Emekli Polis Memuru Yalçın Doğan: Mobbingin Varlığı Polis Okulundayken En Derinden Hissettiriliyor

Özel Haberler 30.04.2025 - 18:31, Güncelleme: 17.05.2025 - 22:33 2377+ kez okundu.
 

Emekli Polis Memuru Yalçın Doğan: Mobbingin Varlığı Polis Okulundayken En Derinden Hissettiriliyor

Her dört günde 1 polis memuru kendi yaşamına son veriyor. Türkiye'de yükselen enflasyon, hayat pahalılığı ve refah seviyesinin düşüş yaşamasıyla son yıllarda polis intiharları da ciddi oranda artış gösterdi. Öyle ki, geçtiğimiz yıl 74 emniyet mensubu yaşamına son verirken, 2025 yılının henüz ilk 4 ayında 32 polis memurunun canına kıydığı tespit edildi. Konuya ilişkin emekli polis memuru Yalçın Doğan, SÖZ Haber Muhabiri Kevser Karaduman'a yaptığı değerlendirmede, intihar oranlarının düşürülmesi için geniş kapsamlı bir Polis Meslek Kanunu'nun çıkarılması gerektiğini ve polisleri temsil edecek bir sendikanın kurulması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de yükselen enflasyon ve ciddi anlamda düşüş yaşayan refah seviyesi pek çok meslek kolunda olumsuz etkileri beraberinde getiriyor. Gece-gündüz demeden devletin hizmetinde çalışarak vatandaşın can güvenliğini sağlayan polis memurları ise yaşadıkları ekonomik sıkıntılar, mobbing, aşırı mesai saatleri ve psikolojik nedenlerle kendi yaşamlarına son veriyor. Geçtiğimiz yıl 74 emniyet mensubu kendi canına kıyarken, 2025 yılının henüz ilk 4 ayında 32 polis memurunun intihar ettiği belirlendi. Peki, polis memurları neden intihar ediyor? İntihar oranlarındaki artışın altında yatan asıl sebepler neler? Emekli polis memuru Yalçın Doğan, polis intiharlarının Emniyet Genel Müdürlüğü'nün (EGM) resmi verilerinde; ailevi sebepler, kripto para-bahis, duygusal nedenler ve ekonomik nedenler olmak üzere 4 ana başlıkta açıklandığını belirtti. "MOBBİNGİN VARLIĞI DAHA POLİS OKULUNDAYKEN EN DERİNDEN HİSSETTİRİLİYOR" Polis intiharlarının geri planında daha önemli mesleki konuların yer aldığına dikkat çeken Doğan, "Bunların ierisinde en önemli nokta ağır çalışma koşulları ve bu ağır çalışma koşullarına rağmen verilmiş olan emeğin ve hizmetin maddi olarak karşılığını alamamış olmak yatıyor. Bugün en düşük kiraların 25-30 bin lira bandında olduğu bir durumda, polis maaşları ortalama olarak 60 bin lira civarında. Yapılan işe baktığınız zaman 1 ay içerisinde polis arkadaşlarımız ortalama en az 240 saat çalışıyor. Bu yeri geliyor 280 saate kadar da çıkabiliyor. Bu yapılan çalışmalarda da polis arkadaşlarımız kesinlikle 1 TL bile fazladan ücret alamıyorlar. Normalde Devlet Memurları Kanunu'nda memurlar 160 saat çalışır ve bunun üzerinde çalışan memur fazla çalışma ücretini saat başı olarak alır. Ancak polis arkadaşlarımızın maaşı sabittir ve ister 160 saat çalışsın, ister 300 saat çalışsın aynı ücreti almaktadır. Bunun yanında Emniyet Teşkilatı içerisindeki intiharlar, bizim çalıştığımız dönemlere baktığımda özellikle baskılar ve  mobbingden geliyor. Özellikle bir kısım amirler tarafından. Baskı ve mobbing derken, şu konuya da değinmek istiyorum; bunlar daha polis okulundayken, siz öğrenciyken başlıyor. Orada ilk söylenen söz 'Sizin hayatınız pamuk ipliğine bağlıdır' sizin hayatınız, geleceğiniz, mesleki aşamanız amirinizin iki dudağı arasındadır. Daha öğrenciyken burada bir amir tahakkümü altına alınıyorsunuz ve orada size mobbingin varlığı en derin şekilde hissettiriliyor. Siz çıktıktan sonra da bu değişmiyor." ifadelerini kullandı. "MOBBİNGDEN DOLAYI HERHANGİ BİR AMİRE İŞLEM YAPILDIĞINI GÖRMEDİM" Polis okullarında ve teşkilatta iletişimin tek yönlü olarak sağlandığını aktaran Doğan, "Amirinizin sizin üzerinizdeki mesleki veya mesleki olmayan konularda hakimiyeti en üst seviyededir. İletişim tek yönlü ve yukarıdan