Gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar Hakkında İddianame Hazırlandı

Gündem 07.05.2025 - 12:40, Güncelleme: 07.05.2025 - 12:40 501+ kez okundu.
 

Gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar Hakkında İddianame Hazırlandı

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar hakkında hazırlanan iddianamede, "silahlı örgüt üyeliği" suçlamasıyla 5 ila 10 yıl hapis cezası istendi. İddianamede Gezi Parkı eylemleri ve telefon görüşmeleri de delil olarak gösterildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında yaklaşık iki ay önce tutuklanan gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar hakkında yürütülen soruşturmayı tamamladı. Hazırlanan iddianamede, her iki gazeteci için Türk Ceza Kanunu’nun 314/2. maddesi uyarınca "silahlı örgüt üyeliği" suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca Terörle Mücadele Kanunu’nun 3. ve 5. maddeleri kapsamında cezada artırım talep edildi.  İddianamede, Akdeniz ve Tar’ın HDK yapılanması içinde faaliyet yürüttükleri, PKK/KCK’nın ideolojik çizgisine uygun şekilde hareket ettikleri ve örgüt lehine çeşitli eylem ve etkinliklerde yer aldıkları ileri sürüldü. Savcılık, ikilinin gerçekleştirdiği telefon görüşmeleri ile katıldıkları basın açıklamaları ve gösteri yürüyüşlerini bu suçlamalara delil olarak gösterdi.  GEZİ EYLEMLERİ DE İDDİANAMEDE YER ALDI  Ercüment Akdeniz hakkında iddianamede yer alan bir diğer dikkat çekici unsur ise Gezi Parkı protestolarına katılımı oldu. Savcılık, Akdeniz’in 29 Haziran 2013’te Taksim’deki eylemlerde yer aldığını ve grupla organize bir şekilde hareket ettiğini belirtti.  Akdeniz ise bu suçlamaya karşı yaptığı savunmada, dönemin emniyet ve yargı yapısında çok sayıda FETÖ/PDY mensubu bulunduğuna dikkat çekerek fotoğrafların güvenilirliğini sorguladı. Savunmasında şu ifadeleri kullandı:  “Bana gösterilen fotoğraflarda işaretlenen şahıs benim. Yine şunu hatırlatmak isterim ki bahsi geçen dönemde emniyet ve yargı organlarında çok sayıda FETÖ/PDY elemanı bulunduğu için bu tespitlerin fotomontaj olma ihtimalinden şüpheleniyorum. Bana gösterdiğiniz ikinci fotoğraf Gezi eylemleri başlamadan önce barışçıl eylem hakkımızı kullanıp sanat çevreleriyle Gezi Parkına gittiğimiz ve basın açıklamasından sonra meydandan dağıldığımız güne aittir.”  Akdeniz’in iddianameye yansıyan beyanları ise şöyle:  “Benim buraya gitme sebebim tamamen parktaki ağaçların sökülmemesi ile alakalıydı. Bana göstermiş olduğumuz son fotoğraf ise emniyet güçlerinin parka müdahale edip parkı boşalttıktan sonra emniyet müdürleri ile şiddetin olmaması ve eylemin barışçıl sona ermesi için kurum temsilcileri ile birlikte yaptığımız müzakerelerdir. O esnada herhangi bir gözaltı işlemi olmamıştır. Bana gösterilen ilk fotoğraftaki kare ise eylemler bittikten, valilik yasağı kalktıktan sonra Taksim Meydanı'na gittiğimiz güne aittir. O gün emniyet güçleri tarafından 2911 sayılı kanuna muhalefet suçlaması ile gözaltına alındım, daha sonraki adli süreçte bu dosyadan beraat ettim. Ben Gezi eylemlerine katılmak için kimseden talimat almadım, katılım amacım demokratik ve barışçıl eylem kullanarak taleplerimi dile getirmekti.”  İLETİŞİM KAYITLARI DELİL SAYILDI  İddianamede, gazetecilerin HDK üyeliğine yönelik suçlamalar kapsamında basın açıklamaları ve gösterilere dair yaptıkları telefon görüşmeleri de delil olarak sunuldu. Savcılık, bu görüşmelerin örgütle bağlantılı eylemlerin bir parçası olduğunu öne sürdü.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar hakkında hazırlanan iddianamede, "silahlı örgüt üyeliği" suçlamasıyla 5 ila 10 yıl hapis cezası istendi. İddianamede Gezi Parkı eylemleri ve telefon görüşmeleri de delil olarak gösterildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında yaklaşık iki ay önce tutuklanan gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar hakkında yürütülen soruşturmayı tamamladı. Hazırlanan iddianamede, her iki gazeteci için Türk Ceza Kanunu’nun 314/2. maddesi uyarınca "silahlı örgüt üyeliği" suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca Terörle Mücadele Kanunu’nun 3. ve 5. maddeleri kapsamında cezada artırım talep edildi. 

