Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda yürütülen çalışmalarda gözler, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) terör örgütü PKK’nın tasfiye sürecine ilişkin hazırlayacağı rapora çevrildi. Devletin ilgili birimleri, örgütün tasfiye süreci tamamlanmadan yasal düzenleme yapılmasına sıcak bakmıyor. Güvenlik kaynaklarına göre yaklaşık 2 bin PKK mensubu Suriye’ye geçerek SDG saflarına katıldı. Ankara, bu gelişmeye tepki gösterirken yıl sonuna kadar Türkiye’nin şartlarının yerine getirilmesi halinde “suça karışmamış PKK’lılar” için yasal bir çerçevenin oluşturulması gündeme gelecek. 

Meclis’te “Terörsüz Türkiye” başlığıyla kurulan komisyon çalışmalarında sona yaklaşılırken, sürecin yönünü MİT ve ilgili devlet kurumlarının vereceği bilgiler belirleyecek. Önümüzdeki hafta MİT’in Meclis Komisyonu’na yapacağı sunumda, sahadaki son durum milletvekillerine aktarılacak. Bu sunumun ardından Komisyonun hazırlayacağı raporda yer alacak önerilerin şekillenmesi bekleniyor. Devlet birimleri, PKK’nın tasfiyesi tamamlanmadan yeni bir yasal adım atılmasının doğru olmayacağı görüşünde. 

Türkiye Gazetesi’nde yer alan kulis bilgilerine göre, hükümet cephesinde PKK’nın Türkiye’den çekilme kararının önemli bir eşik olduğu ancak bunun yasal düzenlemeler için yeterli görülmediği ifade ediliyor. Yetkililer, atılacak adımların PKK’nın tasfiye sürecinin tamamlanmasının ardından değerlendirileceğini belirtiyor. 

Güvenlik kaynakları, Suriye’de yaşanan gelişmelerin Türkiye’deki süreci doğrudan etkilediğini belirtiyor. SDG’nin Şam yönetimine entegrasyon sürecinin dikkatle takip edildiği vurgulanıyor. Devlet birimleri, yaz aylarında yaklaşık 2 bin PKK’lının Suriye’ye geçerek SDG’ye katıldığını tespit etti. Türkiye, bu kişilerin Şam’ın yeni ordusuna katılmasına açıkça karşı çıkıyor. 

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Şam ordusu içinde “kolordu” statüsüyle yer alma talebinin kabul edilmediği, ancak “tümen” düzeyinde entegrasyona onay verildiği öğrenildi. Buna göre SDG unsurları, Suriye’nin kuzeyindeki belirli bölgelerde konuşlandırılacak. 

Yıl sonuna kadar SDG’nin entegrasyon sürecinin Türkiye’nin öne sürdüğü şartlar doğrultusunda tamamlanması halinde, Terörsüz Türkiye sürecinde yeni bir aşamaya geçilecek. Bu kapsamda, silah bırakan ve suça karışmamış PKK’lıların hukuki statüsünü tanımlayacak çerçeve bir yasanın hızla çıkarılması planlanıyor. 

Kulis bilgilerine göre Meclis’teki komisyon, düzenlemeyi teklif aşamasına getirdi ve belirlenen çerçevenin ilgili komisyonlara sunulması bekleniyor. Siyasi partiler ise infaz yasasında değişiklik, terörle mücadele mevzuatının güncellenmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ile Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarının uygulanması yönünde taleplerini dile getiriyor. 

TBMM eski Başkanı Mustafa Şentop, komisyon görüşmeleri sırasında 1928 tarihli affa atıf yaparak dikkat çekici bir öneride bulundu. Şentop, “1928 tarihli kanunda olduğu gibi, kesin ve geri dönüşsüz bir af yerine süreye bağlı ve hukuka uygun davranışın takibi suretiyle şarta bağlı ve infazın veya soruşturma-kovuşturmanın tecili şeklinde yapılması söz konusu olabilir” değerlendirmesinde bulundu. 

1925’te Diyarbakır’da idam edilen Şeyh Said ve 47 taraftarının ardından çıkarılan yasayla, o dönemde isyana katılan gruplar “silah bırakma, bir daha silah almama ve devlete karşı yasa dışı faaliyette bulunmama” şartıyla affedilmişti. Bu koşulları ihlal edenlere ise daha ağır cezalar uygulanmıştı. 

Bu kapsamda, MİT’in vereceği son rapor ve sahadaki gelişmelerin seyrine bağlı olarak, “suça karışmayanlara dönüş yolu” formülünü içeren çerçeve yasanın yıl sonuna kadar gündeme gelmesi bekleniyor.