aşağıya yapılır. Orada siz aşağıdan yukarıya doğru bir iletişim kuramıyorsunuz. Amirinizle ilgili herhangi bir eleştiride bulunmak, yanlış olan bir emri ikaz etme gibi bir hakka sahip değilsiniz. Ben bugüne kadar mobbingden dolayı, belki az da olsa vardır ama mobbing ve baskıdan dolayı herhangi bir amire bir işlem yapıldığını hatırlamıyorum. Zaten teşkilat içindeki ana düşünce de mesleğin 'amir mesleği' olduğu şeklindedir." dedi. 2018 YILINDAN BU YANA 534 POLİS YAŞAMINA SON VERDİ Doğan, 2018 yılından bu yana 534 emniyet mensubunun kendi hayatına son verdiğini belirtti. 2018-2025 yılları arasında intihar eden polis memurlarının sayısı şu şekilde sıralandı: -2018 yılında 51 polis, -2019 yılında 54 polis, -2020 yılında 74 polis, -2021 yılında 85 polis, -2022 yılında 109 polis, -2023 yılında 55 polis, -2024 yılında 74 polis, -2025 yılının ilk 4 ayında ise 32 polis kendi yaşamına son verdi. "TEŞKİLATIMIZIN EN ÖNEMLİ SORUNU AĞIR ÇALIŞMA KOŞULLARI" Polis teşkilatının en önemli sorununun ağır çalışma koşulları olduğunu ifade eden Doğan, "Amacımız gece-gündüz hayatını hiçe sayarak görev yapan bir teşkilat içerisinde, şehitliği, gaziliği ve ölümü göze alarak görev yapan arkadaşlarımızın 1 tane dahi olsa kendi yaşamına son vermesini engellemek olmalı. Türkiye ortalaması binde 4 iken, bizim teşkilatımızda bu binde 16 gibi 4 kat yüksek bir oranda. Az önce bahsettiğim gibi bizim teşkilatımızın en önemli sorunu, ağır çalışma koşulları. Siz bugün akşam 7'de görev alıyorsunuz sabah 7'ye kadar çalışıyorsunuz, sizin normalde istirahat etmeniz gerekiyor. Ama size saat 10.00'da, 11.00'de tekrar ek görev yazılıyor ve akşam geç saatlere kadar mesai yaparak tekrar çalışıyorsunuz ve sabah yine 7'de kendi görevinize gelmek zorundasınız." dedi. "EMNİYET TEŞKİLATI MAAŞLARI ENFLASYONUN BİLE ALTINDA KALDI" Özellikle büyükşehirlerde, kira fiyatlarının 25-30 bin lira bandında olduğunu belirten Doğan, polis maaşlarının ortalama 60 bin lira olduğunu aktardı. Doğan, "Polis arkadaşlarımızın güvenli yerlerde oturmaları gerekiyor. Bu arkadaşlarımızın oturabileceği İstanbul veya Ankara gibi yerlerde kira fiyatları şu an en az 25-30 bin lira. Şimdi uzun mesai saatlerinden bahsettik. 15-16 saat dışarıda kalan bir arkadaşımız, en az 2 öğün dışarıda yemek yemek zorunda ve bu koşullarda en ucuz öğün 500 TL. Evet, ekonomik nedenlerde intiharların sebeplerinden ama tamamıyla bahsedildiği gibi kripto, bahis vb. değil. Geçim derdiyle ilgili. Çocuğunuzun, eşinizin istediğini alamıyorsunuz. Hayatınızı idame ettirecek geçim standartını sağlayamıyorsunuz. Maaş olarak araştırıldığı zaman, 2000'li yıllardan bugüne kadar diğer kurumların maaşları karşısında en çok eriyen ve en az artış sağlayan hatta enflasyonun bile altında kalan Emniyet Teşkilatı maaşlarıdır. Asker ve jandarma dışında diğer kurumların sendikalı olması ve sendikaların yapmış olduğu her toplu görüşmede kendileri lehine kazanımlar elde edildi. Polisin sendikası olmadığı için bu kazanımlardan da mahrum kalmakta ve bu da dolayısıyla ekonomik anlamda polis arkadaşlarımıza ciddi bir zorluk yaşatmakta. Özellikle son 3-4 yılda ekonominin bozularak, hayat pahalığının artarak refah seviyesinin ciddi derecede düşmesiyle, polis arkadaşlarımızın geçim sorunu da başlı başına bir dert ve sıkıntı olarak kalmakta." ifadelerini kullandı. "POLİSİ TEMSİL EDECEK YASAL BİR SENDİKA KURULMALI" İntihar oranlarının düşürülmesi için öncelikle geniş kapsamlı bir 'Polis Meslek Kanunu'nun çıkarılması gerektiğinin altını çizen Doğan, "Bunun yanında polislerin gösteri ve yürüyüş hakkı olmaksızın sınırlı da olsa en azından toplu görüşmelerde kendilerini temsil edecek bir sendikanın, yasal ve sınırlı tek bir sendikanın kurulmasının