Av. Mustafa Kuran: Teknelerde bütün hukuk kuralları ayaklar altına serildi

Özel Haberler 07.10.2025 - 19:36, Güncelleme: 08.10.2025 - 10:39
 

Av. Mustafa Kuran: Teknelerde bütün hukuk kuralları ayaklar altına serildi

Tüm Hukukçular Birliği Genel Başkanı Avukat Mustafa Kuran, Lahey Adalet Divanı’nın Siyonistlerin etkisi altında olduğunu belirterek, Türk-İslam dünyasının kendi adalet mekanizmasını kurması gerektiğini söyledi. Filistin meselesi, Lahey Adalet Divanı ve çözüm süreci gibi pek çok konuyu Söz Haber'e değerlendirdi.
Tüm Hukukçular Birliği Genel Başkanı Avukat Mustafa Kuran, Filistin meselesi, Lahey Adalet Divanı ve çözüm süreci gibi pek çok konuyu Söz Haber Muhabiri Kevser Karaduman'a değerlendirdi. Lahey Adalet Divanı'nın 'Siyonistlerin tesiri altında' olduğunu söyleyen Kuran, uluslararası hukukun çifte standart uyguladığını ve 'Müslümanların lehine karar vermekten korktuğunu' öne sürdü. "HİÇBİR SAVAŞTA ÇOCUKLAR VE ANNELER ÖLDÜRÜLMEZ" İsrail'in savaş hukukuna aykırı bir şekilde Filistin'deki çocukları ve anneleri katlederek devlet terörizmi uyguladığını ifade eden Kuran, "Filistin meselesi Türkiye'nin milli davası. Aslında bütün müslümanların milli davası olarak kabul edilmelidir. Çünkü terörist İsrail Devleti şuursuzca hukukun üstünlük prensiplerini yok ederek, soykırımcı cinayetler işleyerek, insanların vicdanlarını sızlatıyor ve dünya tarihinde halen sebepsizce insanları katlediyor. Öldürülen 66 bin kişinin 24 bin tanesi çocuk, 18 bin tanesi kadın. Hiçbir savaşta çocuklar ve anneler öldürülmez. Askerler birbiriyle savaşır, kim kazanıyorsa kazanır. İsrail devlet terörizmini bir yüz karası olarak uygulayarak, bütün dünya halklarını ayağa kaldırıyor. Her gün yapılan protestolar onları hiç ilgilendirmiyor gibi akılsız bazı Avrupa devlet adamlarının da ehliyetli ve dirayetli olmaması, ABD'nin ise işlenen tüm bu suçlarda azmettirici olarak kabul edilmesi, Türkiye'de bir gerçektir ve İsrail bu gerçeklikler arasında tarihe yüz karası olarak geçecek. 2027 yılında da inşallah, İsrail ortadan kalkacaktır ve ilahi adalet tecelli edecektir. Çocukların, annelerin ve erkeklerin kanı; bütün alemin ızdırap çekmesine vesile olan bu cinayetler elbette cezasız kalmayacaktır. Dünyada ilahi adalet var." dedi. "İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN KİRLİ ÖLÜMLERİNE ŞAHİT OLACAĞIZ" İsrail'in yaptıkları karşısında cezasız kalmayacağını öne süren Kuran, "İsrail devleti ve yöneticilerinin kirli ölümlerle karşılaşacağına yakın zamanda şahitlik edeceğiz. Dolayısıyla Türkiye'nin milli meselesi olarak kabul edilen bu davada, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın tümü Osmanlı vakıflarına aittir. 