Başbuğ Alparslan Türkeş Kimdir? Milliyetçi Bir Lider mi, Derin Bir Lider mi? Ermeni İddiaları ve Daha Fazlası...
Başbuğ Alparslan Türkeş Kimdir? Milliyetçi Bir Lider mi, Derin Bir Lider mi? Ermeni İddiaları ve Daha Fazlası...
27 Mayıs Darbesi'nde aktif rol alan, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) kurucusu Alparslan Türkeş'in, Ermeni iddialarından kontrgerilla iddialarına, hapis yıllarından siyasi ittifaklarına kadar, tartışmalarla dolu liderlik serüvenini, Söz Haber Genel Yayın Yönetmeni Erhan Ertürk 'Alparslan Türkeş' dosyasında gözler önüne serdi
Klasik diyebileceğimiz bir başlangıçta şu ifadeleri kullanmak gerekiyor:
Doğum: 25 Kasım 1917 Lefkoşa/Kıbrıs
Ölüm: 4 Nisan 1997 Ankara
Ama bu giriş yeterli değil.
Konu Alparslan Türkeş olunca çok daha fazla şeyler anlatmak, çok daha fazla şeyler söylemek gerekiyor. Doğum yerinin Kıbrıs olması ilk dikkat çeken konu. Çağdaşlarına bakıldığında ilk dikkat çeken kişi Rauf Raif Denktaş’tır. Gerçi o Baf doğumlu ama doğum tarihi 27 Ocak 1924. Bu açıdan bakıldığında ikisi de güzel Kıbrıs’ın yolculuğuna şahitlik etti. Zaten ikisinin de Kıbrıs’ın tarihinde izleri var. İkisi de hem yolculukta iz bıraktı, hem de etki yarattı…
MHP Genel Başkanlığı görevini 1969-1981/1993-1997 yılları arasında sürdürdü.
1975 -1977 ve Temmuz 1977 - Ocak 1978 tarihleri arasında Süleyman Demirel tarafından kurulan hükûmetlerde başbakan yardımcısı olarak yer aldı.
1965, 1969, 1973, 1977 ve seçiminde milletvekili olarak Meclise girdi.
Türkeş, milliyetçi çevreleri bir araya getirmek için 1963 yılında Türkiye Huzur ve Yükseliş Derneği’ni kurdu.
1965'te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne (CKMP) katılarak fiilen siyasi hayata atıldı ve aynı yıl partinin genel başkanı oldu.
İlk defa 1965 Türkiye genel seçimlerinde CKMP'nin Ankara milletvekili olarak Meclise girdi.
1966 cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı oldu ama seçilemedi.
1975'ten sonra Milliyetçi Cephe adı verilen koalisyon hükûmetlerinde başbakan yardımcısıydı.
12 Eylül Darbesi'nden sonra 1985 yılına kadar 4,5 yıl tutuklu kaldı.
1987’deki anayasa değişikliği referandumunda siyasal yasağı kalktı.
Aynı yıl Milliyetçi Çalışma Partisi’ne girdi ve kongrede genel başkan seçildi.
Partisi, 1991’ndeki genel seçimde Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile ittifak yaptı.
1992 yılında 12 Eylül Darbesi ile kapatılan partilerin eski adlarını alması hakkında Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklikle MÇP'nin ismi, 1993 yılında MHP olarak değiştirildi.
BİRAZ DAHA GEÇMİŞ…
1933'te ailesiyle birlikte Lefkoşa'dan ayrılarak Limasol'dan kalkan İtalya bandıralı "Viyana" gemisiyle İstanbul'a geldi.
Aynı yıl, Lefkoşa doğumlu İzmit milletvekili Hüseyin Sırrı Bellioğlu'nun tavsiyesiyle Kuleli Askerî Lisesi'ne geçici olarak kaydoldu ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçince asli kaydı yapıldı.
