İsrail, Yunanistan ve GKRY’den Ankara’yı hedef alan plan
İsrail, Yunanistan ve GKRY’den Ankara’yı hedef alan plan
İsrail, Yunanistan ve GKRY basını Türkiye’ye karşı ortak plan hazırlığını duyururken, Tel Aviv’den dikkat çeken bir Türkçe paylaşım geldi.
İsrail ve Yunan basını, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin yükselen askeri ve stratejik etkisine karşı yeni bir iş birliği sürecinin başladığını yazdı.
BÖLGEDE ORTAK HAREKET EDİLECEK
Geçtiğimiz hafta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis’in katılımıyla düzenlenen üçlü zirvede, Türkiye’ye yönelik açık bir mesaj verilmiş ve “bölgede ortak hareket edileceği” vurgulanmıştı. Öncesinde ise Yunan basınında 2.500 kişilik bir “hızlı müdahale gücü” kurulmasına yönelik iddialar gündeme gelmişti.

İMZALAR ATILDI
Pazar günü İsrail tarafından sosyal medyada yapılan açıklamada, üçlü zirve kapsamında geçen hafta bir anlaşma imzalandığı duyuruldu. İsrail ordusuna bağlı IDF’nin Türkçe hesabından yapılan paylaşımda, “üçlü askeri iş birliği” Türkçe ifadelerle kamuoyuna aktarıldı. Yunan basınından Nemesis, bu paylaşımı “Ankara’ya yönelik bilinçli bir mesaj” olarak yorumladı.
ASIL MOTİVASYON TÜRKİYE
Yapılan açıklamada, üçlü askeri iş birliği planının ortak tatbikatlar, eğitim faaliyetleri, çalışma grupları ve stratejik askeri diyaloğu kapsadığı belirtildi. Ancak İsrail basını, bu teknik çerçevenin arkasındaki asıl motivasyonun Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de giderek genişleyen hareket alanı ve askeri üstünlüğü olduğuna dikkat çekti.
ANKARA’NIN ETKİSİNİ SINIRLANDIRMAK
Haberlere göre İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Tomer Bar’ın Yunan ve Kıbrıslı muhataplarıyla gerçekleştirdiği üçlü görüşmelerde, Türkiye’nin hava sahası ve deniz alanlarındaki etkinliğinin nasıl sınırlandırılabileceği ana gündem maddelerinden biri oldu.
FİİLİ BİR CAYDIRICILIK VAR
Anlaşmanın ardından hem Atina hem de Tel Aviv medyasında öne çıkan ortak değerlendirme dikkat çekti. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yalnızca diplomatik söylemlerle değil, deniz, hava ve teknolojik unsurlarla fiili bir caydırıcılık oluşturduğu, bu durumun İsrail–Yunan–GKRY hattını daha somut ve operasyonel bir iş birliğine yönelttiği vurgulandı.
TÜRKİYE’YE KARŞI KALKAN
Yunan basını ise anlaşmayı daha net ifadelerle değerlendirdi. Atina merkezli analizlerde üçlü mekanizma, “Türkiye’ye karşı bir caydırıcılık kalkanı” olarak tanımlandı. Türkiye’nin “Mavi Vatan” doktrini kapsamında yürüttüğü faaliyetlerin, Yunanistan ve GKRY’yi tek başına hareket etmekten uzaklaştırdığı belirtildi.
“F-35’LERİ DE KAPSAYACAK”
Yunan OneTV’de yayımlanan özel röportajda, İsrail–Yunanistan–GKRY hattının ABD desteğiyle 3+1 formatında ilerlediği, bu kapsamda yaklaşık 2 bin 500 askerden oluşan hızlı müdahale gücü ile F-35 savaş uçaklarını içeren bir yapının hedeflendiği ifade edildi.
TÜRKİYE’NİN SAHADAKİ GÜCÜ HESAPLARI DEĞİŞTİRDİ
Haberlerde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de geliştirdiği çok katmanlı askeri kapasiteye dikkat çekildi. “İnsansız hava araçları, deniz platformları, elektronik harp kabiliyetleri ve hızlı konuşlanma yeteneği, üçlü iş birliğinin planlarını doğrudan şekillendiren faktörler arasında” değerlendirmesi yapılırken, “Türkiye’nin sahadaki gücü hesapları değiştirdi” ifadeleri kullanıldı.
Yunan basınına göre bu tablo GKRY’yi “zayıf halka” konumuna iterken, söz konusu açığın İsrail’in askeri ve teknolojik kapasitesiyle kapatılmasının hedeflendiği aktarıldı. Üçlü mekanizmanın, savunma refleksinden çok Türkiye karşısında denge kurma arayışı olduğu vurgulandı.
İSRAİL MEDYASI: “GKRY STRATEJİK PLATFORM HALİNE GELİYOR”
İsrail basınından Maariv’de yer alan değerlendirmelerde, GKRY’nin giderek stratejik bir askeri platforma dönüştüğü belirtildi. İsrail’in GKRY’yi operasyonel derinlik sağlayan bir unsur olarak gördüğü, acil durumlarda hava unsurlarının kullanımı için ada üzerindeki altyapıların test edildiği kaydedildi.
MERKEZDE TÜRKİYE VAR
Uzmanlara göre İsrail ve Yunan basını farklı tonlar kullansa da üzerinde uzlaştıkları gerçek değişmedi. Doğu Akdeniz’de geliştirilen tüm bu planlamaların merkezinde Türkiye’nin askeri gücü, sahadaki etkisi ve oyun kurucu kapasitesi bulunuyor. Üçlü iş birliği Ankara’yı dengelemeye yönelik bir arayış olarak öne çıksa da bölgedeki güç dengesini belirleyen ana aktörün Türkiye olduğu vurgulanıyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.


