Abdullah Ağar’dan PKK’nın Fesih Bildirisi Değerlendirmesi: Türkiye Cumhuriyeti'ni Dizayn Etme Girişimi

Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, terör örgütü PKK’nın fesih bildirisine ilişkin yaptığı değerlendirmede, bunun bir silahsızlanma ya da barış adımı değil, yeni bir dönemin habercisi olan taktiksel bir hamle olduğunu belirtti. Ağar, bu girişimin Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alan daha geniş bir stratejinin parçası olduğunu ifade etti.

Terör örgütü PKK’nın geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurduğu ve silahlı faaliyetlerine son verdiğini açıkladığı fesih bildirisi, ciddi tartışmalara sebep olmuştu. Güvenlik ve terör uzmanı Abdullah Ağar, bu bildirinin bir son değil, yeni bir terör stratejisinin parçası olduğunu belirterek kendi sosyal medya hesabından bir analiz paylaştı.  “FESİH BİLDİRİSİ, MASKELENMİŞ BİR DİZAYN GİRİŞİMİDİR”  Ağar, PKK’nın söz konusu bildiriyi kullanarak toplumu ve uluslararası kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını belirtti. Bildirinin içeriğinde yer alan ifadelerin barışçıl bir niyetten çok, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerini hedef alan bir dizayn projesine hizmet ettiğini söyledi.  “TOPLUMSAL BİRLİK PARÇALANMAK İSTENİYOR”   Ağar, bildirinin özellikle Kürt vatandaşlara yönelik bir psikolojik operasyon içerdiğine dikkat çekti. Amaç, devlete olan güveni sarsmak ve birlik duygusunu kırmak” değerlendirmesinde bulundu.   SURİYE VE IRAK’TAKİ TERÖR YAPILANMALARINA DİKKAT ÇEKTİ   Ağar, fesih kararının sahadaki gerçeklikle bağdaşmadığını, özellikle Suriye ve Irak’taki yapılanmalar üzerinden terör örgütünün faaliyetlerine hız kesmeden devam ettiğini belirtti.   Irak’ta ise başta Kerkük olmak üzere, Türkmen nüfusun yoğun olduğu bölgelerde etkinliğin artırılmak istendiğini ifade eden Ağar, PKK’nın bu alanlarda etnik ve mezhebi gerilimleri körükleyerek yeni kriz alanları üretmeye çalıştığını söyledi.  Ağar analizinde şu ifadelere yer verdi:  “YPG/PKK’lı teröristler ve bilerek yada bilmeyerek terörün ekmeğine yağ süren, emellerine hizmet edenler “PKK feshediliyor, (silah bırakma değil) silahlı faaliyetlerini sonlandırılıyor” havuçlarıyla;   - Türkiye Cumhuriyeti devletini dizayn etmeye, devletin kuruluş kimyasını ve anayasasını bozmaya,   - Kuruluş senetini (Lozan’ı) yırtmaya,   - Siyaset, yönetim ve sosyolojimizle oynamaya,   - Bütün Kürt kardeşlerimizi bizden, birlikteliğimizden kopartmaya, tamamen ayırmaya, aramıza derin bir fitne sokmaya,   - Aramızda, içimizde ve bütün milli güç unsurlarınızda büyük bir karmaşa yaratmaya,   - Suriye’de terör devleti kurmaya, kurdukları terör koridoru üzerinden Akdeniz’e ulaşmaya, Suriye’nin Akdeniz bölgesindeki Alevi-Nusayriler üzerinde (Acilciler, HBDH vb aracılığı ile) etki üretmeye, onları kullanmaya, oradan Hatay başta olmak üzere Türkiye’yi de teopolitik bir fitneyle etkilemeye,   - Başta tartışmalı ilan edilen Türkmen bölgeleri; Kerkük, Tuzhurmatu, Kifri olmak üzere Irak’ta etki ve nüfuzlarını derinleştirmeye SOYUNMUŞLAR.  Yani yıkıcı, bölücü, ayrılıkçı terör; döneme uygun yeni metotlarla tam gaz devam ediyor.   Bu süreçte barış istemiyor musunuz, kanın durmasını istemiyor musunuz, ekonominiz rahatlayacak, büyüyeceksiniz gibi gerekçelerle toplumun baskı altına alınmak ve manipüle edilmek istendiği de görülüyor. Aklı başında ve vicdanı olan herkes kanın durmasını, terörün bitmesini, ekonominin büyümesini ister. Ama aklı başında olan herkes terörün emellerine hizmet ederek, oyunlarına gelerek bunun olmayacağını, işlerin çok daha kötüye gidebileceğini de görür ve bilir.”  YENİ YÖNTEMLERLE DEVAM EDEN ESKİ TEHDİT  Abdullah Ağar’ın yorumlarına göre, PKK’nın fesih bildirisi, yüzeyde barış mesajı taşısa da içerikte Türkiye’nin bütünlüğünü hedef alan çok katmanlı bir planı temsil ediyor. Bu nedenle, bildirinin arkasındaki stratejik hesapların doğru okunması gerektiğini vurgulayan Ağar, devleti, siyaseti ve toplumu bu tür manipülasyonlara karşı uyanık olmaya çağırdı.