1931 yılında Kudüs'ün kaldırımlarının dahi Osmanlı'ya ait olduğu, Müslümanlara ait olduğu ifade edilmiştir. İsrail bu yaptıkları karşısında inşallah cezasını bulacaktır. Bugün Mısır'da Katar'ın, Türkiye'nin ve Mısır mensuplarının kendi aralarında yaptıkları anlaşma sonucunda Hamas da uygun görecek. ABD bütün bu suçlara azmettirici olmasına rağmen tarihe barışçıl adam olarak girmek isteyen Trump'ın kendi Nobel Ödülü'nü kazanmak için yaptığı bu mücadeleyi de tabi göz ardı etmemiz mümkün olmayacak." diyerek tepki gösterdi. "TEKNELERDE BÜTÜN HUKUK KURALLARI AYAKLAR ALTINA SERİLDİ" Uluslararası sularda Gazze'ye insani yardım götürmek üzere binlerce aktivistin seyir halinde olduğu Küresel Sumud Filosu, İsrail tarafından engellendi ve aktivistler gözaltına alındı. Filo'ya ilişkin saldırıları değerlendiren Kuran şu ifadeleri kullandı: "Uluslararası bir suda onlara müdahale etmek hukuksuzluktur, kötülüktür, kanunları çiğnemektir ve yetkisiz olarak oraya çıkmaları kabul edilemez. Dolayısıyla İsrail devletinin bu davranışı eksikliktir, kötü niyetlidir, hiçbir kanunu ve hukuku tanımayan bir davranış biçimi oldu Sumud'a. Bütün malların boykot edilmesi lazım. Tekrar ediyorum, İsrail mallarının ve hatta ABD mallarının boykotu Türk milleti için şarttır. Bu hukuksuzluk karşısında İsrail yöneticileri hesap vermeye mecbur kalacaklardır. O teknelere çıkarken kadınların çıplak olarak aranması, dünya tarihinde görülmemiştir. Dava ve yardım için oraya giden aktivistlerin çıplak olarak aranması dünya tarihinde yazılmamıştır. Bu ahlaksızlığın, hukuksuzluğun ve adaletsizliğin ifadesidir. Bütün hukuk kuralları ayaklar altına serildi." "KORKAKÇA HAREKET EDEN ADALET DİVANI MÜSLÜMANLARIN LEHİNE KARAR VEREMEZ" Hollanda'nın Lahey kentindeki Adalet Divanı'nın Siyonistlerin 'tesiri altında' olduğunu öne süren Kuran, "İsrail'in terörist bir devlet olduğu hususunda başta ben, Hukukçular Birliği'nin Genel Başkanı sıfatıyla bütün delilleri topladık. İstanbul 2'nci Barosu'nun Sayın Başkanı Yasin Şamlı ve ekibiyle cinayetle neticelenen ve yıkılan o binalar, trilyonluk zararlar ve 66 bin kişinin ölmesine 170 bin kişininde yaralanmasına vesile olan bütün bu hareketlerin özünde, Lahey'deki Adalet Divanı'na müracatlarımız oldu. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Sayın Prof. Cüneyt Yüksel ve ekibi, dosyalardaki tüm delilleri toplayarak Lahey'deki Adalet Divanı'na ibraz ettiler 8 ay evvel. Fakat milletimiz şunu bilmeli; Siyonistlerin tesiri altındaki Adalet Divanı ve korkaklıkla hareket eden Adalet Divan'ı mensuplarının 2 milyar müslüman topluluğunun lehlerine bir karar vermesi mümkün değildir. Hepsi Siyonistler'in tesiri altındadır." dedi. "USSAM KURULURSA ADALET DİVANI'NA İHTİYAÇ DUYULMAYACAK" Türk-İslam dünyasının kendi adalet mekanizmasını kurması gerektiğini belirten Kuran, 'USSAM' modeline değindi. Kuran, "Onun için Karabağ'da başlamak üzere olan bir mücadelemiz mevcut. Türkiye'de Savaş Suçlarını Araştırma Mahkemesi'nin kurulması için başta ben ve Başkanımız Salih Kurt büyük bir mücadele veriyoruz. Heyetimizde müslüman dünyasından 11 tane kurul var. Mutfaktaki bütün malzemeler hazır. Dünya lideri olarak gördüğümüz Recep Tayyip Erdoğan'ın emriyle bu kurulduğu takdirde 'USSAM' ismiyle kurulacak. En yakın dönemde Erdoğan'ın başkanlığında USSAM Türkiye'de kurulacaktır. Üç seneden beri, bütün bu ehliyetli ve dirayetli devlet adamlarının, akademisyenlerin bir araya gelip USSAM'ı kurmak istemeleri mukadder ve elzemdir. Kurulduğu an, Siyonistlerin