1936'da Kuleli Askerî Lisesi'nden mezun olup 1938'de Kara Harp Okulu'nu bitirdi. 1939'da piyade asteğmeni olarak atış okuluna girerek buradan teğmen rütbesiyle mezun oldu.
Aynı yıl Kars'a tayin edildi ve Karslı bir arkadaşıyla görev yerini becayiş ederek Isparta'ya gitti.
Burada Refik Yurtsever'in ablasının kızı Muzaffer Hanım ile 5 Eylül 1939'da nişanlandı ve 14 Ocak 1940'ta evlendi.
Isparta'da bir yıl kaldıktan sonra Gelibolu'daki 58. Piyade Alayı 5. Bölük Komutanlığı'na tayin edildi ve Balıkesir, Bandırma, Edincik, Erdek ve Marmara Adasında görev aldı..
ANCAK TARİHİN KAYDI BİRAZ SORUNLU
Şunu kast ediyoruz:
Muvazzaf Askerken 27 Mayıs Darbesi'nde aktif rol aldı Türkeş.
DARBE KONUŞMASI
Alparslan Türkeş (doğum adı: Ali Arslan.) Muvazzaf askerken 27 Mayıs Darbesi'nde aktif rol alan Türkeş, askerlik görevinden sonra başbakan yardımcısı, Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucusu ve ilk genel başkanı olarak görev yaptı. MHP Genel Başkanlığı görevini 1969-1981/1993-1997 yılları arasında sürdürdü. 1975- 1977 ve 1977 -1978 arasında Süleyman Demirel tarafından kurulan hükûmetlerde başbakan yardımcısıydı. 1965, 1969, 1973, 1977 ve 1991 Türkiye genel seçimlerinde milletvekili olarak Meclise girdi.
Ama bunlardan önce;
Türkeş, 1917'de Kıbrıslı Türk bir ailenin çocuğu olarak Lefkoşa’da doğdu. Doğum adı tartışmalı. Bazıları Hüseyin Feyzullah olduğunu iddia ederken MHP, Ali Arslan olduğunu iddia ediyor. Baba tarafından büyük büyükbabası 1860'larda Osmanlı İmparatorluğu'nun Orta Anadolu bölgesindeki Kayseri'den Kıbrıs'a göç etmişti. Babası Ahmet Hamdi Bey, Gazimağusa yakınlarındaki Tuzla'dan , annesi Fatma Zehra Hanım ise Larnaka'lıydı. Gazeteci Hrant Dink, akademisyen Fatma Müge Göçek ile yaptığı bir röportajda Türkeş'in Ermeni kökenli olduğunu, aslen Sivaslı bir yetim olduğunu ve daha sonra Kıbrıslı bir Müslüman çift tarafından evlat edinildiğini iddia etti… 1933'te İstanbul'daki askeri liseye kaydoldu ve ortaöğrenimini 1936'da tamamladı. 1938'de orduya katıldı ve askeri kariyeri başladı.