sağlanması. Fazla çalışma ücretinin polis arkadaşlarımıza ödenmesi. Gece çalışma tazminatının verilmesi. Diğer kurumlarda bu mecvcut ama Emniyet Teşkilatı'nda gece de çalışsanız, gündüz de çalışsanız fark etmiyor. Aynı maaşı alıyorsunuz. Özellikle mesleğinin sonuna gelmiş arkadaşlarımız da bir intihar sebebi daha var. Bu arkadaşlarımızın çocukları belli bir eğitim düzeyine gelmiş oluyor. Üniversite okuyan çocuğu oluyor ve kendisi de şart görevine gitmek zorunda kalıyor. Bu sefer üniversite bir çocuğu varsa ona bütçe ayırmak zorunda kalıyor, ortaokula veya liseye giden çocuğunun eğitim hayatının sekteye uğramaması için bir bütçe ayırmak zorunda kalıyor. Son çalıştığı yerde eşini bırakmak zorunda kalıyorsa ona ayrı bir bütçe ayırması lazım ve kendisi şart görevine bir başka yere gidiyor orada kendine bir bütçe ayırması lazım. Düşünsenize bir maaşla bir eve bakamıyorken siz, bir anda üç yere bakmak zorunda kalıyorsunuz. Üstüne basa basa söylüyorum şehitliği göze alarak, gece-gündüz devletinin hizmetinde olan polisleri bu duruma düşürüyorsunuz." dedi. "1 MAYIS'TA EN AZ 24 SAAT ÇALIŞACAKLAR" Polis memurlarının resmi tatil ve dini bayramlarda her zamankinden daha fazla çalışarak, yine de emeğinin karşılığını almadığını belirten Doğan, "Bir tane arkadaşımız mesela, yanılmıyorsam Giresun'daydı bu arkadaş. 'Beni mesleğimden soğuttular, beni mesleğimden koparttılar' diye bir not bırakarak intihar etti. Şu an teşkilat içinde ciddi anlamda bir anket yapılsa, 'Aynı şartlarda, başka bir kurumda 60 binden daha fazla kazanacaksınız. Geçmek ister misiniz?' diye sorulduğunda, o anket sorunucunun ben yüzde 70-80 oranında onaylanacağını düşünüyorum. 1 Mayıs tatil. Herkes evinde, sokakta veya piknikteyken polis arkadaşlar ne yapacak? O gün en az 24 saat çalışacaklar ve o 24 saatin karşılığında tek kuruş dahi fazla mesai ücreti alamayacaklar. Bu aslında bakarsanız hem Anayasamıza aykırı hem de inandığımız değerlerde kul hakkına girer, emeğin karşılığını alamıyorlar. Kanunen her çalıştığınız fazla saat için size 8 saat izin verilecek deniliyor ama ülkemizde Emniyet Teşkilatı içinde bunu değerlendiren yüzde 1 veya 2'dir." ifadelerini kullandı. ÖZEL HABER: KEVSER KARADUMAN  
Her dört günde 1 polis memuru kendi yaşamına son veriyor. Türkiye'de yükselen enflasyon, hayat pahalılığı ve refah seviyesinin düşüş yaşamasıyla son yıllarda polis intiharları da ciddi oranda artış gösterdi. Öyle ki, geçtiğimiz yıl 74 emniyet mensubu yaşamına son verirken, 2025 yılının henüz ilk 4 ayında 32 polis memurunun canına kıydığı tespit edildi. Konuya ilişkin emekli polis memuru Yalçın Doğan, SÖZ Haber Muhabiri Kevser Karaduman'a yaptığı değerlendirmede, intihar oranlarının düşürülmesi için geniş kapsamlı bir Polis Meslek Kanunu'nun çıkarılması gerektiğini ve polisleri temsil edecek bir sendikanın kurulması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'de yükselen enflasyon ve ciddi anlamda düşüş yaşayan refah seviyesi pek çok meslek kolunda olumsuz etkileri beraberinde getiriyor. Gece-gündüz demeden devletin hizmetinde çalışarak vatandaşın can güvenliğini sağlayan polis memurları ise yaşadıkları ekonomik sıkıntılar, mobbing, aşırı mesai saatleri ve psikolojik nedenlerle kendi yaşamlarına son veriyor. Geçtiğimiz yıl 74 emniyet mensubu kendi canına kıyarken, 2025 yılının henüz ilk 4 ayında 32 polis memurunun intihar ettiği belirlendi. Peki, polis memurları neden intihar ediyor? İntihar oranlarındaki artışın altında yatan asıl sebepler neler? Emekli polis memuru Yalçın Doğan, polis intiharlarının Emniyet Genel Müdürlüğü'nün (EGM) resmi verilerinde; ailevi sebepler, kripto para-bahis, duygusal nedenler ve ekonomik nedenler olmak üzere 4 ana başlıkta açıklandığını belirtti.

