İki Yılda 78 Milyon Dönümden Fazla Orman Yandı: Bu Artık Yeni Normal

Yaşam 22.07.2025 - 11:24, Güncelleme: 22.07.2025 - 11:24
 

İki Yılda 78 Milyon Dönümden Fazla Orman Yandı: Bu Artık Yeni Normal

2023 ve 2024’te 78 milyon dönüm orman kül oldu. Bilim insanlarına göre yangınların artışı tesadüf değil: “İklim değişikliği yeni normalimizi tanımlıyor.”
2023 ve 2024 yılları, kayıtlara geçen en sıcak dönemler olarak tarihe geçti. Bu iki yıl içinde dünya genelinde 78 milyon dönümden fazla orman yandı. Yangınlar, atmosfere milyarlarca ton karbondioksit salarken, milyonlarca insanı da kirli hava koşullarıyla karşı karşıya bıraktı.  New York Times’in hazırladığı habere göre, yeni araştırmalar, orman yangınlarının iklim değişikliğine bağlı olarak ciddi ölçüde arttığını ortaya koyuyor. Bilim insanlarına göre bu artık istisna değil, kalıcı bir eğilim.  ORMAN KAYBI 20 YILA GÖRE 2-4 KATINA ÇIKTI  California Merced Üniversitesi'nden iklim bilimci John Abatzoglou, "Bu tür yangınlar artık daha sık olacak" dedi.  Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, 2023-2024 döneminde kaybedilen orman örtüsü, 2002-2022 dönemine kıyasla en az iki kat daha fazla. Araştırmacılar, LANDSAT uydu verileriyle orman örtüsü değişimini inceledi; yangınların neden olduğu kayıpları da bu görüntülerle belirledi.  YANGINLAR ORMANLARI VURUYOR, SAVANLAR GERİLİYOR  Küresel ölçekte son yıllarda yanmış arazi miktarı azalsa da bu azalma, çoğunlukla savan ve çayırlarda insan müdahalesiyle gerçekleşen dönüşümlerden kaynaklanıyor. Öte yandan orman yangınlarındaki artış dikkat çekici boyutlara ulaştı.  Örneğin boreal ormanlarda yangına bağlı kayıplar, son iki yılda önceki döneme göre iki katına çıktı. Tropikal ormanlarda bu oran üç kata, Kuzey Amerika ormanlarında ise dört kata yaklaştı. Kanada’da yaşanan büyük yangınlar bu artışın en önemli nedenlerinden biri oldu.  YANGINLAR İNSAN FAALİYETİNDEN UZAK BÖLGELERDE  Yangınların yoğunlaştığı bölgelerin çoğu insan etkisinden uzak, ıssız alanlar. Bu durum, ana nedenin doğrudan iklim değişikliği olduğunu gösteriyor. Tazmanya Üniversitesi’nden Calum Cunningham, “Bu izolasyon, yangınlardaki artışın başlıca sebebinin iklim değişikliği olduğunu gösteriyor” diyerek şunları ekledi:  “İklimdeki kronik değişimler bu ormanları yanmaya daha elverişli hale getiriyor.”  ‘YANGIN HAVASI’ KAVRAMI ÖNE ÇIKIYOR  Bilim insanları, yangınları değerlendirmek için “yangın havası” adı verilen kavramı kullanıyor. Bu, yangının çıkması ve büyümesi için gereken tüm atmosferik koşulları kapsıyor.  Sıcak ve kuru hava, yüksek buharlaşma oranı ve değişken rüzgarlar, yangınların yayılmasına katkı sağlıyor. Bu koşulların uzun sürmesi, yangın riskini önemli ölçüde artırıyor. Araştırmalar, iklim değişikliğinin bu olumsuz hava koşullarını daha yaygın hale getirdiğini gösteriyor.  AŞIRI YANGIN HAVASI İKİ KAT DAHA OLASI  Nature Communications dergisinde yayımlanan bir başka araştırma, aşırı yangın havası koşullarının günümüz ikliminde, sanayi öncesi döneme göre yaklaşık iki kat daha olası hale geldiğini belirledi.  Araştırmada, uydu gözlemleri ve hava durumu verileriyle yangın havası ile gerçek yangın olayları arasında ilişki kuruldu. Aşırı yangın havasının yaşandığı yıllarda, orman yangınları ve karbondioksit salımı da belirgin biçimde artıyor.  Karbondioksit, başlıca sera gazlarından biri olarak, atmosferde ısıyı tutuyor ve iklim krizini daha da şiddetlendiriyor.  BİLİM İNSANLARI UYARIYOR: GERİ BESLEME DÖNGÜSÜ  Araştırmaların bulguları, son yıllarda yangınların etkilediği bölgelerle örtüşüyor. İklim değişikliğinin, yangınların hem sıklığını hem de şiddetini artıran başlıca faktör olduğu görüşü giderek daha güçlü bir şekilde ortaya konuyor.  Cunningham, “Bu artık iklim değişikliğinin bu aşırı yangınlardaki rolü hakkında tartışmaya yer bırakmıyor” dedi.  John Abatzoglou ise şöyle uyardı:  “Aynı anda daha fazla yer yangın havasından etkilenince, ülkelerin yangın söndürme kaynaklarını paylaşma kapasiteleri de azalıyor. Her yere yetişemiyorsunuz. Azalan yangınla mücadele kapasitesi tehlikeli bir geri besleme döngüsü yaratıyor: Daha büyük yangınlar daha fazla emisyon demek; bu da daha fazla yangın havası ve gelecekte daha fazla yangın anlamına geliyor.”  SİYASAL KARARLAR DA RİSKİ ARTIRABİLİR  PNAS çalışmasının baş yazarı ve Dünya Kaynakları Enstitüsü’nden ekolojist Peter Potapov ise, iklimsel tehditlerin yanı sıra siyasi kararların da riski artırabileceğine dikkat çekti:  "ABD’de bilim kurumlarına yapılan bütçe ve personel kesintileri ile politika değişiklikleri, yangın eğilimlerinde iklim kaynaklı değişimleri daha da kötüleştirebilir."  Potapov, uzak ormanlarda yol yapımını engelleyen kuralların kaldırılmasının yangın riskini artırabileceğini; uydu programlarının sona erdirilmesininse erken uyarı sistemlerini zayıflatacağını vurguladı. Ayrıca, USAID programına yönelik finansman kesintilerinin, dünya genelinde yangın izleme kapasitesini düşüreceğini ifade etti.
2023 ve 2024’te 78 milyon dönüm orman kül oldu. Bilim insanlarına göre yangınların artışı tesadüf değil: “İklim değişikliği yeni normalimizi tanımlıyor.”

