Sinan Ateş Davasında Yeni Gelişme: Aile AYM’ye Başvurdu
Sinan Ateş Davasında Yeni Gelişme: Aile AYM’ye Başvurdu
Sinan Ateş cinayetine ilişkin takipsizlik kararı ile yapılan itirazın reddi sonrası, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Ankara’da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin süreçte, Emniyet ve yargı makamlarınca “takipsizlik” verilen dosya son noktaya taşındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz ile Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da bulunduğu 22 şüpheli hakkında “kasten öldürme” ve “kasten öldürmeye azmettirme” iddialarıyla başlattığı soruşturmada takipsizlik kararı vermiş, ardından Ateş ailesinin yaptığı itiraz Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğince reddedilmişti.
Bu gelişmenin ardından, Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, kız kardeşleri Sevda ve Selma Ateş; avukatları Şeyda Şahin, Şeyma Nur Tefenli ve Onur Altuntaş aracılığıyla bireysel başvurularını Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) iletti. Başvuruda şu ifadelere yer verildi:
“Yeni delilleri de ihtiva eden itirazlarımız Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kesin olmak üzere verdiği itirazın reddi kararı neticesinde sona eren soruşturma sürecine karşı başvurulabilecek başka hukuki yol kalmamıştır.”
“SUİKAST ETKİLİ BİR ŞEKİLDE SORUŞTURULMADI”
Ailenin avukatları, dosyada gizlilik kararının “hukuka aykırı şekilde sürdürülmesinin delillere ulaşılmasını engellediğini” öne sürerken, yaşam hakkı, adil yargılanma, etkili başvuru, gerekçeli karar ve silahların eşitliği ilkelerinin ihlal edildiğini vurguladı. Başvuruda yer alan diğer ifadeler şöyle:
“Şiddet tehdidi altındaki bireyleri korumamak yükümlülüğü ihlal edilmiştir. Hayati risk taşıyan ortamlarda gerekli önlemler bildirim ve başvurulara rağmen alınmadı. Suikast etkili bir şekilde soruşturulmadı”
“TEHDİTLERE KARŞI KORUYUCU ÖNLEM ALINMADI”
Başvuruda ayrıca, Ateş’in Ülkü Ocakları üyeleri tarafından defalarca tehdit edildiği halde, bu şikayetlere yönelik hiçbir adım atılmadığının da altı çizildi:
“Yargı makamlarının takipsizlik kararları ile dış dünyaya yansıttığı eylemsizlikleri ve ihmalkarlıkları yüzünden bu suikast bağıra bağıra gelmiş, tehditlerin ne derece gerçekçi olduğu Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesi üzerine telafisi mümkün olmaz şekilde anlaşılmıştır. Aşırı milliyetçi bir siyasi grubun provokasyonu ile köpürttüğü olayların neticesinde öldürülen Sinan Ateş’in bu grup tarafından sistematik ve bilinçli olarak hedef haline getirildiği açıktır. Nitekim bu suçun hazırlığından açık biçimde haberdar olan, eyleme iştirakçi olan güvenlik güçlerinin bunu önlemeye dönük hiçbir önlem almadıkları gibi delil karartma ve şüpheli kayırmaya yönelik eylemler içine girdikleri de tüm kamuoyu tarafından bilinmekte ve bu suçun işlenmesi kapsamında dosyaları tefrik edilen bir kısım emniyet mensubu sanığın yargılaması istinaf aşamasındaki Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosya ve aynı dosyadan tefrik edilen bir kısım sanık açısından ise Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dosyalar üzerinden sürmektedir.”
“DELİLLER EMNİYET ELİYLE GİZLENDİ”
Başvuru dilekçesinde, savcılığın bazı siyasi görevleri bulunan şüpheliler hakkında yeterli araştırmayı yapmadığı ve “delillerin emniyet güçleri eliyle gizlendiği” de belirtildi:
“Savcılık olaya ilişkin özellikle siyasi görevleri olan bir kısım şüpheliler açısından gerekli hiçbir araştırma ve incelemeyi yapmamıştır. Devam eden ceza dosyalarında azmettiren sıfatı ile yargılaması sürmekte olan sanıklardan Tolgahan Demirbaş’ın, soruşturma dosyası şüphelilerinden dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un yanında, onun himayesi altındayken yakalanmış olmasına karşın, mevcut tutanaklar tahrif edilmek ve yeni tutanaklar tanzim edilmek sureti ile bizzat emniyet güçleri eliyle deliller karartılmıştır.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.