"MOBBİNGİN VARLIĞI DAHA POLİS OKULUNDAYKEN EN DERİNDEN HİSSETTİRİLİYOR"

Polis intiharlarının geri planında daha önemli mesleki konuların yer aldığına dikkat çeken Doğan, "Bunların ierisinde en önemli nokta ağır çalışma koşulları ve bu ağır çalışma koşullarına rağmen verilmiş olan emeğin ve hizmetin maddi olarak karşılığını alamamış olmak yatıyor. Bugün en düşük kiraların 25-30 bin lira bandında olduğu bir durumda, polis maaşları ortalama olarak 60 bin lira civarında. Yapılan işe baktığınız zaman 1 ay içerisinde polis arkadaşlarımız ortalama en az 240 saat çalışıyor. Bu yeri geliyor 280 saate kadar da çıkabiliyor. Bu yapılan çalışmalarda da polis arkadaşlarımız kesinlikle 1 TL bile fazladan ücret alamıyorlar. Normalde Devlet Memurları Kanunu'nda memurlar 160 saat çalışır ve bunun üzerinde çalışan memur fazla çalışma ücretini saat başı olarak alır. Ancak polis arkadaşlarımızın maaşı sabittir ve ister 160 saat çalışsın, ister 300 saat çalışsın aynı ücreti almaktadır. Bunun yanında Emniyet Teşkilatı içerisindeki intiharlar, bizim çalıştığımız dönemlere baktığımda özellikle baskılar ve  mobbingden geliyor. Özellikle bir kısım amirler tarafından. Baskı ve mobbing derken, şu konuya da değinmek istiyorum; bunlar daha polis okulundayken, siz öğrenciyken başlıyor. Orada ilk söylenen söz 'Sizin hayatınız pamuk ipliğine bağlıdır' sizin hayatınız, geleceğiniz, mesleki aşamanız amirinizin iki dudağı arasındadır. Daha öğrenciyken burada bir amir tahakkümü altına alınıyorsunuz ve orada size mobbingin varlığı en derin şekilde hissettiriliyor. Siz çıktıktan sonra da bu değişmiyor." ifadelerini kullandı.

