İYİ Parti lideri Dervişoğlu: Milletin Meclis'i teröristin ayağına gidemez
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, erken seçim tartışmalarından Meclis’teki Açılım Komisyonu’nun İmralı gündemine kadar birçok başlığı gazetemiz Cumhuriyet’e değerlendirdi. Erken seçim tartışmaları hakkında konuşan Dervişoğlu, “İktidarlar ülkeyi yönetemediğinde erken seçim bir zorunluluk hâline gelir. Seçim zamanlarını her zaman yasalar ya da anayasa tek başına belirlemez. Toplumsal baskı, kimi zaman iktidarları erken seçime zorlayabilir. Türkiye özel bir dönemden geçiyor” dedi.
Dervişoğlu, “Cumhur koalisyonunun hukuku, adaleti ve demokratik hakları hiçe saydığını biliyoruz; bu tutum milletin demokratik hakkına saygısızlık anlamına geliyor. Erken seçim tartışmalarının erken başlaması mevcut iktidarın işine geliyor çünkü seçim normal zamanında yapılsa Cumhurbaşkanının aday olma ihtimali zayıf. Anayasa yeniden adaylığa izin veriyor; sorun anayasanın hükmü değil, seçimi kazanma ihtimalidir. Biz her an seçime hazırız. Ancak bu sistemin koşulları suistimale çok açık olduğu için acele edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Muhalefetin, belki de hiç olmadığı kadar akılcı, planlı ve kararlı olması gerekiyor” ifadelerini kullandı
"MİLLETİN MECLİS’İ TERÖRİSTİN AYAĞINA GİDEMEZ"Meclis’te kurulan Açılım Komisyonu’nun İmralı’ya gitmesine yönelik tartışmalara yönelik değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu, “Cumhur koalisyonunun yürüttüğü yaklaşım ise terör örgütünü devletle eşitlemeye, elebaşını da Cumhurbaşkanı ile aynı düzeye koymaya doğru gidiyor. En başından beri uyarımız buydu. Bugün iktidarın önceliği terörü çözmek değil, anayasa değişikliği için parlamentoda parmak sayısı sağlamak ya da bir sonraki seçimin hesabını yapmak gibi görünüyor; bu da hassasiyetleri ıskalayacak sonuçlar doğuruyor” dedi.
Dervişoğlu, “Milletin Meclis’i teröristin ayağına gidemez. Önce Abdullah Öcalan’ın Meclis’e getirilmesinden söz ettiler; ben o zaman açıkça ‘Cesetlerimizi çiğnemeden o caniyi buraya sokamazsınız’ dedim. Meclisi onun ayağına götürmeye kalkmak, milletin temsilcilerini teröre yakın bir figürün huzuruna götürmekle eşdeğerdir ve kabul edilemez” diye konuştu.
"BU KOMİSYONU TERKEDİN"Sürecin Kürt yurttaşları rencide ettiğini söyleyen Dervişoğlu, “Komisyon üyelerine ve özellikle CHP’ye sesleniyorum: Bu komisyonu terk edin. Böyle yanlışların sonuçları, cumhuriyetimize sıkılan kurşunlar kadar ağırdır. Eğer Meclis, teröristin ayağına giderse sokak sokak, kapı kapı halkımıza bunu anlatacağız; tarihe, şehitlerimizin ruhuna şikâyette bulunacağız. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bir iktidarın bekasına kurban edilemeyecek kadar büyüktür” diye konuştu.
"MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"“Umudum, cumhurbaşkanının millete kulak vermesidir” diyen Dervişoğlu, “Biz tercüman olmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi terörden kurtarmanın yolları bellidir; fakat devletimizin onurunu çiğnetmeye, milletimizin vicdanını esir almaya müsaade etmeyeceğiz. Atacakları her adıma karşılık biz de adım atacağız. Bu uğurda bir bedel gerekiyorsa göz kırpmadan ödenir; Türk milletinin serdengeçtisi bitmez” dedi.
"İYİ PARTİ’YE YÖNELİK SALDIRILAR ARTTI"Bir gazetede gündeme gelen “AKP’nin ‘400 milletvekili’ hedefi için İYİ Parti ile ittifaka sıcak baktığı” iddiasına da yanıt veren Dervişoğlu, “Kimin neye sıcak baktığı ilgimi çekmiyor. Asıl mesele bizim neye sıcak ya da soğuk baktığımız. Biz siyaseti düşmanlık üzerine kurmuyoruz; ama ülkemize ve milletimize zarar verecek adımlar karşısında milim geri adım atmayız. Son dönemde İYİ Parti’ye yönelik saldırılar arttı, çünkü büyüyoruz” ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, şunları kaydetti:
“Sahibi millet olan bir partiye yapılan saldırılar, milleti partimize daha çok sahip çıkmaya iter. Bir rivayet bize yol gösterir: İmam Şafi’ye ‘Fitne zamanında hak ehlini nasıl anlarsınız?’ diye sorduğunda o da ‘Düşman oklarını takip edin’ demiş. İYİ Parti’ye yönelik yoğun saldırılar, bizi haklı gösteriyor. Terör örgütü, FETÖ sempatizanları, iktidar ortakları ve troller saldırıyor; ama millet bize teveccüh gösteriyor. Biz hakkı ve hakikati temsil ediyoruz; millet de onu kaldırıyor. Kimin ne hesabı olduğunu bilemem; bildiğim tek şey, milletimizin hesabının tüm hesapların üstünde olduğudur."