Gürsel Tekin'den Ayşenur Arslan'a Hodri Meydan: Sustuğun Yerden...

Gazeteci Ayşenur Arslan geçtiğimiz gün köşe yazısında Gürsel Tekin hakkında imalı bir yazı kaleme almıştı. CHP’li Tekin’den Arslan’a sert bir yanıt geldi.

Ayşenur Arslan’ın köşe yazısında üstü kapalı ifadelerine açık açık yanıt veren Tekin, “Ne biliyorsanız anlatın. Ya bildiklerinizi anlatın ve gerçek gazetecilik yapın ya da susun” dedi. Gürsel Tekin’in Ayşenur Aslan’a yanıtı şöyle: Sayın Ayşenur Aslan’a Cevaben: Sayın Ayşenur Aslan, Bugünkü yazınızı dikkatle okudum. Yazınızda bir isim geçiyor: “Gürsel Tekin.” Ardından birkaç imalı cümle, birkaç yuvarlak ifade ve en nihayetinde suskunluklarınızdan dem vuruyorsunuz. “Zamanı değil” diyerek sustuğunuz, ama o sustuklarınızla insanları hedef tahtasına oturttuğunuz bir yazı kaleme almışsınız. “SUSMAK MESLEĞİNİZE İHANETTİR” Madem “itirafçı” olmak istiyorsunuz, o halde sizi hiç zaman kaybetmeden gerçeği anlatmaya davet ediyorum. Çünkü 75 yıl susarak geçirdikleriniz, artık sizin deyiminizle sadece “yazık” değil, aynı zamanda mesleğinize de bir ihanettir. Medya, tanıklık kurumudur. Tanıklık eden susarsa, halkı karanlıkta bırakır. “SUSTUĞUNUZ YERDEN BAŞKALARININ HAYSİYETİYLE OYNAMAYIN” Ya anlatın, bildiklerinizi kamuoyuyla paylaşın ya da ima oyunlarını bırakın. Gazetecilik dedikoduculuk değildir. Kurgulanmış ima cümleleriyle insanların emeğine, onuruna, geçmişine saldırmak hiç değildir. Siz diyorsunuz ki, “O kadar çok cenazenin arkasında yürüdüm ki…” Ben de size diyorum ki: O yürüyüşlerde yan yana yürüdüğümüz nice dostlarımız vardı. Beraber yürüdük o yollarda. Ama kimsenin arkasından susarak bıçak sallamadık. Siz o yürüyüşlerin ruhuna saygı gösteriyorsanız, şimdi çıkın ve açık açık konuşun. Ya da sustuğunuz yerden başkalarının haysiyetiyle oynamayın. “İMA OYUNLARIYLA ÇAMUR ATIYORSUNUZ” Ben, 22 yıllık AK Parti iktidarı boyunca MASAK’tan Maliye’ye, Sayıştay’dan savcılıklara kadar didik didik edilen bir siyasetçiyim. Milletvekilliğim boyunca her yıl düzenli mal beyanında bulundum. Bu ülkede hakkımda yapılmadık denetim, açılmadık dosya kalmadı. Ama zerre kadar usulsüzlük bulamadılar. Neden? Çünkü alnım açık, hesabım temiz. Ama siz hâlâ ima oyunlarıyla, dedikodularla, sosyal medya kurnazlıklarıyla bana çamur atmaya kalkıyorsunuz. “BU GÜNLERE KİRLİ LOBİLERLE SAVAŞARAK GELDİM” Siz çok iyi bilirsiniz: Google’a girip “beton lobisi”, “imar çetesi” yazdığınızda bu ülkede tek bir siyasetçi çıkar. O da benim! Çünkü ben bu lobilerle, bu kirli düzenle savaşarak geldim bugünlere. Siz ise yıllar boyunca kimin emrinde çalıştınız, kimlerin ekranlarında hangi gündemlere hizmet ettiniz, onu da halk çok iyi biliyor. “SİZ DE YARANMAK ADINA KOLAY YOLU SEÇMİŞSİNİZ” Bugün CHP’yi mahkeme salonlarında tartıştıranları, içerdeki hesaplaşmalarla halkın taleplerini örtenleri eleştirdiğim bir duygusal çıkışımdan yola çıkıp beni karalamaya çalışıyorsunuz. Ne yazık ki, siz de bağlı bulunduğunuz kişilere yaranmak adına kolay yolu seçmişsiniz. Benim mal varlığım bellidir, şeffaftır, devlet kayıtlarında yazılıdır “KİMLERLE YÜRÜDÜNÜZ, KİMLERİN EKRANINDA SUSTUNUZ!”  Eğer elinizde bir bilgi, bir belge varsa buyurun açıklayın! Yoksa da ima ederek, yazıya sokuşturulan üç-beş cümleyle itibar suikastı yapmayın. Bu ülke çok şey gördü. Ama ne yazık ki, gazeteci maskesiyle halkı manipüle etmeye çalışanları da çok gördü. Siz en iyisi, önce kendi etrafınıza bakın. Kimlerle yürüdünüz, kimlerin ekranında sustunuz, kimlerin güdümünde konuştunuz, onu bir sorgulayın. Evet, ben duygularımı açıkça ifade ederim. Çünkü gizli ajandam yok. Ve size son kez söylüyorum: Ya bildiklerinizi açıkça anlatın ve gerçekten gazetecilik yapın, Ya da susun... AYŞENUR ARSLAN'IN KÖŞE YAZISI İÇİN BURAYA TIKLAYIN!