IRKÇI FAALİYETLER SUÇLAMASIYLA MAHKEMEYE ÇIKARILDI
Nihal Atsız ve Nejdet Sançar gibi diğer milliyetçilerle birlikte Türkeş , 1945'te "faşist ve ırkçı faaliyetler" suçlamasıyla askeri mahkemeye çıkarıldı. Aynı yıl serbest bırakılmadan önce 10 ay hapis yattı. Suçlamalar sonunda 1947'de düşürüldü. 27 Mayıs 1960'ta Başbakan Adnan Menderes hükümetine karşı gerçekleştirilen ve daha sonra Yassıada davasının ardından idam edilen darbenin sözcüsü olarak ün kazandı. Başbakanlık müsteşarlığı yaptı. Ancak Türkeş, cuntanın 13 üyesiyle birlikte iktidarın sivillere geri verilmesine karşı olduklarını açıkladı ve bu nedenle cunta içindeki bir iç darbeyle ( Milli Birlik Komitesi ) ihraç edildi. Türkeş, Yeni Delhi'deki Türk Büyükelçiliği’ne sürgüne gönderildi. 1963'te döndü ve on dört kişiden diğerleriyle birlikte daha sonra Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne katıldı. Türkeş, 1 Ağustos 1965'te genel başkan seçildi. 1969'da CKMP'nin adı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak değiştirildi. MHP'nin, aynı zamanda Bozkurtlar'ın fiili lideriydi. Bu dönemde cinayetler işlendi. 1968 ile 1980 arasında 600 kişi öldürüldü. Türkeş, 70'lerde sağcı Milliyetçi Cephe hükümetlerinde Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı. 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıldan fazla hapis yattı ve Hükümet onun ve diğer Türk milliyetçilerinin idam cezasına çarptırılmasını talep etti. Ama 9 Nisan 1985'te serbest bırakıldı. Milliyetçi İşçi Partisi, MÇP içindeki siyasi arenaya yeniden katıldı ve 1991'de Refah Partisi'nin (RP) adayı olarak Yozgat ilini temsil ederek parlamentoya seçildi. 1992'de Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ismi, MÇP ismi yerine yeniden kullanıldı ve üç hilalli parti logosu kamuoyuna sunuldu.
İLGİNÇ BİR NOT
Türkeş, 1965'te CKMP'nin milliyetçi ideolojisinin temelini oluşturan Dokuz Işık Doktrini başlıklı bir siyasi broşür yayınladı. Bu metin, milliyetçilik ; idealizm ; ahlakçılık ; bilimcilik ; toplumculuk; kırsalcılık ; özgürlükçülük ve kişiselcilik; ilericilik ve halkçılık ; endüstriyalizm ve teknolojicilik olmak üzere dokuz temel ilkeyi sıraladı. Hans-Lukas Kieser, Türkeş'in açıkça Pantürkizm ile özdeşleştiğini ve Nasyonal Sosyalizm ile Adolf Hitler'e sempati duyduğunu belirtmesine rağmen, Türk Ordusu saflarında yükselmesine izin verildiğini ve hatta NATO içinde askeri eğitim ve iş birliği yapmak için Amerika Birleşik Devletleri'ne taşınmasına bile izin verildiğini belitti. Gladio ile, anti komünizm ile, kontrgerilla örgütünün kurulmasıyla suçlandı…Hatta birçok kişiye göre kontrgerillanın kurucu üyesiydi. Ülkü Ocakları Kültür ve Sanat Vakfı'nın manevi önderiydi. Büyük Türk milletinin refahı , onun siyasi görüşlerinin temel kaygısıydı. 28 Nisan 1978'de , Almanya'da eski savunma ve maliye bakanı ve CSU partisinin geçici başkanı olan Franz Josef Strauss tarafından kabul edildi. 1992'de, Azerbaycan cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Abulfaz Elçibey'i desteklemek için Bakü'yü ziyaret etti. Ayrıca, 90'larda Ermenistan Cumhurbaşkanı olan Levon Ter-Petrosyan ile görüştü.
İKİ KEZ EVLENDİ VE YEDİ ÇOCUĞU OLDU
1940'ta Muzaffer Hanım ile evlendi ve ondan dört kızı (Ayzit, Umay, Selcen ve Çağrı) ve bir oğlu ( Tuğrul ) dünyaya geldi. Evlilikleri, eşinin 1974'teki ölümüne kadar sürdü. 1976'da Türkeş, Seval Hanım ile evlendi ve bir kızı (Ayyüce) ve bir oğlu ( Ahmet Kutalmış ) dünyaya geldi. Türkeş, 4 Nisan 1997'de 80 yaşında kalp krizinden hayatını kaybetti. Ancak siyasi tarihimizde çok derin izler bıraktı…
HABER: ERHAN ERTÜRK
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.