıl bir tutum sergiledikleri hakkında açıklama yapan Uygun, "Belediye'nin ihalelerinde bir usulsüzlükle ilgili süreç şu anda gündemimizde yok. Kısa bir süre önce bir tarih yanlışlığı ile ilgili haber düşmüştü kamuoyuna. O ihale de iptal edildi zaten. Yani belediye, çok yeni bir belediye. Çok muazzam kaynaklar da yok, öyle ihale süreçlerinin işlediği bir dönemde de değiliz açıkçası. İhaleleri biz yayınladığımız için çok iyi biliyorum, neredeyse 2-3 ayda yine 2-3 tane ihale anca oluyor. Yani ekonomik olarak belediyenin de çok iyi durumda olmadığını biliyoruz. Zaten bunları belediye başkanımız da meclis toplantılarında da gündeme getiriyor. Krediler çekiliyor, işte bir şekilde belediye döndürülmeye çalışılıyor. Harıl harıl bir ihale sürecimiz yok". 

2024'te Yerel Seçimlerinde Silivri Belediye Başkanı CHP’li Bora Balcıoğlu oldu. ‘Yerel basın olarak, bu güne kadar geçen sürede Balcıoğlu'nun hizmetlerini gazeteci gözüyle nasıl değerlendiriyorsunuz?’ Sorusuna şu şekilde yanıt verdi, "Biz hizmet ve yatırım konusunu  yoğun yaşadığımız bir dönemi geride bıraktık. Bir önceki Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'dı, Cumhur İttifakı'nın adayıydı. Hem Ak Parti'nin hem MHP'nin hükümet desteği alarak yaşadığı altın çağı diyebiliriz yatırımlar konusunda. Ve Volkan bey MHP grup sözcüsüydü büyükşehir belediyesinde. Biz o zaman da şunun yorumunu yapıyorduk, CHP'den daha etkin olarak İBB hizmetlerini Silivri'ye getiriyor diye. Yani, Silivri halkı böyle bir seçim yaptı. Hizmet açısından  Silivri'nin hiçbir sıkıntısı yoktu. CHP'li biri seçildiğinde hizmet ve yatırımlarda geriye gideceğimizi, ekonomik olarak da hükümet desteğini alamayacağımızı biliyorduk. Ve biz bunu yazıp çiziyorduk zaten. Ama demokrasiye inanmak zorundayız, sandıktan çıkan her isme de saygı duyuyoruz. Sonuç olarak yatırımlar konusunda gerileme yaşıyoruz açıkçası ama bu zaten bilinen, beklenilen bir şeydi.  

Yereldeki hizmetler ve yatırımlardan memnun olmasalar bile insanlar, CHP'li başkanlara yapılan operasyonlar doğrultusunda CHP’nin buradaki temsilcisini koruyor. Yani şu an halk, zaman “Balcıoğlu'yu eleştirme zamanı değil” diyor. Türkiye genelindeki belediye bazlı haksızlık Silivri Belediyesi’nde, Bora Balcıoğlu'nun avantajı oluyor. Bunu bir örnekle açıklamak da isterim. Ekrem İmamoğlu'nun tutuklandığı gün CHP'de ön seçim vardı oy kullanılıyordu. CHP'liler ve ben o gün çok enteresan bir olay yaşadık. Artık 1 yıl olmuş, belediyede olan canım cicim ayları bitmiş, hizmet ve beklentilerin gerçekleşmesini vatandaşlar bekliyor. Böyle tepkiler oluşmaya başlamıştı. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı gün Bora Balcıoğlu bir kahraman temsili gibi geldi CHP'ye. İnsanlar Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına olan tepkisinden dolayı  onu  sembol olarak gördü ve Balcıoğlu'na ekstra sahiplenme ihtiyacı hissettiler. Ve o gün CHP'ye ön seçim için üç yüz kişi gelecekse, üç bin kişi geldi var olan sebepten dolayı. 

Yani Silivri'nin öyle değişik bir ortamı var. Silivri'yi Türkiye gibi değerlendiremeyiz. Silivri, tüm seçimlerde Ak Parti'nin birinci parti olduğu dönemlerde dahi, burada CHP birinci çıkmıştır. Yani Ak Parti'nin burada birinci çıktığı tek bir seçim vardı o da seksen mi, doksan oyla merkezde. Yoksa yani Türkiye ne zaman Ak Parti dese Silivri CHP demiştir. Halk bu olaylara karşı daha duygusal bakıyor diyebiliriz". 

Son olarak okuyucularına ve Silivri halkına mesaj ileten Uygun, şu sözlerle konuşmasını bitirdi, "Bugün Basın Özgürlüğü günü, bu minvalde bir şey söylemek isterim. Biz olabildiğince herkese eşit mesafede davranmaya çalışıyoruz. Yeri geliyor Saadet Partili hanımlar geliyor, yeri geliyor Ak Partililerle, CHP'lilerle görüşüyoruz. Yeri geliyor Anahtar Partisi'nin haberlerini yapıyoruz. Biz herkese eşit bir şekilde davranmaya çalışıyoruz. 

Tarafsızlığı ben kabul etmiyorum. Doğrudan ve iyi olandan yanayız. Ve tabii ki Silivri'nin yararına olan her şeyi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destekleyeceğiz. Onların desteğine de teşekkür ediyorum. 22 yıldır basılı bir gazeteyi çıkarmak sizler de taktir edersiniz kolay bir şey değil. Onların desteğiyle başardık”