Ünlü ekonomist Merkez Bankası kararı sonrası yorumladı: Kredi faizleri düşecek mi, Gayrimenkul fiyatları artacak mı?

ÖZEL HABER: MERYEM KARTAL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ekim ayı Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 40,5’ten yüzde 39,5’e indirdi. Karar, piyasalar tarafından yakından takip edilirken, ekonomistler bu adımı farklı açılardan değerlendirdi. 

Ünlü Ekonomist Hikmet Baydar, alınan kararı SÖZ Haber’e özel olarak yorumladı. Baydar, indirim kararının beklenen bir adım olduğunu ancak bazı riskler barındırdığını belirtti. 

“Merkez, ekim ayı için 100 baz puanlık faiz indirimine gitti. Beklediğimiz oldu, benim de beklentim oydu.” 

“BEKLENTİ DAHİLİNDE AMA RİSKLİ BİR ADIM” 

Baydar, faiz indiriminin piyasa beklentileriyle uyumlu olduğunu vurgularken, kararın riskli yönlerine de dikkat çekti: 

“Merkez Bankası’nın faizleri 100 baz puan indirmesi, piyasa beklentisi dahilinde. Yabancı yatırımcılar da ben de dahil böyle bir karar bekliyorduk. Hatta biraz da riskli olduğunu düşünerek tahmin ediyorduk. Pas bile geçebilir diye de yorum yaptık.” 

Baydar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in son açıklamalarında dezenflasyon sürecine yönelik tedirginliğini açıkça hissettirdiğini belirterek, kararın bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. 

“Sayın Mehmet Şimşek, dezenflasyon süreci konusunda tedirginliğini son yapmış olduğu açıklamalarda zaten çok net belli ediyordu. Birçok yerde bu sinyalleri verdi.” 

“KREDİ FAİZLERİ DÜŞMEYEBİLİR, PİYASA PARAYA ZOR ULAŞACAK” 

Baydar, faiz indirimine rağmen kredi faizlerinde düşüş beklemenin doğru olmayabileceğini ifade etti. 

“Faizde 100 baz puan indirdi ama sıkı para politikasında mümkün olduğunca piyasanın likitliğe ulaşmasını daha da zorlaştırabilir. Böylece kredi faizleri düşmeyebilir çünkü çok fazla kredi talebi oluşacak.” 

Bankaların bu süreçte faiz indirmeye gerek duymayacağını belirten Baydar, krediye erişimin zorlaşacağını dile getirdi: 

“Para kısıtlı, dolayısıyla bankaların faiz indirmesine gerek yok. Böylece krediye ulaşım daha da zorlaşabilir, likiditeye ulaşmak daha da zorlaşabilir.” 

Bu sıkılaşmanın dezenflasyon sürecini destekleyeceğini belirten Baydar, faiz dışında da araçların devrede olacağını söyledi: 

“Bu sayede dezenflasyon sürecini sürdürmesi mümkün olacak. Yani sadece faiz enflasyonla mücadelede tek bir araç değil, dolayısıyla diğer araçlarımız daha hızlı davranacak diye düşünüyorum.” 

“GAYRİMENKUL VE DİĞER ÜRÜNLERDE FİYAT ARTIŞI YAŞANMAYACAK” 

Baydar, piyasadaki genel beklentinin faiz indirim trendinin devam edeceği yönünde olduğunu, ancak TCMB’nin enflasyona dair tedirginliğini açıkça gösterdiğini söyledi. 

“Yüz baz puanla da, sanıyorum ki genelde bir faiz indirim trendi beklentisi olduğu için piyasada bu beklentiyi karşıladı. Ama enflasyonla ilgili tedirginliğini de çok net bir şekilde ortaya koyduğu için tahmin ediyorum ki likiditeye ulaşımda piyasayı ciddi şekilde sıkıştıracaklar.” 

Bu durumun fiyat artışlarını sınırlayacağını belirten Baydar, özellikle gayrimenkul ve benzeri tüketim ürünlerinde fiyat istikrarı beklediğini ifade etti: 

“Piyasa paraya ulaşamadığı için o kadar rahat herhangi bir gayrimenkul olsun veya başka ürünlerde bir fiyat artışı yaşamayacağız diye düşünüyorum.” 

“FAİZ İNDİRİMİ DEVAM EDER Mİ?” 

Merkez Bankası’nın önümüzdeki aylarda da faiz indirimine gidip gitmeyeceği yönündeki soruya ise Baydar şöyle yanıt verdi: 

“Enflasyonla ilgili gelişime bağlı. Eğer aylık enflasyon yüzde 3’ün üzerine çıkarsa ve bundan sonraki süreçte 2026 yılı hedefleri riske girerse Merkez Bankası faiz indirimi yapmayabilir.”