tesiri altındaki Adalet Divanı'na ihtiyaç kalmayacaktır. Bu milletin maddi-manevi kalkınmasını isteyenler; Orta Doğu'da, Kafkas'da ve Balkanlar'da ağabeylik vazifesini yapmak bu aziz millet için şarttır. Biz Osmanlı İmparatorluğu'nun varisleriyiz, dünün devleti değiliz." açıklamasında bulundu. "LAHEY ADALET DİVANI İKİ SENEDİR SESSİZ" Kuran, hukukçular olarak Adalet Divanı'na hazırladıkları dosyaları ibraz ettiklerini fakat 2 senedir olumlu ya da olumsuz bir sonuç alamadıklarını ifade ederek, "Kurullarımızda mevcut olan akademisyenler ve eski devlet başkanları, kendi memleketlerinde söz sahibi olan insanlardır. Bu mahkeme kurulunca İslam alemi ve Türk dünyasının bunları rahatlıkla kabul etmesi lazım çünkü Türk dünyası ve Müslüman dünyanın Lahey'de Siyonistlerin tesiri altında olan Adalet Divanı'ndan bir şey beklememeleri lazım. Mahkemeye bizler tarafından hazırlanan dosyalar ibraz edildi fakat 2 senedir oradan bir ses çıkmadı. Siyonistlerin bu aziz millete faydalı olacağını düşünmek hatadır. Bu memleket Orta Doğu'nun en büyük devleti ve en gelişmiş memleketi. Adalet, kahramanlık ve vatanseverlik bizde." dedi. "AVRUPA İKİ SENEDİR HİÇBİR SES ÇIKARMIYOR" Adalet Divanı'na yönelik "Sadece göstermelik" şeklinde konuşan Kuran, "İsrail'in Genel Kurmay Başkanı ve Başbakanı hakkında tutuklama kararı var. Kara Avrupası'nda halkın protestoları sonucunda İspanya'nın, İtalya'nın, İngiltere'nin, Fransa'nın bu yaklaşımı yeni oldu. İki senedir hiçbir ses çıkarmayan bu ehliyetsiz, günübirlik devlet başkanlığı yapan adamların, Kara Avrupası'na da faydaları yoktur. Söylediğim bütün ülkelerde bütçeler kısıtlı şekilde meclise geçiyor. Ben Avrupa'nın kısa bir dönem içinde çok sıkıntıları olacağını, hatta Avrupa'nın kendi içinde parçalanacağını, AB'nin yaşama imkanlarının kalmayacağını ve ABD'nin de 40 sene içinde ikiye bölünüp sonra dörde bölüneceğini öngörenlerden biriyim. Bugün Kahire'de yapılan toplantılarda Cumhurbaşkanımız, ateşkesin olmasına vesile olacaktır. Dünya genelindeki prostestolarda insanların 'Kahrolsun İsrail' demeleri elbette boşa değildir. İsrail'in yaptıkları dünya tarihinde görülmedi. Adam öldürüyor, ateşkes yapılacak barış ve ilan edilecek ama günde 70 kişiyi öldürüyor. Birleşmiş Milletler Teşkilatı artık fonksiyonunu ifa edemiyor. Onun için Arap dünyası ve Türk dünyası toparlanıp çok ciddi olarak hazırlanıp İsrail'in sonunu getirmelidir." ifadelerini kullandı. "PKK SURİYE ORDUSU İLE BİR ARAYA GELMELİDİR" 'Terörsüz Türkiye' hedefiyle TBMM'de kurulan yeni komisyonu ve çözüm sürecini değerlendiren Kuran, şu şekilde konuştu: "Türkiye'nin yolu ve istikrarlı tutumu devam edecektir. Bu yol doğrudur. Bugün Meclis'te Adalet Komisyonu Başkanı yeğenim var. Prof. Cüneyt Yüksel. Hem yeni anayasanın hazırlanmasında hem de o komisyonda, bu meselelere hakim olduğu için komisyonun çok büyük bir fonksiyonu olacaktır. Devlet olma iddiasında olan PKK, son talimatı da aldı ve mutlaka Suriye Ordusu ile bir araya gelmeleri şarttır. Mutlaka Suriye Hükümeti'ne tabi olacaklardır. Türkiye terörsüz bir Türkiye'ye doğru gidiyor. Sayın Bahçeli ve