İzmir'de şehrin içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranları düşüşe geçti.  Gördes Barajı’nda su seviyesi sıfıra inerken, Tahtalı Barajı da kritik eşikte bulunuyor.

Son yılların en kurak yazını yaşayan İzmir'de, kentin içme suyunu sağlayan barajlardaki doluluk oranları kritik seviyelere geriledi. İZSU verilerine göre, barajlardaki kullanılabilir su miktarı geçen yıla göre ortalama yüzde 50’den fazla azaldı. Özellikle Gördes Barajı’nın tamamen kuruması ve Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesinin yüzde 9,66’ya düşmesi endişeleri artırdı.

İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İzmir’in tek dayanağı haline gelen Tahtalı Barajı’nın da kuruması durumunda şehirde ciddi sorunlar yaşanacağını vurguladı. “Zorunlu olmadıkça kesinti yapmamaya çalışacağız ama gerekirse planlı kesintiler başlatacağız” diyen Erdoğan, küçük tasarrufların büyük fark yaratabileceğini söyledi.

Erdoğan, Aliağa’daki Güzelhisar Barajı’ndan su getirilmesi için protokoller imzalandığını, yeni yeraltı su kuyuları açıldığını aktardı. Ancak tüm bu önlemlere rağmen asıl çözümün tasarruf olduğunu belirterek, “Herkes yüzde 10 su tasarrufu yaparsa, kesintileri minimumda tutabiliriz” dedi.

Kuraklık sadece yüzey sularını değil, yeraltı kaynaklarını da etkiliyor. Kaçak tarımsal sulama nedeniyle yeraltı su seviyelerinin de ciddi biçimde düştüğünü dile getiren Erdoğan, Göksu-Sarıkız ve Halkapınar’da yeni kuyular açıldığını, kente su sağlama kapasitesinin her yolla artırılmaya çalışıldığını ifade etti.

İzmir’in, iklim bilimcilerin “geri dönülmez eşik” dediği 1,5 derece sıcaklık artışının etkilerini en fazla hisseden şehirlerden biri olduğunu söyleyen Erdoğan, “2008’de benzer bir kriz ocak yağışlarıyla aşılmıştı, ama bu kez temmuzdayız ve daha büyük bir kuraklıkla karşı karşıyayız” uyarısında bulundu.

Erdoğan ayrıca, yüksek tüketimi azaltmak amacıyla hayata geçirilen kademeli fatura sisteminin bütçe değil, tasarruf odaklı olduğunu belirtti. Kent genelindeki park ve bahçelerde su sayaçlarının sökülerek sulamada kısıtlamalara gidildiğini de aktardı.