Ahmet Özer'in Tutukluluğunun Devamına Karar Verildi

Tutuklanarak yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, hakkındaki terör örgütü üyeliği davasında çıktığı ilk duruşmada, tutukluluğunun devamına karar verildi.

Görevinden uzaklaştırılarak yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, hakkında PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla açılan davada ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri’de görülen duruşmada Özer, suçlamalara yönelik detaylı bir savunma yaptı. Ahmet Özer'in tutukluluğunun devamına karar verildi. Duruşmaya tutuklu sanık Ahmet Özer’in yanı sıra, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partililer ve Özer’in avukatları katıldı. Kimlik tespiti sırasında aylık gelirinin 150 bin lira olduğunu beyan eden Özer, savunmasında kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.  Ahmet Özer, savunmasında şu ifadeleri kullandı:   "11 yıl önce, 2014 yılında yürütülen çözüm sürecinde İmralı'da benim irademin dışında üçüncü şahıslar arasında yapılan konuşmada adımın geçtiği iddiasıdır. 694 teröristle görüşmüşüm. Takdir edersiniz ki aradığım kişilerin adli kayıtlarının olup olmadığını bilmem, görüşmelerden önce GBT araştırması yapamam. Ayrıca bu 694 kişiyi ben mi aramışım, onlar mı beni aramış o da belli değil."  Suçlamalara ilişkin olarak ideolojik ya da örgütsel herhangi bir bağının olmadığını belirten Özer, şu ifadeleri kullandı:   "Terör örgütünün bir mensubu, savunduğum tüm değerlere karşı bir duruş sergilemekle itham ediliyorum. Bu ithamı kabul etmiyorum. Ben bu ülkenin bir aydını olarak kendimi barışı, huzuru, eşitliği yazmakla, konuşmakla mükellef saydım. 2011 yılı itibariyle hiçbir terör örgütü ile ideolojik ve fikri bakımdan hiçbir bağım olmadı, irademi hiçbir örgüte teslim etmedim, bir bilim insanı olarak etmem de mümkün değildir."  “İDDİANAMEDE HİÇBİR KANITA YER VERİLMEMİŞTİR”  CHP üyesi olduğunu ve partinin Kürt raporuna katkı sunduğunu belirten Özer, geçmişteki akademik ve yönetsel görevlerine değindi. Özer, belediye başkanı seçilmemiş olsaydı bu tür suçlamalarla karşı karşıya kalmayacağını öne sürdü.  "Ne zaman ki Esenyurt Belediye Başkanı oldum, düzmece ve içi boş isnatlarla suçlandım" diyen Özer, görevde bulunduğu kısa sürede yaptığı hizmetlerle gündeme geldiğini belirtti. Tutuklu olduğu süreçte ailesinin zor zamanlar geçirdiğini, torununun doğumuna tanıklık edemediğini dile getirdi.  Özer, iddianameye de eleştiriler yöneltti:   "İddianameye sunmuş olduğumuz, lehimize olan hiçbir delile, kanıta yer verilmemiştir. Lehe olan kanıtlara değinilmemiş, aleyhe olan uydurma iddialar ise son derece geniş yorumlamış, zanlar, emareler üzerinden bir sonuca varmaya çalışılmış, hatta olmayan şeyleri, aksini delilleri ile ispat ettiğimiz şeyler bile olmuş gibi gösterilmiştir."  38 kitap ve 200'ü aşkın makale yazdığını, çok sayıda ödül aldığını belirten Özer, bu geçmişine rağmen terörle ilişkilendirilmesinin kendisini derinden yaraladığını ifade etti.  “DAVA SÜRECİ HUKUKİ DEĞİL SİYASİ”  İmralı'da adının geçtiği iddia edilen görüşmelere ilişkin de açıklamalarda bulunan Özer, o dönemde yürütülen çözüm süreci kapsamında yapılan konuşmaların kendisiyle doğrudan ilgisi olmadığını savundu. Ayrıca telefon kayıtları ve para transferlerinin suç delili olarak değerlendirilmesini eleştirdi.  "Esenyurt Belediyesi büyük bir belediye ve günde onlarca dergi, gazete ve basılı doküman gelir, benim zaten hepsini görmem mümkün değil. Bu dergiden yola çıkarak beni örgüt üyesi gibi göstermeleri nasıl bir aklın ürünüdür?" ifadelerini kullanan Özer, dava sürecinin hukuki değil, siyasi olduğunu ileri sürdü. TUTUKLULUĞUNUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ Özer'in ilk duruşmasının sonucunda tutukluluğunun devamına karar verildi. Dava, 14 Temmuz'a ertelendi. ÖZEL: SUÇU KÜRT OLMAK VE ESENYURT’U KAZANMAK Duruşmanın ardından Silivri Cezaevi önünde bir açıklama yapan CHP lideri Özgür Özel, Ahmet Özer'in "suçunun" Kürt olmak ve Esenyurt Belediyesi'ni kazanmak olduğunu söyledi. Özel, Esenyurt'ta Kürt nüfustan en çok oy alabilecek adayı bulma ve Kürtlerin belediye meclislerinde temsil edilmesi kararlarının kendisine ait olduğunu belirtti. Ahmet Özer'in kızı Seraf Özer de "Bugün babama terörist diyenler, bu ülkenin barış ve kardeşliğini hançerleyenlerdir. Bu ithamı şiddetle reddediyorum. Kabul etmiyorum ve babamı er ya da geç sağlıkla özgürlüğüne kavuşturacağız" diye konuştu.