Erdoğan'ın davranışları Türkiye'yi istikrara götürecektir. Siyasi ve iktisadi istikrar şarttır. Bunlar olmadıkça Türkiye'nin maddi-manevi kalkınması mümkün değildir. PKK'nın hadiseleriyle 50 bin kişi cezaevine, 50 bin kişi toprağa ve 3 trilyon dolar civarında da Türk milletinin parası zarara uğradı. Terörsüz Türkiye'nin karşısında atılan her bir adım mutlaka cezalandırılacaktır. Terörsüz Türkiye gerçekleşecek ve Orta Doğu huzur, mutluluk ve maddi kalkınma imkanlarını bulacaktır. İnşallah terörsüz Türkiye ideali ile milletimizin huzuru, mutluluğu ve sağlığı tecelli edecektir." "BU PARLAMENTO YENİ BİR ANAYASA ÇIKARMAK ZORUNDADIR" "Bu süreçte PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın tahliye edilmesi söz konusu olabilir mi?" sorusuna yanıt veren Kuran şu ifadelere yer verdi: "Cumhurbaşkanımızın, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un ve diğerlerinin beyanlarında asla konuşma, bir taahhüt, pazarlık durumu söz konusu değil. Terörsüz Türkiye tecelli eder, bütün silahlar bırakılır ve arkasından hukuki düzenlemenin yapılması da önemlidir. Çünkü Türkiye'de sosyal barışın tesisi gerekir. Türkiye'de darbeci anayasadan kurtulup yepyeni bir anayasa hazırlanması TBMM mensuplarının ve milletvekillerinin sorumluluğudur. Bu dönemde söz konusu hukuki düzenlemeler yapılırken, yepyeni bir anayasanın sivil, milli ve her şeyden evvel demokrat, yani herkesin ana hak ve hürriyetlerini geniş tutan bir şekilde mutlaka hazırlanması gerekir. Ben 2 gün evvel bu hususta bir konferans verdim. Orada 'Maalesef CHP zihniyeti yine Meclis'teki bu çalışmaları ve anayasa çalışmalarını engelleyecek." dedim. Fakat Türkiye artık kardeşe ihtiyaç duyuyor. Kavgadan kimse kar elde etmiyor. 86 milyonda hiç kimsenin 'Sen Arapsın, sen Kürtsün, sen şusun busun' demesine gerek yok. Bunlar 19. asrın ayaklar altında ezilen ırkçılık hadiseleridir. Bu devlet 3-5 günlük bir devlet değil, bu iktidar Osmanlı'nın varisleri. Bin yıllık bir kültür söz konusu ve bu da adalete dayanıyor. Geciken adalet, adalet değildir. Bütün silahlar teslim edilir, herkes iyi niyetini gösterir ancak hukuki düzenlemelerinde de şart ve elzem olduğunu söylüyorum. AK Parti'nin çok değerli hukukçuları var. Mesela Hayati Yazıcı, bu işte pişmiş bir arkadaştır. Mesela Cüneyt Yüksel, Abdullah Güler, Cahit Özkan gibi çok değerli hukuçular mevcut. Adil, demokrat, yerli ve milli olmakla beraber ana hak ve hürriyetleri genişleten bir anayasayı bu parlamento çıkarmak zorundadır. Çıkarmadığı takdirde ayıp onlara düşer ve gecikmelerden dolayı Türkiye rahat edemez. Dünya lideri Trump 'Erdoğan'a saygı duyuyorum, o büyük bir lider' diyorsa o adam dünyanın en ehliyetli adamıdır. Putin'in Erdoğan'ı başarılı bir lider olarak övmesi Türk milleti için gurur verici değil midir?"
Tüm Hukukçular Birliği Genel Başkanı Avukat Mustafa Kuran, Lahey Adalet Divanı’nın Siyonistlerin etkisi altında olduğunu belirterek, Türk-İslam dünyasının kendi adalet mekanizmasını kurması gerektiğini söyledi. Filistin meselesi, Lahey Adalet Divanı ve çözüm süreci gibi pek çok konuyu Söz Haber'e değerlendirdi.

