İhraç Edilen Teğmenlerin Davasında Mahkemeden İlk Karar

Gündem 04.06.2025 - 10:46, Güncelleme: 04.06.2025 - 10:46 332 kez okundu.
 

İhraç Edilen Teğmenlerin Davasında Mahkemeden İlk Karar

TSK'dan ihraç edilen bazı teğmenlerin, haklarında verilen ihraç kararına karşı açtıkları davada mahkemeden ilk karar çıktı.
30 Ağustos'taki mezuniyet töreninde kılıç çakarak "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganı atan beş teğmen, "disiplinsizlik" gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilmişti. Müyesser Yıldız’ın aktardığına göre, ihraç edilen teğmenlerin, işlemin yürütmesinin durdurulması talebiyle açtığı davada mahkemeden ilk karar çıktı. Ankara’daki ilgili mahkeme, “telafisi güç ya da imkânsız zararlar oluşmadığı” gerekçesiyle iki teğmenin talebini oybirliğiyle reddetti. Teğmenler Ebru Eroğlu, Talip İzzet Akarsu, Batuhan Gazi Kılıç, Serhat Gündar ve Deniz Demirtaş, Mart ve Nisan aylarında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilmelerine karşı yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı. Ancak mahkemeler, benzer tutum sergileyerek başvuruların, Milli Savunma Bakanlığı'nın savunması alındıktan sonra değerlendirilmesine karar verdi. Bu süreçte, davaların birleştirilmesi yönünde bir girişim de oldu. Ancak Ankara Bölge İdare Mahkemesi, bu talebi oy birliğiyle reddetti. Tüm bu gelişmelerin ardından, Ankara 20. İdare Mahkemesi 27 Mayıs’ta Serhat Gündar ve Talip İzzet Akarsu’nun başvurularını inceledi. Gündar’ın avukatı Namık Öztürk ile Akarsu’nun avukatları Serdar Öztürk ve İbrahim Yılmaz’ın yaptığı başvurularda; “teğmenlerin hizmete engel herhangi bir davranışının olmadığı, iddia edilen eylemlerin sübut bulmadığı, soruşturmanın usulüne uygun yürütülmediği, savunma hakkının kısıtlandığı” belirtilirken MSB, ihraç işleminin hukuka uygun olduğunu savundu. Mahkeme de her iki teğmen hakkında ayrı ayrı ve oybirliğiyle yarım sayfadan ibaret şu kararı verdi: “İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 2. fıkrasında idari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecekleri hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, olayda yukarıda anılan kanun hükmünde öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddine…”
TSK'dan ihraç edilen bazı teğmenlerin, haklarında verilen ihraç kararına karşı açtıkları davada mahkemeden ilk karar çıktı.

30 Ağustos'taki mezuniyet töreninde kılıç çakarak "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganı atan beş teğmen, "disiplinsizlik" gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilmişti.

Müyesser Yıldız’ın aktardığına göre, ihraç edilen teğmenlerin, işlemin yürütmesinin durdurulması talebiyle açtığı davada mahkemeden ilk karar çıktı. Ankara’daki ilgili mahkeme, “telafisi güç ya da imkânsız zararlar oluşmadığı” gerekçesiyle iki teğmenin talebini oybirliğiyle reddetti.

Teğmenler Ebru Eroğlu, Talip İzzet Akarsu, Batuhan Gazi Kılıç, Serhat Gündar ve Deniz Demirtaş, Mart ve Nisan aylarında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilmelerine karşı yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı. Ancak mahkemeler, benzer tutum sergileyerek başvuruların, Milli Savunma Bakanlığı'nın savunması alındıktan sonra değerlendirilmesine karar verdi.

Bu süreçte, davaların birleştirilmesi yönünde bir girişim de oldu. Ancak Ankara Bölge İdare Mahkemesi, bu talebi oy birliğiyle reddetti.

Tüm bu gelişmelerin ardından, Ankara 20. İdare Mahkemesi 27 Mayıs’ta Serhat Gündar ve Talip İzzet Akarsu’nun başvurularını inceledi.

Gündar’ın avukatı Namık Öztürk ile Akarsu’nun avukatları Serdar Öztürk ve İbrahim Yılmaz’ın yaptığı başvurularda; “teğmenlerin hizmete engel herhangi bir davranışının olmadığı, iddia edilen eylemlerin sübut bulmadığı, soruşturmanın usulüne uygun yürütülmediği, savunma hakkının kısıtlandığı” belirtilirken MSB, ihraç işleminin hukuka uygun olduğunu savundu.

Mahkeme de her iki teğmen hakkında ayrı ayrı ve oybirliğiyle yarım sayfadan ibaret şu kararı verdi:

“İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 2. fıkrasında idari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecekleri hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, olayda yukarıda anılan kanun hükmünde öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddine…”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.