Cumhurbaşkanı Erdoğan: LGBT Dayatması Faşizme Dönüştü

Gündem 23.05.2025 - 15:45, Güncelleme: 23.05.2025 - 17:46 463 kez okundu.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: LGBT Dayatması Faşizme Dönüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan: LGBT dayatması faşizme dönüştü, kürtaj masumlaştırıldı. Aileye savaş açan ideolojilere asla eyvallah etmeyeceğiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Aile Forumu’nda yaptığı konuşmada aile yapısının korunmasının önemine vurgu yaptı. Konuşmasında, küresel gelişmelerin ve toplumsal dönüşümlerin aile kurumu üzerindeki etkilerini ele alan Erdoğan,LGBT, kürtaj ve doğurganlık oranları gibi konularda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Forumun açılışında konuşan Erdoğan, toplantının aile kurumuna verilen önemin bir göstergesi olduğunu belirterek, “Bugün İstanbul'umuzda insanlığın geleceği adına hayati bir konuyu ele almak üzere bir araya geldik. Uluslararası Aile Forumu'muz hayırlara vesile olsun. Bu forum, aile kurumuna verdiğimiz önemin en somut işaretidir,” ifadelerini kullandı.  Ailenin insanlık tarihi boyunca var olan temel bir yapı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, aileyi “toplumun yapı taşı” olarak nitelendirdi. Kadın ve erkekten oluşan aile yapısının neslin devamı açısından hayati bir rol üstlendiğini belirten Erdoğan, çocukların ilk eğitiminin aile ortamında verildiğini söyledi.  Erdoğan, teknolojik gelişmeler ve küreselleşmenin aile yapısında dönüşüme yol açtığını belirterek, bazı değerlerin bu süreçte aşındığını ifade etti. Aile bağlarının zayıflaması durumunda bireysel özgürlüklerin de zedeleneceğini dile getiren Erdoğan, özgürlük adı altında sunulan bazı toplumsal değişimlerin insan onuru üzerinde tehdit oluşturduğunu söyledi.  “LGBT SAPKINLIĞINA KARŞI MÜCADELE, AYNI ZAMANDA ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİDİR”  Cumhurbaşkanı Erdoğan, LGBT+ hareketiyle ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı:  “LGBT denilen sapkınlığın ne derece vahim boyutlara ulaştığını görüyoruz. Sırf LGBT belasını eleştirdiği için sanatçılar, iş adamları, siyasetçiler, bilim insanları linç edilmekte, adeta yaşayan birer ölüye çevrilmektedir. LGBT sapkınlığına karşı mücadele, aynı zamanda özgürlük mücadelesi, haysiyet ve insanlığın istikbalini kurtarma mücadelesidir.”  Erdoğan, konuşmasının devamında Türkiye'nin aile yapısını hedef alan ideolojilere karşı duracağını belirterek, doğurganlık hızındaki düşüşün nedeninin ekonomik değil, başka sosyal etkenler olduğunu söyledi.  Cumhurbaşkanı, aileyi insanlık tarihinin temel taşı olarak nitelendirerek, bu kuruma yönelik her türlü saldırıya karşı çıkmanın “insanı savunmak” anlamına geldiğini ifade etti.  Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:  “Bugün İstanbul'umuzda insanlığın geleceği adına hayati bir konuyu ele almak üzere bir araya geldik. Uluslararası Aile Forumu'muz hayırlara vesile olsun. Bu forum, aile kurumuna verdiğimiz önemin en somut işaretidir.  Aile, insanlık tarihinin en önemli müesseselerinden biridir. Aile, toplumun yapı taşıdır. Aile, yeri doldurulamayacak derece mühimdir, değerlidir, kutsaldır. Hz. Adem babamız, Hz. Havva validemizden beri aile vardır.”  “KÜRESEL EMPERYALİZM AİLEYİ HEDEF TAHTASINA KOYUYOR”  “Kadın ve erkekten oluşan aile müessesesi insan neslinin devamı için de vazgeçilmez yere sahiptir. Aile, en korunaklı limanımızdır. İstikbalimizin teminatı olan çocuklarımızın ilk eğitimini aldığı bir yuvadır. Ailenin çöktüğü yıprandığı her toplum çürümeye ve berhava olup gitmeye mahkumdur. Aileye yönelik her türlü saldırıya karşı koymak hepimizin asli vazifesidir. Aileyi savunmak insanı savunmaktır.  Dünyada teknolojinin körüklediği büyük bir değişim yaşanıyor. Küreselleşme aile kurumunu da dönüştürüyor. Birçok geleneksel kurum anlam kaybına uğruyor. Bireysel özgürlükler, çağdaşlaşma adına manevi değerlerin örselendiğini görüyoruz. Küresel emperyalizmin aileyi hedef tahtasına koymasına müsaade ediliyor.”  “LGBT DENİLEN SAPKINLIK VAHİM BOYUTTA”  “Birileri ısrarla kabul etmek istemese de aile bağı zayıflayan bireyin özgür olması mümkün değildir. Özgürlük ambalajıyla sunulan aslında esaret ve kölelik düzenidir. Bugün insanlık kendi varlığının en temel hakikatleriyle sınanıyor. Adına özgürlük denilen bu kuşatma kadını da çocuğu da insan onurunu da tehdit ediyor.  LGBT denilen sapkınlığın ne derece vahim boyutlara ulaştığını görüyoruz. Sırf LGBT belasını eleştirdiği için sanatçılar, iş adamları, siyasetçiler, bilim insanları linç edilmekte, adeta yaşayan birer ölüye çevrilmektedir. LGBT sapkınlığına karşı mücadele, aynı zamanda özgürlük mücadelesi, haysiyet ve insanlığın istikbalini kurtarma mücadelesidir.”  “KÜRTAJ MASUMLAŞTIRILDI, DOĞURGANLIKTA TARİHİ DÜŞÜŞ YAŞIYORUZ”  “Türkiye olarak aileye savaş açan hiçbir ideolojiye eyvallah demeyeceğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Ülkemiz içinde muhalefet partileri ve kimi kadın örgütleri tarafından himaye ediliyor olsa da milli bünyemizi tehdit eden cinsiyetsizleştirme projelerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Anomalinin normalleştirilmesine göz yummayacağız. Bir cinayet olan kürtaj yine aynı çevreler tarafından masumlaştırıldı.  Türkiye'nin doğurganlık hızı tarihinde ilk kez 1,48'e gerilemiş durumda. Bu bir felaket. Ülkemizde doğum hızının düşmesinin sebebi ekonomide yaşanan dönemsel sorunlar değildir. Tam aksine kişi başına düşen gelirin şu anki seviyenin beşte bir olduğu dönemlerde ülkemizin doğurganlık hızı yaklaşık 2 kat fazlaydı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan: LGBT dayatması faşizme dönüştü, kürtaj masumlaştırıldı. Aileye savaş açan ideolojilere asla eyvallah etmeyeceğiz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Aile Forumu’nda yaptığı konuşmada aile yapısının korunmasının önemine vurgu yaptı. Konuşmasında, küresel gelişmelerin ve toplumsal dönüşümlerin aile kurumu üzerindeki etkilerini ele alan Erdoğan,LGBT, kürtaj ve doğurganlık oranları gibi konularda dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Forumun açılışında konuşan Erdoğan, toplantının aile kurumuna verilen önemin bir göstergesi olduğunu belirterek, “Bugün İstanbul'umuzda insanlığın geleceği adına hayati bir konuyu ele almak üzere bir araya geldik. Uluslararası Aile Forumu'muz hayırlara vesile olsun. Bu forum, aile kurumuna verdiğimiz önemin en somut işaretidir,” ifadelerini kullandı. 

