Esenevler Mahallesi’nde 8 Nisan 2025 tarihinde meydana gelen olayda, annesiyle birlikte yaşayan 34 yaşındaki rehber öğretmen Tuba Günaydın hayatını kaybetmişti. Yapılan detaylı incelemeler ve otopsi sonuçlarının ardından, olayın bir intihar değil, planlı bir cinayet olduğu verilerine ulaşıldı. Tutuklu yargılanan anne Sultan Günaydın için hazırlanan mütalaada, sanığın hiçbir indirim uygulanmadan cezalandırılması istendi.

Hayatını kaybeden Tuba Günaydın’ın geçmişi, yaşanan trajedinin boyutlarını gözler önüne seriyor. 2021 yılında ağabeyini Hakkari’de şehit veren genç öğretmen, bu kaybın ardından ciddi psikolojik sarsıntılar yaşamış ve 2022 yılında evliliğini sonlandırmıştı. Şehit yakını kontenjanı ile İlkadım Sakarya İlkokulu’na atanan Günaydın, bu süreçte görme kaybı ve kısmi felç gibi ağır sağlık sorunları ile mücadele etmeye başladı. Sağlık durumu nedeniyle bakıma muhtaç hale gelen genç kadın, 61 yaşındaki annesi Sultan Günaydın ile aynı evde ikamet ediyordu. Olayın yaşandığı gece komşularına haber veren anne, kızının banyoda cansız bedenini bulduğunu ve bileklerini keserek canına kıydığını iddia etti.

İlk bakışta bir intihar vakası gibi görünen dosya, adli tıp uzmanlarının hazırladığı raporla seyrini değiştirdi. Yapılan otopside, Tuba Günaydın’ın boyun bölgesinde boğulmaya bağlı kırıklar tespit edildi. Bu bulgu, genç kadının ölmeden önce darp edildiğini ve boğulduğunu kesinleştirdi. Emniyet güçlerinin titiz çalışması sonucunda gözaltına alınan anne Sultan Günaydın, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasına sanık, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katılım sağladı.

Davanın önceki safhalarında suçunu itiraf ededn Sultan Günaydın, olay anını savunmasında kızının kendisine saldırdığı iddiasıyla açıklamaya çalışmıştı. Kızını korumaya çalışırken olayların geliştiğini savunan anne, cinayetin ardından neden intihar süsü verdiğini ise kızının daha önceki intihar söylemlerine dayandırmıştı. Ancak tanık beyanlarını ve delilleri değerlendiren duruşma savcısı, dosyanın tamamlandığını belirterek mütalaasını sundu. Savcı, sanığın öz kızını öldürme suçundan Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri (TCK 82/1-d-e-f) uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, sanık avukatının mütalaaya karşı savunma hazırlaması için ek süre tanıyarak duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.