Tüm Hukukçular Birliği Genel Başkanı Avukat Mustafa Kuran, Filistin meselesi, Lahey Adalet Divanı ve çözüm süreci gibi pek çok konuyu Söz Haber Muhabiri Kevser Karaduman'a değerlendirdi. Lahey Adalet Divanı'nın 'Siyonistlerin tesiri altında' olduğunu söyleyen Kuran, uluslararası hukukun çifte standart uyguladığını ve 'Müslümanların lehine karar vermekten korktuğunu' öne sürdü.

"HİÇBİR SAVAŞTA ÇOCUKLAR VE ANNELER ÖLDÜRÜLMEZ"

İsrail'in savaş hukukuna aykırı bir şekilde Filistin'deki çocukları ve anneleri katlederek devlet terörizmi uyguladığını ifade eden Kuran, " Filistin meselesi Türkiye'nin milli davası. Aslında bütün müslümanların milli davası olarak kabul edilmelidir. Çünkü terörist İsrail Devleti şuursuzca hukukun üstünlük prensiplerini yok ederek, soykırımcı cinayetler işleyerek, insanların vicdanlarını sızlatıyor ve dünya tarihinde halen sebepsizce insanları katlediyor. Öldürülen 66 bin kişinin 24 bin tanesi çocuk, 18 bin tanesi kadın. Hiçbir savaşta çocuklar ve anneler öldürülmez. Askerler birbiriyle savaşır, kim kazanıyorsa kazanır. İsrail devlet terörizmini bir yüz karası olarak uygulayarak, bütün dünya halklarını ayağa kaldırıyor. Her gün yapılan protestolar onları hiç ilgilendirmiyor gibi akılsız bazı Avrupa devlet adamlarının da ehliyetli ve dirayetli olmaması, ABD'nin ise işlenen tüm bu suçlarda azmettirici olarak kabul edilmesi, Türkiye'de bir gerçektir ve İsrail bu gerçeklikler arasında tarihe yüz karası olarak geçecek. 2027 yılında da inşallah, İsrail ortadan kalkacaktır ve ilahi adalet tecelli edecektir. Çocukların, annelerin ve erkeklerin kanı; bütün alemin ızdırap çekmesine vesile olan bu cinayetler elbette cezasız kalmayacaktır. Dünyada ilahi adalet var." dedi.

"İSRAİLLİ YÖNETİCİLERİN KİRLİ ÖLÜMLERİNE ŞAHİT OLACAĞIZ"

İsrail'in yaptıkları karşısında cezasız kalmayacağını öne süren Kuran, " İsrail devleti ve yöneticilerinin kirli ölümlerle karşılaşacağına yakın zamanda şahitlik edeceğiz. Dolayısıyla Türkiye'nin milli meselesi olarak kabul edilen bu davada, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın tümü Osmanlı vakıflarına aittir. 1931 yılında Kudüs'ün kaldırımlarının dahi Osmanlı'ya ait olduğu, Müslümanlara ait olduğu ifade edilmiştir. İsrail bu yaptıkları karşısında inşallah cezasını bulacaktır. Bugün Mısır'da Katar'ın, Türkiye'nin ve Mısır mensuplarının kendi aralarında yaptıkları anlaşma sonucunda Hamas da uygun görecek. ABD bütün bu suçlara azmettirici olmasına rağmen tarihe barışçıl adam olarak girmek isteyen Trump'ın kendi Nobel Ödülü'nü kazanmak için yaptığı bu mücadeleyi de tabi göz ardı etmemiz mümkün olmayacak." diyerek tepki gösterdi.