Ailenin insanlık tarihi boyunca var olan temel bir yapı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, aileyi “toplumun yapı taşı” olarak nitelendirdi. Kadın ve erkekten oluşan aile yapısının neslin devamı açısından hayati bir rol üstlendiğini belirten Erdoğan, çocukların ilk eğitiminin aile ortamında verildiğini söyledi. 

Erdoğan, teknolojik gelişmeler ve küreselleşmenin aile yapısında dönüşüme yol açtığını belirterek, bazı değerlerin bu süreçte aşındığını ifade etti. Aile bağlarının zayıflaması durumunda bireysel özgürlüklerin de zedeleneceğini dile getiren Erdoğan, özgürlük adı altında sunulan bazı toplumsal değişimlerin insan onuru üzerinde tehdit oluşturduğunu söyledi. 

LGBT SAPKINLIĞINA KARŞI MÜCADELE, AYNI ZAMANDA ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİDİR” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, LGBT+ hareketiyle ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

LGBT denilen sapkınlığın ne derece vahim boyutlara ulaştığını görüyoruz. Sırf LGBT belasını eleştirdiği için sanatçılar, iş adamları, siyasetçiler, bilim insanları linç edilmekte, adeta yaşayan birer ölüye çevrilmektedir. LGBT sapkınlığına karşı mücadele, aynı zamanda özgürlük mücadelesi, haysiyet ve insanlığın istikbalini kurtarma mücadelesidir.” 