İddianamede, Akdeniz ve Tar’ın HDK yapılanması içinde faaliyet yürüttükleri, PKK/KCK’nın ideolojik çizgisine uygun şekilde hareket ettikleri ve örgüt lehine çeşitli eylem ve etkinliklerde yer aldıkları ileri sürüldü. Savcılık, ikilinin gerçekleştirdiği telefon görüşmeleri ile katıldıkları basın açıklamaları ve gösteri yürüyüşlerini bu suçlamalara delil olarak gösterdi. 

GEZİ EYLEMLERİ DE İDDİANAMEDE YER ALDI 

Ercüment Akdeniz hakkında iddianamede yer alan bir diğer dikkat çekici unsur ise Gezi Parkı protestolarına katılımı oldu. Savcılık, Akdeniz’in 29 Haziran 2013’te Taksim’deki eylemlerde yer aldığını ve grupla organize bir şekilde hareket ettiğini belirtti. 

Akdeniz ise bu suçlamaya karşı yaptığı savunmada, dönemin emniyet ve yargı yapısında çok sayıda FETÖ/PDY mensubu bulunduğuna dikkat çekerek fotoğrafların güvenilirliğini sorguladı. Savunmasında şu ifadeleri kullandı: 

“Bana gösterilen fotoğraflarda işaretlenen şahıs benim. Yine şunu hatırlatmak isterim ki bahsi geçen dönemde emniyet ve yargı organlarında çok sayıda FETÖ/PDY elemanı bulunduğu için bu tespitlerin fotomontaj olma ihtimalinden şüpheleniyorum. Bana gösterdiğiniz ikinci fotoğraf Gezi eylemleri başlamadan önce barışçıl eylem hakkımızı kullanıp sanat çevreleriyle Gezi Parkına gittiğimiz ve basın açıklamasından sonra meydandan dağıldığımız güne aittir.” 

Akdeniz’in iddianameye yansıyan beyanları ise şöyle: 

“Benim buraya gitme sebebim tamamen parktaki ağaçların sökülmemesi ile alakalıydı. Bana göstermiş olduğumuz son fotoğraf ise emniyet güçlerinin parka müdahale edip parkı boşalttıktan sonra emniyet müdürleri ile şiddetin olmaması ve eylemin barışçıl sona ermesi için kurum temsilcileri ile birlikte yaptığımız müzakerelerdir. O esnada herhangi bir gözaltı işlemi olmamıştır. Bana gösterilen ilk fotoğraftaki kare ise eylemler bittikten, valilik yasağı kalktıktan sonra Taksim Meydanı'na gittiğimiz güne aittir. O gün emniyet güçleri tarafından 2911 sayılı kanuna muhalefet suçlaması ile gözaltına alındım, daha sonraki adli süreçte bu dosyadan beraat ettim. Ben Gezi eylemlerine katılmak için kimseden talimat almadım, katılım amacım demokratik ve barışçıl eylem kullanarak taleplerimi dile getirmekti.” 

İLETİŞİM KAYITLARI DELİL SAYILDI 

İddianamede, gazetecilerin HDK üyeliğine yönelik suçlamalar kapsamında basın açıklamaları ve gösterilere dair yaptıkları telefon görüşmeleri de delil olarak sunuldu. Savcılık, bu görüşmelerin örgütle bağlantılı eylemlerin bir parçası olduğunu öne sürdü.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.