"TEKNELERDE BÜTÜN HUKUK KURALLARI AYAKLAR ALTINA SERİLDİ"

Uluslararası sularda Gazze'ye insani yardım götürmek üzere binlerce aktivistin seyir halinde olduğu Küresel Sumud Filosu, İsrail tarafından engellendi ve aktivistler gözaltına alındı.

Filo'ya ilişkin saldırıları değerlendiren Kuran şu ifadeleri kullandı:

"Uluslararası bir suda onlara müdahale etmek hukuksuzluktur, kötülüktür, kanunları çiğnemektir ve yetkisiz olarak oraya çıkmaları kabul edilemez. Dolayısıyla İsrail devletinin bu davranışı eksikliktir, kötü niyetlidir, hiçbir kanunu ve hukuku tanımayan bir davranış biçimi oldu Sumud'a. Bütün malların boykot edilmesi lazım. Tekrar ediyorum, İsrail mallarının ve hatta ABD mallarının boykotu Türk milleti için şarttır. Bu hukuksuzluk karşısında İsrail yöneticileri hesap vermeye mecbur kalacaklardır. O teknelere çıkarken kadınların çıplak olarak aranması, dünya tarihinde görülmemiştir. Dava ve yardım için oraya giden aktivistlerin çıplak olarak aranması dünya tarihinde yazılmamıştır. Bu ahlaksızlığın, hukuksuzluğun ve adaletsizliğin ifadesidir. Bütün hukuk kuralları ayaklar altına serildi."

"KORKAKÇA HAREKET EDEN ADALET DİVANI MÜSLÜMANLARIN LEHİNE KARAR VEREMEZ"

Hollanda'nın Lahey kentindeki Adalet Divanı'nın Siyonistlerin 'tesiri altında' olduğunu öne süren Kuran, "İsrail'in terörist bir devlet olduğu hususunda başta ben, Hukukçular Birliği'nin Genel Başkanı sıfatıyla bütün delilleri topladık. İstanbul 2'nci Barosu'nun Sayın Başkanı Yasin Şamlı ve ekibiyle cinayetle neticelenen ve yıkılan o binalar, trilyonluk zararlar ve 66 bin kişinin ölmesine 170 bin kişininde yaralanmasına vesile olan bütün bu hareketlerin özünde, Lahey'deki Adalet Divanı'na müracatlarımız oldu. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Sayın Prof. Cüneyt Yüksel ve ekibi, dosyalardaki tüm delilleri toplayarak Lahey'deki Adalet Divanı'na ibraz ettiler 8 ay evvel. Fakat milletimiz şunu bilmeli; Siyonistlerin tesiri altındaki Adalet Divanı ve korkaklıkla hareket eden Adalet Divan'ı mensuplarının 2 milyar müslüman topluluğunun lehlerine bir karar vermesi mümkün değildir. Hepsi Siyonistler'in tesiri altındadır." dedi.

"USSAM KURULURSA ADALET DİVANI'NA İHTİYAÇ DUYULMAYACAK"

Türk-İslam dünyasının kendi adalet mekanizmasını kurması gerektiğini belirten Kuran, 'USSAM' modeline değindi. Kuran, "Onun için Karabağ'da başlamak üzere olan bir mücadelemiz mevcut. Türkiye'de Savaş Suçlarını Araştırma Mahkemesi'nin kurulması için başta ben ve Başkanımız Salih Kurt büyük bir mücadele veriyoruz. Heyetimizde müslüman dünyasından 11 tane kurul var. Mutfaktaki bütün malzemeler hazır. Dünya lideri olarak gördüğümüz Recep Tayyip Erdoğan'ın emriyle bu kurulduğu takdirde 'USSAM' ismiyle kurulacak. En yakın dönemde Erdoğan'ın başkanlığında USSAM Türkiye'de kurulacaktır. Üç seneden beri, bütün bu ehliyetli ve dirayetli devlet adamlarının, akademisyenlerin bir araya gelip USSAM'ı kurmak istemeleri mukadder ve elzemdir. Kurulduğu an, Siyonistlerin tesiri altındaki Adalet Divanı'na ihtiyaç kalmayacaktır. Bu milletin maddi-manevi kalkınmasını isteyenler; Orta Doğu'da, Kafkas'da ve Balkanlar'da ağabeylik vazifesini yapmak bu aziz millet için şarttır. Biz Osmanlı İmparatorluğu'nun varisleriyiz, dünün devleti değiliz." açıklamasında bulundu.