Erdoğan, konuşmasının devamında Türkiye'nin aile yapısını hedef alan ideolojilere karşı duracağını belirterek, doğurganlık hızındaki düşüşün nedeninin ekonomik değil, başka sosyal etkenler olduğunu söyledi. 

Cumhurbaşkanı, aileyi insanlık tarihinin temel taşı olarak nitelendirerek, bu kuruma yönelik her türlü saldırıya karşı çıkmanın “insanı savunmak” anlamına geldiğini ifade etti. 

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

“Bugün İstanbul'umuzda insanlığın geleceği adına hayati bir konuyu ele almak üzere bir araya geldik. Uluslararası Aile Forumu'muz hayırlara vesile olsun. Bu forum, aile kurumuna verdiğimiz önemin en somut işaretidir. 

Aile, insanlık tarihinin en önemli müesseselerinden biridir. Aile, toplumun yapı taşıdır. Aile, yeri doldurulamayacak derece mühimdir, değerlidir, kutsaldır. Hz. Adem babamız, Hz. Havva validemizden beri aile vardır.” 

“KÜRESEL EMPERYALİZM AİLEYİ HEDEF TAHTASINA KOYUYOR” 

“Kadın ve erkekten oluşan aile müessesesi insan neslinin devamı için de vazgeçilmez yere sahiptir. Aile, en korunaklı limanımızdır. İstikbalimizin teminatı olan çocuklarımızın ilk eğitimini aldığı bir yuvadır. Ailenin çöktüğü yıprandığı her toplum çürümeye ve berhava olup gitmeye mahkumdur. Aileye yönelik her türlü saldırıya karşı koymak hepimizin asli vazifesidir. Aileyi savunmak insanı savunmaktır. 

Dünyada teknolojinin körüklediği büyük bir değişim yaşanıyor. Küreselleşme aile kurumunu da dönüştürüyor. Birçok geleneksel kurum anlam kaybına uğruyor. Bireysel özgürlükler, çağdaşlaşma adına manevi değerlerin örselendiğini görüyoruz. Küresel emperyalizmin aileyi hedef tahtasına koymasına müsaade ediliyor.” 

LGBT DENİLEN SAPKINLIK VAHİM BOYUTTA” 

“Birileri ısrarla kabul etmek istemese de aile bağı zayıflayan bireyin özgür olması mümkün değildir. Özgürlük ambalajıyla sunulan aslında esaret ve kölelik düzenidir. Bugün insanlık kendi varlığının en temel hakikatleriyle sınanıyor. Adına özgürlük denilen bu kuşatma kadını da çocuğu da insan onurunu da tehdit ediyor. 

LGBT denilen sapkınlığın ne derece vahim boyutlara ulaştığını görüyoruz. Sırf LGBT belasını eleştirdiği için sanatçılar, iş adamları, siyasetçiler, bilim insanları linç edilmekte, adeta yaşayan birer ölüye çevrilmektedir. LGBT sapkınlığına karşı mücadele, aynı zamanda özgürlük mücadelesi, haysiyet ve insanlığın istikbalini kurtarma mücadelesidir.” 

“KÜRTAJ MASUMLAŞTIRILDI, DOĞURGANLIKTA TARİHİ DÜŞÜŞ YAŞIYORUZ” 

“Türkiye olarak aileye savaş açan hiçbir ideolojiye eyvallah demeyeceğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Ülkemiz içinde muhalefet partileri ve kimi kadın örgütleri tarafından himaye ediliyor olsa da milli bünyemizi tehdit eden cinsiyetsizleştirme projelerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Anomalinin normalleştirilmesine göz yummayacağız. Bir cinayet olan kürtaj yine aynı çevreler tarafından masumlaştırıldı. 

Türkiye'nin doğurganlık hızı tarihinde ilk kez 1,48'e gerilemiş durumda. Bu bir felaket. Ülkemizde doğum hızının düşmesinin sebebi ekonomide yaşanan dönemsel sorunlar değildir. Tam aksine kişi başına düşen gelirin şu anki seviyenin beşte bir olduğu dönemlerde ülkemizin doğurganlık hızı yaklaşık 2 kat fazlaydı.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.