2023 ve 2024 yılları, kayıtlara geçen en sıcak dönemler olarak tarihe geçti. Bu iki yıl içinde dünya genelinde 78 milyon dönümden fazla orman yandı. Yangınlar, atmosfere milyarlarca ton karbondioksit salarken, milyonlarca insanı da kirli hava koşullarıyla karşı karşıya bıraktı. 

New York Times’in hazırladığı habere göre, yeni araştırmalar, orman yangınlarının iklim değişikliğine bağlı olarak ciddi ölçüde arttığını ortaya koyuyor. Bilim insanlarına göre bu artık istisna değil, kalıcı bir eğilim. 

ORMAN KAYBI 20 YILA GÖRE 2-4 KATINA ÇIKTI 

California Merced Üniversitesi'nden iklim bilimci John Abatzoglou, "Bu tür yangınlar artık daha sık olacak" dedi. 

Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, 2023-2024 döneminde kaybedilen orman örtüsü, 2002-2022 dönemine kıyasla en az iki kat daha fazla. Araştırmacılar, LANDSAT uydu verileriyle orman örtüsü değişimini inceledi; yangınların neden olduğu kayıpları da bu görüntülerle belirledi. 

YANGINLAR ORMANLARI VURUYOR, SAVANLAR GERİLİYOR 

Küresel ölçekte son yıllarda yanmış arazi miktarı azalsa da bu azalma, çoğunlukla savan ve çayırlarda insan müdahalesiyle gerçekleşen dönüşümlerden kaynaklanıyor. Öte yandan orman yangınlarındaki artış dikkat çekici boyutlara ulaştı. 

Örneğin boreal ormanlarda yangına bağlı kayıplar, son iki yılda önceki döneme göre iki katına çıktı. Tropikal ormanlarda bu oran üç kata, Kuzey Amerika ormanlarında ise dört kata yaklaştı. Kanada’da yaşanan büyük yangınlar bu artışın en önemli nedenlerinden biri oldu. 