"MOBBİNGDEN DOLAYI HERHANGİ BİR AMİRE İŞLEM YAPILDIĞINI GÖRMEDİM"

Polis okullarında ve teşkilatta iletişimin tek yönlü olarak sağlandığını aktaran Doğan, "Amirinizin sizin üzerinizdeki mesleki veya mesleki olmayan konularda hakimiyeti en üst seviyededir. İletişim tek yönlü ve yukarıdan aşağıya yapılır. Orada siz aşağıdan yukarıya doğru bir iletişim kuramıyorsunuz. Amirinizle ilgili herhangi bir eleştiride bulunmak, yanlış olan bir emri ikaz etme gibi bir hakka sahip değilsiniz. Ben bugüne kadar mobbingden dolayı, belki az da olsa vardır ama mobbing ve baskıdan dolayı herhangi bir amire bir işlem yapıldığını hatırlamıyorum. Zaten teşkilat içindeki ana düşünce de mesleğin ' amir mesleği' olduğu şeklindedir." dedi.

2018 YILINDAN BU YANA 534 POLİS YAŞAMINA SON VERDİ

Doğan, 2018 yılından bu yana 534 emniyet mensubunun kendi hayatına son verdiğini belirtti.

2018-2025 yılları arasında intihar eden polis memurlarının sayısı şu şekilde sıralandı:

-2018 yılında 51 polis,
-2019 yılında 54 polis,
-2020 yılında 74 polis,
-2021 yılında 85 polis,
-2022 yılında 109 polis,
-2023 yılında 55 polis,
-2024 yılında 74 polis,
-2025 yılının ilk 4 ayında ise 32 polis kendi yaşamına son verdi.

"TEŞKİLATIMIZIN EN ÖNEMLİ SORUNU AĞIR ÇALIŞMA KOŞULLARI"

Polis teşkilatının en önemli sorununun ağır çalışma koşulları olduğunu ifade eden Doğan, "Amacımız gece-gündüz hayatını hiçe sayarak görev yapan bir teşkilat içerisinde, şehitliği, gaziliği ve ölümü göze alarak görev yapan arkadaşlarımızın 1 tane dahi olsa kendi yaşamına son vermesini engellemek olmalı. Türkiye ortalaması binde 4 iken, bizim teşkilatımızda bu binde 16 gibi 4 kat yüksek bir oranda. Az önce bahsettiğim gibi bizim teşkilatımızın en önemli sorunu, ağır çalışma koşulları. Siz bugün akşam 7'de görev alıyorsunuz sabah 7'ye kadar çalışıyorsunuz, sizin normalde istirahat etmeniz gerekiyor. Ama size saat 10.00'da, 11.00'de tekrar ek görev yazılıyor ve akşam geç saatlere kadar mesai yaparak tekrar çalışıyorsunuz ve sabah yine 7'de kendi görevinize gelmek zorundasınız." dedi.

"EMNİYET TEŞKİLATI MAAŞLARI ENFLASYONUN BİLE ALTINDA KALDI"

Özellikle büyükşehirlerde, kira fiyatlarının 25-30 bin lira bandında olduğunu belirten Doğan, polis maaşlarının ortalama 60 bin lira olduğunu aktardı. Doğan, " Polis arkadaşlarımızın güvenli yerlerde oturmaları gerekiyor. Bu arkadaşlarımızın oturabileceği İstanbul veya Ankara gibi yerlerde kira fiyatları şu an en az 25-30 bin lira. Şimdi uzun mesai saatlerinden bahsettik. 15-16 saat dışarıda kalan bir arkadaşımız, en az 2 öğün dışarıda yemek yemek zorunda ve bu koşullarda en ucuz öğün 500 TL. Evet, ekonomik nedenlerde intiharların sebeplerinden ama tamamıyla bahsedildiği gibi kripto, bahis vb. değil. Geçim derdiyle ilgili. Çocuğunuzun, eşinizin istediğini alamıyorsunuz. Hayatınızı idame ettirecek geçim standartını sağlayamıyorsunuz. Maaş olarak araştırıldığı zaman, 2000'li yıllardan bugüne kadar diğer kurumların maaşları karşısında en çok eriyen ve en az artış sağlayan hatta enflasyonun bile altında kalan Emniyet Teşkilatı maaşlarıdır. Asker ve jandarma dışında diğer kurumların sendikalı olması ve sendikaların yapmış olduğu her toplu görüşmede kendileri lehine kazanımlar elde edildi. Polisin sendikası olmadığı için bu kazanımlardan da mahrum kalmakta ve bu da dolayısıyla ekonomik anlamda polis arkadaşlarımıza ciddi bir zorluk yaşatmakta. Özellikle son 3-4 yılda ekonominin bozularak, hayat pahalığının artarak refah seviyesinin ciddi derecede düşmesiyle, polis arkadaşlarımızın geçim sorunu da başlı başına bir dert ve sıkıntı olarak kalmakta." ifadelerini kullandı.