"LAHEY ADALET DİVANI İKİ SENEDİR SESSİZ"

Kuran, hukukçular olarak Adalet Divanı'na hazırladıkları dosyaları ibraz ettiklerini fakat 2 senedir olumlu ya da olumsuz bir sonuç alamadıklarını ifade ederek, "Kurullarımızda mevcut olan akademisyenler ve eski devlet başkanları, kendi memleketlerinde söz sahibi olan insanlardır. Bu mahkeme kurulunca İslam alemi ve Türk dünyasının bunları rahatlıkla kabul etmesi lazım çünkü Türk dünyası ve Müslüman dünyanın Lahey'de Siyonistlerin tesiri altında olan Adalet Divanı'ndan bir şey beklememeleri lazım. Mahkemeye bizler tarafından hazırlanan dosyalar ibraz edildi fakat 2 senedir oradan bir ses çıkmadı. Siyonistlerin bu aziz millete faydalı olacağını düşünmek hatadır. Bu memleket Orta Doğu'nun en büyük devleti ve en gelişmiş memleketi. Adalet, kahramanlık ve vatanseverlik bizde." dedi.

"AVRUPA İKİ SENEDİR HİÇBİR SES ÇIKARMIYOR"

Adalet Divanı'na yönelik "Sadece göstermelik" şeklinde konuşan Kuran, "İsrail'in Genel Kurmay Başkanı ve Başbakanı hakkında tutuklama kararı var. Kara Avrupası'nda halkın protestoları sonucunda İspanya'nın, İtalya'nın, İngiltere'nin, Fransa'nın bu yaklaşımı yeni oldu. İki senedir hiçbir ses çıkarmayan bu ehliyetsiz, günübirlik devlet başkanlığı yapan adamların, Kara Avrupası'na da faydaları yoktur. Söylediğim bütün ülkelerde bütçeler kısıtlı şekilde meclise geçiyor. Ben Avrupa'nın kısa bir dönem içinde çok sıkıntıları olacağını, hatta Avrupa'nın kendi içinde parçalanacağını, AB'nin yaşama imkanlarının kalmayacağını ve ABD'nin de 40 sene içinde ikiye bölünüp sonra dörde bölüneceğini öngörenlerden biriyim. Bugün Kahire'de yapılan toplantılarda Cumhurbaşkanımız, ateşkesin olmasına vesile olacaktır. Dünya genelindeki prostestolarda insanların 'Kahrolsun İsrail' demeleri elbette boşa değildir. İsrail'in yaptıkları dünya tarihinde görülmedi. Adam öldürüyor, ateşkes yapılacak barış ve ilan edilecek ama günde 70 kişiyi öldürüyor. Birleşmiş Milletler Teşkilatı artık fonksiyonunu ifa edemiyor. Onun için Arap dünyası ve Türk dünyası toparlanıp çok ciddi olarak hazırlanıp İsrail'in sonunu getirmelidir." ifadelerini kullandı.

"PKK SURİYE ORDUSU İLE BİR ARAYA GELMELİDİR"

' Terörsüz Türkiye' hedefiyle TBMM'de kurulan yeni komisyonu ve çözüm sürecini değerlendiren Kuran, şu şekilde konuştu:

"Türkiye'nin yolu ve istikrarlı tutumu devam edecektir. Bu yol doğrudur. Bugün Meclis'te Adalet Komisyonu Başkanı yeğenim var. Prof. Cüneyt Yüksel. Hem yeni anayasanın hazırlanmasında hem de o komisyonda, bu meselelere hakim olduğu için komisyonun çok büyük bir fonksiyonu olacaktır. Devlet olma iddiasında olan PKK, son talimatı da aldı ve mutlaka Suriye Ordusu ile bir araya gelmeleri şarttır. Mutlaka Suriye Hükümeti'ne tabi olacaklardır. Türkiye terörsüz bir Türkiye'ye doğru gidiyor. Sayın Bahçeli ve Erdoğan'ın davranışları Türkiye'yi istikrara götürecektir. Siyasi ve iktisadi istikrar şarttır. Bunlar olmadıkça Türkiye'nin maddi-manevi kalkınması mümkün değildir. PKK'nın hadiseleriyle 50 bin kişi cezaevine, 50 bin kişi toprağa ve 3 trilyon dolar civarında da Türk milletinin parası zarara uğradı. Terörsüz Türkiye'nin karşısında atılan her bir adım mutlaka cezalandırılacaktır. Terörsüz Türkiye gerçekleşecek ve Orta Doğu huzur, mutluluk ve maddi kalkınma imkanlarını bulacaktır. İnşallah terörsüz Türkiye ideali ile milletimizin huzuru, mutluluğu ve sağlığı tecelli edecektir."

"BU PARLAMENTO YENİ BİR ANAYASA ÇIKARMAK ZORUNDADIR"

"Bu süreçte PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın tahliye edilmesi söz konusu olabilir mi?" sorusuna yanıt veren Kuran şu ifadelere yer verdi:

"Cumhurbaşkanımızın, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un ve diğerlerinin beyanlarında asla konuşma, bir taahhüt, pazarlık durumu söz konusu değil. Terörsüz Türkiye tecelli eder, bütün silahlar bırakılır ve arkasından hukuki düzenlemenin yapılması da önemlidir. Çünkü Türkiye'de sosyal barışın tesisi gerekir. Türkiye'de darbeci anayasadan kurtulup yepyeni bir anayasa hazırlanması TBMM mensuplarının ve milletvekillerinin sorumluluğudur. Bu dönemde söz konusu hukuki düzenlemeler yapılırken, yepyeni bir anayasanın sivil, milli ve her şeyden evvel demokrat, yani herkesin ana hak ve hürriyetlerini geniş tutan bir şekilde mutlaka hazırlanması gerekir. Ben 2 gün evvel bu hususta bir konferans verdim. Orada 'Maalesef CHP zihniyeti yine Meclis'teki bu çalışmaları ve anayasa çalışmalarını engelleyecek." dedim. Fakat Türkiye artık kardeşe ihtiyaç duyuyor. Kavgadan kimse kar elde etmiyor. 86 milyonda hiç kimsenin 'Sen Arapsın, sen Kürtsün, sen şusun busun' demesine gerek yok. Bunlar 19. asrın ayaklar altında ezilen ırkçılık hadiseleridir. Bu devlet 3-5 günlük bir devlet değil, bu iktidar Osmanlı'nın varisleri. Bin yıllık bir kültür söz konusu ve bu da adalete dayanıyor. Geciken adalet, adalet değildir. Bütün silahlar teslim edilir, herkes iyi niyetini gösterir ancak hukuki düzenlemelerinde de şart ve elzem olduğunu söylüyorum. AK Parti'nin çok değerli hukukçuları var. Mesela Hayati Yazıcı, bu işte pişmiş bir arkadaştır. Mesela Cüneyt Yüksel, Abdullah Güler, Cahit Özkan gibi çok değerli hukuçular mevcut. Adil, demokrat, yerli ve milli olmakla beraber ana hak ve hürriyetleri genişleten bir anayasayı bu parlamento çıkarmak zorundadır. Çıkarmadığı takdirde ayıp onlara düşer ve gecikmelerden dolayı Türkiye rahat edemez. Dünya lideri Trump 'Erdoğan'a saygı duyuyorum, o büyük bir lider' diyorsa o adam dünyanın en ehliyetli adamıdır. Putin'in Erdoğan'ı başarılı bir lider olarak övmesi Türk milleti için gurur verici değil midir?"

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.