YANGINLAR İNSAN FAALİYETİNDEN UZAK BÖLGELERDE 

Yangınların yoğunlaştığı bölgelerin çoğu insan etkisinden uzak, ıssız alanlar. Bu durum, ana nedenin doğrudan iklim değişikliği olduğunu gösteriyor. Tazmanya Üniversitesi’nden Calum Cunningham, “Bu izolasyon, yangınlardaki artışın başlıca sebebinin iklim değişikliği olduğunu gösteriyor” diyerek şunları ekledi: 

“İklimdeki kronik değişimler bu ormanları yanmaya daha elverişli hale getiriyor.” 

‘YANGIN HAVASI’ KAVRAMI ÖNE ÇIKIYOR 

Bilim insanları, yangınları değerlendirmek için “yangın havası” adı verilen kavramı kullanıyor. Bu, yangının çıkması ve büyümesi için gereken tüm atmosferik koşulları kapsıyor. 

Sıcak ve kuru hava, yüksek buharlaşma oranı ve değişken rüzgarlar, yangınların yayılmasına katkı sağlıyor. Bu koşulların uzun sürmesi, yangın riskini önemli ölçüde artırıyor. Araştırmalar, iklim değişikliğinin bu olumsuz hava koşullarını daha yaygın hale getirdiğini gösteriyor. 

AŞIRI YANGIN HAVASI İKİ KAT DAHA OLASI 

Nature Communications dergisinde yayımlanan bir başka araştırma, aşırı yangın havası koşullarının günümüz ikliminde, sanayi öncesi döneme göre yaklaşık iki kat daha olası hale geldiğini belirledi. 

Araştırmada, uydu gözlemleri ve hava durumu verileriyle yangın havası ile gerçek yangın olayları arasında ilişki kuruldu. Aşırı yangın havasının yaşandığı yıllarda, orman yangınları ve karbondioksit salımı da belirgin biçimde artıyor. 

Karbondioksit, başlıca sera gazlarından biri olarak, atmosferde ısıyı tutuyor ve iklim krizini daha da şiddetlendiriyor. 

BİLİM İNSANLARI UYARIYOR: GERİ BESLEME DÖNGÜSÜ 

Araştırmaların bulguları, son yıllarda yangınların etkilediği bölgelerle örtüşüyor. İklim değişikliğinin, yangınların hem sıklığını hem de şiddetini artıran başlıca faktör olduğu görüşü giderek daha güçlü bir şekilde ortaya konuyor. 

Cunningham, “Bu artık iklim değişikliğinin bu aşırı yangınlardaki rolü hakkında tartışmaya yer bırakmıyor” dedi. 

John Abatzoglou ise şöyle uyardı: 

“Aynı anda daha fazla yer yangın havasından etkilenince, ülkelerin yangın söndürme kaynaklarını paylaşma kapasiteleri de azalıyor. Her yere yetişemiyorsunuz. Azalan yangınla mücadele kapasitesi tehlikeli bir geri besleme döngüsü yaratıyor: Daha büyük yangınlar daha fazla emisyon demek; bu da daha fazla yangın havası ve gelecekte daha fazla yangın anlamına geliyor.” 

SİYASAL KARARLAR DA RİSKİ ARTIRABİLİR 

PNAS çalışmasının baş yazarı ve Dünya Kaynakları Enstitüsü’nden ekolojist Peter Potapov ise, iklimsel tehditlerin yanı sıra siyasi kararların da riski artırabileceğine dikkat çekti: 

"ABD’de bilim kurumlarına yapılan bütçe ve personel kesintileri ile politika değişiklikleri, yangın eğilimlerinde iklim kaynaklı değişimleri daha da kötüleştirebilir." 

Potapov, uzak ormanlarda yol yapımını engelleyen kuralların kaldırılmasının yangın riskini artırabileceğini; uydu programlarının sona erdirilmesininse erken uyarı sistemlerini zayıflatacağını vurguladı. Ayrıca, USAID programına yönelik finansman kesintilerinin, dünya genelinde yangın izleme kapasitesini düşüreceğini ifade etti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.