"POLİSİ TEMSİL EDECEK YASAL BİR SENDİKA KURULMALI"

İntihar oranlarının düşürülmesi için öncelikle geniş kapsamlı bir ' Polis Meslek Kanunu'nun çıkarılması gerektiğinin altını çizen Doğan, "Bunun yanında polislerin gösteri ve yürüyüş hakkı olmaksızın sınırlı da olsa en azından toplu görüşmelerde kendilerini temsil edecek bir sendikanın, yasal ve sınırlı tek bir sendikanın kurulmasının sağlanması. Fazla çalışma ücretinin polis arkadaşlarımıza ödenmesi. Gece çalışma tazminatının verilmesi. Diğer kurumlarda bu mecvcut ama Emniyet Teşkilatı'nda gece de çalışsanız, gündüz de çalışsanız fark etmiyor. Aynı maaşı alıyorsunuz. Özellikle mesleğinin sonuna gelmiş arkadaşlarımız da bir intihar sebebi daha var. Bu arkadaşlarımızın çocukları belli bir eğitim düzeyine gelmiş oluyor. Üniversite okuyan çocuğu oluyor ve kendisi de şart görevine gitmek zorunda kalıyor. Bu sefer üniversite bir çocuğu varsa ona bütçe ayırmak zorunda kalıyor, ortaokula veya liseye giden çocuğunun eğitim hayatının sekteye uğramaması için bir bütçe ayırmak zorunda kalıyor. Son çalıştığı yerde eşini bırakmak zorunda kalıyorsa ona ayrı bir bütçe ayırması lazım ve kendisi şart görevine bir başka yere gidiyor orada kendine bir bütçe ayırması lazım. Düşünsenize bir maaşla bir eve bakamıyorken siz, bir anda üç yere bakmak zorunda kalıyorsunuz. Üstüne basa basa söylüyorum şehitliği göze alarak, gece-gündüz devletinin hizmetinde olan polisleri bu duruma düşürüyorsunuz." dedi.

"1 MAYIS'TA EN AZ 24 SAAT ÇALIŞACAKLAR"

Polis memurlarının resmi tatil ve dini bayramlarda her zamankinden daha fazla çalışarak, yine de emeğinin karşılığını almadığını belirten Doğan, "Bir tane arkadaşımız mesela, yanılmıyorsam Giresun'daydı bu arkadaş. 'Beni mesleğimden soğuttular, beni mesleğimden koparttılar' diye bir not bırakarak intihar etti. Şu an teşkilat içinde ciddi anlamda bir anket yapılsa, 'Aynı şartlarda, başka bir kurumda 60 binden daha fazla kazanacaksınız. Geçmek ister misiniz?' diye sorulduğunda, o anket sorunucunun ben yüzde 70-80 oranında onaylanacağını düşünüyorum. 1 Mayıs tatil. Herkes evinde, sokakta veya piknikteyken polis arkadaşlar ne yapacak? O gün en az 24 saat çalışacaklar ve o 24 saatin karşılığında tek kuruş dahi fazla mesai ücreti alamayacaklar. Bu aslında bakarsanız hem Anayasamıza aykırı hem de inandığımız değerlerde kul hakkına girer, emeğin karşılığını alamıyorlar. Kanunen her çalıştığınız fazla saat için size 8 saat izin verilecek deniliyor ama ülkemizde Emniyet Teşkilatı içinde bunu değerlendiren yüzde 1 veya 2'dir." ifadelerini kullandı.

ÖZEL HABER: KEVSER KARADUMAN

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.