AK Parti eski milletvekiline tahliye kararı! 2 ay önce tutuklanmıştı
AK Parti eski milletvekiline tahliye kararı! 2 ay önce tutuklanmıştı
AK Parti eski Milletvekili Hüseyin Kocabıyık’a Cumhurbaşkanına hakaretten iki yıl beş ay hapis cezası verildi, tahliyesine karar verildi.
İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını eleştirerek, “Erdoğan kendine darbe yaptı” sözlerini söyleyen eski AK Parti Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, 6 Ekim’deki röportajının ardından bir gün sonra gözaltına alındı.Bugün hakim karşısına çıkan Kocabıyık hakkında tahliye kararı verildi. Eski milletvekili, cumhurbaşkanına hakaretten 2 yıl 5 ay 5 gün hapis cezası aldı ve tahliye edildi.
Kocabıyık’ın mahkemede yaptığı savunma ise şöyle:
"İSTİKLAL MADALYALI DEDENİN TORUNUYUM"
“Otuz beş yıl boyunca devlet, siyaset ve medya alanlarında üst düzey görevlerde bulundum. Geçmişte üstlendiğim statüleri ayrıntılı biçimde ifade etmeye gerek görmüyorum. Ancak şunu özellikle belirtmek isterim: Askerlik belgesinde, Balkan Harbi, I. Cihan Harbi, Çanakkale Harbi ve İstiklal Harbi’ne katıldığı; gazi olduğu ve İstiklal Madalyası almaya hak kazandığı yazılı olan bir dedenin torunuyum. O madalya bugün bana intikal etmiştir ve ben onu taşıyorum.İki dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği yaptım. Milli Savunma Komisyonu Üyeliği, İstihbarat ve Güvenlik Komisyonu Üyeliği ile 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu Üyeliği görevlerinde bulundum.
"TERÖRİST MUAMELESİ GÖRDÜM"
"7 Ekim 2025 sabahı, günün henüz erken saatlerinde bir araç dolusu polis evime geldi; daha doğrusu evim basıldı. Terörist muamelesi gördüm, üzerim arandı ve telefonuma el konuldu. İddia edilen suç, Cumhurbaşkanına hakarettir. Eğer makul bir yöntem izlenseydi, çağrılmam hâlinde gidip ifade vermekten imtina eder miydim? Bu durum beni derinden üzmüştür. İkinci olarak, iddianamemin bir terör savcısı tarafından hazırlanma nedenini anlamakta güçlük çekiyorum. Neden böyle bir sınıflandırmaya tabi tutulduğunu bilmediğim için soruyorum. Bu husus da beni ayrıca üzmüştür.
Şu tespiti yapmak zorundayım: Devlette hukuk ve adalet anlayışı ve uygulaması gerilediği zaman, o devlette adalet duygusu ve devlet terbiyesi de zedelenir. Kırk yıldır okuduklarım ve devlet görevlerimde edindiğim tecrübeler bana bunu öğretmiştir."
"YARGITAY'A ATIF YAPILMAMIŞTIR"
"İddianameye cevap vermeye başlamadan önce, iddianameye ilişkin birkaç hususu ifade etmek istiyorum. Adliyemizin yerleşik bir hukuk dili vardır ve ben bir Türk yurttaşı olarak bu hukuk dilini her zaman takdir etmişimdir. Sağlam ve köklü bir dildir. Aynı şekilde, iddianame yazımının da yerleşik bir formatı bulunmaktadır. Ancak somut iddianameye baktığımda, bu yerleşik hukuk dili ve formatına uygun olmayan bir metinle karşılaştığımı görüyorum. Cümleler bağlamından koparılmış, tekil ifadeler parça parça alınmıştır. Eleştirel bir röportaj bölünmüş, cımbızlanmış ve bu şekilde suç isnadı oluşturulmuştur. Hangi ifadenin neden suç teşkil ettiği ne açıkça anlatılmış ne de hukuki gerekçeye bağlanmıştır. Yerleşik içtihatlara veya Yargıtay kararlarına herhangi bir atıf yapılmamıştır."
