Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bugün saat 14.00’te gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından ekim ayı faiz kararını kamuoyuyla paylaştı. 
Kurul, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 40,5’ten yüzde 39,5’e indirme kararı aldı. 

Merkez Bankası, son dönemde piyasaların odağında olan faiz kararını beklentiler doğrultusunda açıkladı.  

Eylül ayında aylık enflasyon yüzde 3,23 olarak açıklanmıştı. 
Orta Vadeli Program (OVP)’da yıl sonu enflasyon tahmini %28,5 seviyesinde öngörülürken, Piyasa Katılımcıları Anketi’nde bu beklenti %29,86’dan %31,77’ye yükseldi. 
Merkez Bankası ise son Enflasyon Raporu toplantısında yıl sonu beklentisini %25-29 aralığında tahmin etmişti. 

TCMB, eylül ayında politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 43’ten 40,5’e çekmişti. 
Ekim ayı için piyasa beklentileri de benzer şekilde 100 baz puanlık indirim yönündeydi. Böylece Merkez Bankası, art arda ikinci kez faiz indirimi kararı almış oldu. 

Merkez Bankası karar metninde şu ifadelere yer verildi: 

“Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 40,5’ten yüzde 39,5’e indirilmesine karar vermiştir. 
Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 43,5’ten yüzde 42,5’e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 39’dan yüzde 38’e indirmiştir.” 

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, geçtiğimiz haftalarda Washington’da yaptığı sunumda Türkiye enflasyonuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunmuştu. 

“Talep koşullarının enflasyonun düşme sürecini bozmasına izin vermeyeceğiz.” 

Karahan ayrıca, fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun korunacağını belirterek, 

“Sıkı para politikası duruşu talep, döviz kuru ve beklenti kanalları aracılığıyla enflasyonun düşüş sürecini destekleyecektir.” ifadelerini kullandı. 

Ekim ayı toplantısı öncesinde, uluslararası finans kuruluşlarının faiz indirimi beklentileri farklılık gösterdi. 

Merkez Bankası karar metninde enflasyon eğilimlerine dair önemli tespitler yer aldı: 

“Enflasyonun ana eğilimi eylül ayında yükselmiştir. Son döneme ait veriler, talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna ancak dezenflasyon sürecinin yavaşladığına işaret etmektedir. 
Başta gıda olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu riskler belirginleşmiştir.” 

“Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu, talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. 
Kurul, politika faizine ilişkin adımları; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. 
Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.” 

“Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. 
Likidite koşulları yakından izlenmeye, likidite yönetimi araçları etkin şekilde kullanılmaya devam edilecektir.” 

Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşullar çerçevesinde şekillendirecek. Ayrıca kararların öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir biçimde alınacağı belirtildi. 

Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti, beş iş günü içinde yayımlanacak.

Para Politikası Kurulu, yılın son toplantısını 11 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirecek. Ekonomistler, Aralık kararının 2026 yılı para politikası görünümüne ilişkin önemli sinyaller vereceğini değerlendiriyor.