Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik: Halkın İradesi İle Bilek Güreşi Yapılmaz

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) kurucularından ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali ve gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Çelik, bu tür uygulamaların demokrasiye ve ekonomiye büyük zarar verdiğini belirtti.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) kurucularından ve eski Milli Eğitim Bakanı olan Hüseyin Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi ve bu sabah gözaltına alınmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, yaşananların kabul edilemez olduğunu belirterek, alınan kararların hukuk devleti ilkelerine ve demokratik değerlere zarar verdiğini belirtti.  “OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN EDİLMEDEN SIKIYÖNETİM UYGULANAMAZ”  Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve gözaltına alınmasının hukuki ve demokratik açıdan büyük yaralar açacağını dile getiren Çelik, şu ifadeleri kullandı:  “Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve sabah saatlerinde kendisi ile birçok çalışma arkadaşının gözaltına alınması kabul edilebilir şeyler değildir. Halkın protesto hakkının elinden alınması, zaten kırılgan olan demokrasimize ve hukuk devleti ilkesine telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir. Olağanüstü hal ilan etmeden olağan dışı tedbir ve kararlar almak, fiilen sıkıyönetim uygulamaktır. Halkın iradesi ile bilek güreşi yapılmaz.”  “EKONOMİYE BÜYÜK ZARAR VERİYOR”  Açıklamalarında ekonomik etkileri de değerlendiren Çelik, bu tür uygulamaların ekonomik istikrarsızlığa yol açtığını ve dar gelirli vatandaşları daha da zor durumda bıraktığını ifade etti.  “Tepki ve protestoların sağduyu ve hukuk çerçevesinde kalması gerektiği tartışmasızdır. Ancak unutulmamalıdır ki AK Parti, benzer süreçlerden geçerek iktidara gelmiştir. O dönemde Sayın Erdoğan’a ve AK Parti’ye yapılanlar yanlıştı; bugün Sayın İmamoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) yapılanlar da yanlıştır. Halkın iradesine saygı göstermek, iktidarın da siyasi rakibinin hukukunu savunmasını gerektirir. Aksi takdirde hem halk nezdinde hem de uluslararası alanda saygınlık kaybı yaşanır. Bu tür gelişmelerin kırılgan olan ekonomimize büyük zarar verdiği de açıktır. En büyük zararı ise dar gelirli vatandaşlar görmektedir. Yazıktır, günahtır.”