"ESASEN MUHALİF BİR KİŞİ DE DEĞİLİM"
"Burada bulunmamın sebebi ne kişisel bir husumet ne de siyasi bir hesaplaşmadır. Esasen ben muhalif bir kişi de değilim. Devlet terbiyesini bilen biriyim. Devlet geleneği içerisinde hukukun üstünlüğüne, eleştiri hakkına ve demokratik denetime inanarak hayatımı sürdürdüm; her zaman adaletten yana, ülke menfaatlerini her şeyin üzerinde tutarak hareket ettim. Devlet ve siyaset tecrübem bana şunu öğretmiştir: Hukuk eğilirse devlet çöker; eleştiri susturulursa toplum körleşir. Eleştirinin sınırları ne kadar geniş tutulursa, ülke o kadar canlı, iddialı ve güçlü olur.
İddia edilen suçların hiçbirini işlemedim. Kurumlarla, kurallarla ve sistemle uğraşmak; aksaklıkları dile getirmek yerine şahıslar üzerinden yürütülen tartışmaları, ülkeyi kısır çekişmelere mahkûm etmek olarak gördüm ve her zaman bu anlayışa karşı durdum. Şahıslar üzerinden hüküm vermek, hem siyasetçiyi hem de devlet adamını küçültür."
"HİÇBİR HAKARET DİLE GETİRMEDİM"
"Ben bir siyasetçiyim. Halkı temsil görevi üstlendim. Görevim; halkın ve ülkenin çıkarlarını savunmak, yanlışları dile getirmek ve çözüm önerileri sunmaktır. İki kez Anayasa’yı koruyacağıma dair yemin ettim. Ülkemde herkesin Anayasa’ya uymasını istiyorum. Siyasi rekabetin yargı yoluyla yürütülmesini doğru bulmuyorum. Hukukun üstünlüğü ilkesinin hâkim olmasını, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için vazgeçilmez bir şart olarak görüyorum.Demokratik geleneklerimizin geriye gitmesinin milletimizin ve devletimizin hayrına olmadığı kanaatindeyim. Tartışılan tüm konuları; siyasi analiz, siyasi yorum, siyasi değerlendirme ve gerektiğinde siyasi eleştiri çerçevesinde, hiçbir kuruma ve hiçbir kişiye hakaret etmeden dile getirdim. Sayın Hakim, kanaatimi arz ettim. Yüce mahkemenin adaletine olan inancımla sözlerimi tamamlıyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum”"
NELER OLMUŞTU?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı geçmişte Pınarhisar Cezaevi’nde ziyaret eden Kocabıyık, röportajında tutuklanmaktan çekinmediğini söylemişti. Kocabıyık, şu açıklamalarda bulunmuştu:
“Cezaevine girmek benim için hiçbir problem teşkil etmez. Cezaevi kötü bir yer değil, işkence etmiyorlar, devlet size bakıyor. Akıllı insan için cezaevi bir yenilenme ve güçlenme mekanı.”
Kocabıyık, 'meşruiyet' açıklaması da yapmıştı:
"Herkes şunu bilmeli; bir insanı susturmanın yolu onu hapse atmak değildir. İkincisi, Türkiye’yi yönetenler bir an önce anayasal devlet, hukukun üstünlüğü ve demokrasi çizgisine geri dönsünler. Daha fazla zorlarlarsa bazı şeyler tamiri imkânsız biçimde kırılacak çünkü. Özellikle siyaset sınıfına söyleyeceğim şudur: Yargıdaki bu yozlaşmayı durdurun. Halkın demokrasi ve sandık inancını zedelemeyin. Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarını tutuksuz yargılayın, şu bilinsin ki Ekrem İmamoğlu siyasi haklarını kullanmaktan mahrum kılınırsa herkesin siyasi meşruiyeti tartışılır. Hukuksuz tutuklamaların ve cezalandırma uygulamalarının sonlandırılması ve anayasanın 90. ile 153. maddelerinin gereğinin eksiksiz yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Devlet Bahçeli’nin başlattığı “terörsüz Türkiye” açılımına herkes destek versin."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

