Gürsel Tekin’den Vergi Politikalarına Eleştiri: Holdinglerin Karına Dokunulmuyor
Gürsel Tekin’den Vergi Politikalarına Eleştiri: Holdinglerin Karına Dokunulmuyor
Gürsel Tekin, enflasyon muhasebesi uygulamasıyla büyük şirketlerin milyarlarca liralık vergi avantajı sağladığını, buna karşın vatandaşın artan zamlar ve dolaylı vergilerle ağır bir yük altında kaldığını söyledi.
Eski CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, 2024 yılında yürürlüğe giren "enflasyon muhasebesi" uygulamasının vergi adaleti açısından ciddi sorunlar yarattığını yazdı. Tekin, yaptığı yazılı açıklamada, bu düzenlemeyle özellikle büyük ölçekli şirketlerin önemli miktarda vergi avantajı sağladığını, buna karşın vatandaşın vergi yükünün arttığını ifade etti.
BIST 30 ŞİRKETLERİNE VERGİ AVANTAJI
Tekin’in açıklamasına göre, enflasyon muhasebesi kapsamında Borsa İstanbul'da işlem gören en büyük 30 şirketin (BIST 30) 2023 yılına ait kazançlarının büyük bölümü enflasyon etkisiyle gider olarak yazıldı. Bu durum, bazı büyük firmaların ya hiç kurumlar vergisi ödememesine ya da çok düşük tutarlarla yükümlülüklerini yerine getirmesine neden oldu.
HALKIN ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜ ARTIYOR
Aynı dönemde, başta KDV ve ÖTV olmak üzere dolaylı vergiler yoluyla halkın üzerindeki vergi yükünün arttığını belirten Tekin, temel tüketim ürünlerine yapılan zamların vatandaşın alım gücünü daha da düşürdüğünü dile getirdi. Asgari ücretliler, emekliler ve küçük işletmelerin vergisel yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirirken, büyük sermaye gruplarına yönelik istisnaların vergi sisteminde adaletsizlik algısını güçlendirdiğini vurguladı.
“VERGİ ADALETİ SOSYAL ADALETİN TEMELİDİR”
Tekin, vergi sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, “ Vergi adaleti sosyal adaletin temelidir” ifadesini kullandı. Uygulamanın mevcut haliyle düşük ve orta gelir grupları üzerinde ek bir baskı yarattığını, buna karşın yüksek kazançlı grupların korunmaya devam ettiğini belirtti.
KARLI ŞİRKETLERE ZARAR YAZIMI TEPKİSİ
Yapılan açıklamada ayrıca, büyük şirketlerin bilançolarında kar görünmesine rağmen defterlere zarar yazılarak vergi yükünden kaçınıldığı iddia edildi. Tekin, bu durumun kamu vicdanını zedelediğini ve ekonomik eşitsizliği derinleştirdiğini belirtti.
Vergi adaletinin ayaklar altına alındığını belirten Gürsel Tekin, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“ Vergi adaleti bu ülkenin temelidir. Ama bugün yaşanan tam bir çifte standart. 2024’ün başında ‘enflasyon muhasebesi’ diyerek büyük şirketlerin vergi borçları adeta buharlaştırıldı. BIST 30’daki dev holdingler, milyarlar kazanıp kuruş vergi ödemezken, halk her ekmek alışında vergi veriyor.
2023’te firmalar kâr etti, ama defterlere zarar yazıldı. Kâğıt üzerinde kârlar eritildi, vergiler silindi. Bunu vatandaş yapsa cezası büyük olurdu. Ama şirket olunca kanunla koruma altına alınıyor. Devletin kasasına girmesi gereken vergiler, büyük sermaye için bir kalemde silindi.
Aynı zamanda ekmeğe, süte, ulaşıma, mazota peş peşe zam yapılıyor. Akaryakıtta ÖTV katlandı, faturaya KDV bindirildi, kuru soğana bile vergi geldi. Vatandaşın sofrasından vergi eksik olmazken, holdinglerin kasasından vergi çıkmıyor.
Bu düzen adaletsizdir. Bu düzen vatandaşa yük, sermayeye imtiyaz düzenidir. Hükümet, gelir açığını kapatmak için emekçiden, memurdan, emekliden, esnaftan kesiyor ama şirketlere kıyamıyor. Zengin daha zengin olurken, milyonlarca yurttaş geçim sıkıntısıyla boğuşuyor.
Türkiye’de vergi sistemi, adaleti değil ayrımcılığı büyütüyor. Küçük işletme aynı kâr için vergi öderken, büyük firma aynı kazancı zarar diye yazabiliyor. Yoksulun lokmasından vergi alınırken, milyon dolarlık kazançlar muaf tutuluyor.
Bu uygulama derhal gözden geçirilmeli. Enflasyon bahanesiyle vergi affı gibi sonuç doğuran bu düzen, halkın vicdanında yaradır. Vergi adaletinin olmadığı yerde sosyal adalet de olmaz. Biz bu haksızlığın karşısındayız.” dedi.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.