İmamoğlu'na 2 bin 430 yıla kadar hapis istemi: Vatandaş ne düşünüyor?

Siyaset 16.11.2025 - 17:57, Güncelleme: 17.11.2025 - 10:29
 

İmamoğlu'na 2 bin 430 yıla kadar hapis istemi: Vatandaş ne düşünüyor?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü'ne yönelik yürütülen soruşturmada toplam 407 şüpheli hakkında iddianame geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2 bin 430 yıla kadar hapsi istendi. Peki vatandaşlar, iddianame ve İmamoğlu hakkında istenen cezaya ilişkin ne düşünüyor?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk suçlamasıyla başlatılan soruşturmaya ilişkin iddianame tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, iddianamenin 3 bin 900 sayfadan oluştuğunu paylaştı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü'ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlandığı belirtildi. İMAMOĞLU'NUN 2 BİN 430 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ İddianamede, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, 'Örgüt kurma, rüşvet, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma, suç gelirlerini aklama, kişisel verileri yayma' suçlarından 2 bin 430 yıla kadar hapsi istendi. Söz haber, iddianame ve İmamoğlu hakkında istenen cezaya ilişkin Beşiktaş'taki vatandaşlara mikrofon uzattı. "BİR İNSAN AYNI ANDA HEM HIRSIZ HEM DE CASUS OLAMAZ" Beşiktaş’ta mikrofon uzattığımız vatandaşlardan biri, siyasi görüşünden bağımsız olarak adalet arayışının altını çizdi. İmamoğlu’nu sevmediğini belirten ancak iddianamenin içerdiği suçlamaları ve sürecin işleyişini 'adaletsiz' olarak değerlendiren vatandaş şu ifadeleri kullandı: "Tamam eşit olalım, baştan alalım. Her şeyi ve herkesi ortak yargılayalım. Senin adamın, benim adamım diyorsanız bu ülkede ben adalete güvenmem. Ben Ekrem İmamoğlu'nu çok sevmiyorum. Sevdiğimden değil ama bir insan mağdursa gerçekten ben o adamın yanında olurum. Oy vermeyecektim ama şu an oy vermeyi düşünüyorum. Neden mi? Çünkü parsel parsel bu ülkeyi satıyorlarsa, eğer birilerinin evinde kilolarla altın varsa, eğer onlar yargılanmıyorsa ve bugün Ekrem İmamoğlu yargılanıyorsa ben o adamı desteklerim. Bugün Tayyip Erdoğan da aynı duruma düşse, inanın ona da sahip çıkarım, ona da oy veririm. Burada bir adaletsizlik yatıyor. İddialara katılmıyorum çünkü bir insan bu kadar aynı şey olamaz. Hem hırsız, hem casus yani ne bileyim, her şey olamaz. Tamam, içlerinden bir tanesi olabilir diye düşünüyorum kendi kafamda ama bu kadar da çok olmaz. Çünkü niye? Önüme koyup tarafsız düşünüyorum. Bir insan seni üç kere, dört kere yenmiş. O zaman bunda da yenecek diye korkuyorsan, önlem alıyorsun demektir. Önünü kesiyorsun demektir. Benim düşüncem bu." "KASADA PARA YOK, SARIYER'DE HİÇ BİR İŞ YAPILMIYOR" Sözlerine "Bunun siyasi bir operasyon olduğunu bilmeyen var mı?" diyerek başlayan bir vatandaş ise iddianamenin abartılı bir ceza talebi içerdiğini belirterek sürecin hem İmamoğlu’nu hem de tüm İstanbul’u olumsuz etkilediğini söyledi. "Yani, 2000 küsur yıl falan filan. Saçma bir şey bence. Yazık adamcağıza. Çoluğu çocuğu perişan oldu. Al dışarıda yargıla, suçluysa at içeri ondan sonra yatsın. Söylenecek çok şey var da, söyleyemiyoruz biliyorsun. Konuşamıyoruz yani, sıkıntılı bir durum. Ben Sarıyerliyim. Sarıyer'e git bir bak hiçbir iş yapılmıyor. Çünkü para yok kasada. Sarıyer Belediye Başkanı Oktay beye soruyoruz. Arıyoruz, soruyoruz muhtarlara. Ödenek yok. Para olmayınca taşlar, yollar, parkeler yapılamıyor. İstanbul'un her yeri etkileniyor. Hatta Türkiye etkileniyor aslında, işin gerçeği bu." dedi. "İMAMOĞLU'NUN ÖNÜNÜ KESMEYE ÇALIŞTILAR" Söz Haber'e konuşan bir diğer vatandaş ise İmamoğlu hakkındaki iddianamenin tamamen 'siyasi bir hamle' olduğunu, "Bence asla ceza almaması gerekiyor. Kesinlikle siyasi bir hamle olduğunu düşünüyorum. Düpedüz önünü kesmeye çalıştılar. Yani Saraçhane'de yapılanları direkt boş verip, önünü kestiler." sözleriyle savundu. Yapılan operasyonların ve dava sürecinin İstanbul'daki yönetimi etkileyip etkilemediğini sorduğumuz aynı vatandaş, "Tabii ki. İETT'deki metrobüsler durdurulmuştu bir ara, öyle bir haber görmüştüm mesela. Onları çok etkiliyor diye düşünüyorum." dedi. "TÜM İDDİANAMELER YALANDAN İBARET" Şeffaf bir yargılama çağrısı yapan bir başka vatandaş, Mahkeme kararlarının halka açık biçimde yayınlanması gerektiğini söyledi. İddiaların tamamının kanıtsız olduğunu vurgulyarak sürecin yalnızca İstanbul’u değil, tüm Türkiye’yi etkilediğini şu sözlerle ifade etti: "Ben bunun adil bir yargılama olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir açıdan. Bu mahkeme kararlarının TRT'de yayınlanmasını ben de istiyorum. Halk açık bir şekilde konuşulmasını istiyorum. Zaten bu şekilde yapılırsa her ne olduğu ortaya çıkacaktır. Tüm bu iddianameler yalandan ibaret. Hiçbirinin bir kanıtı olduğunu da düşünmüyorum ki kanıt da sunamıyorlar. Bence sadece İstanbul değil tüm Türkiye etkileniyor bundan. Ne de olsa Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayımız. Bu A partisi B partisi için değil sadece. Bu süreçte A partisine oy verip de B partisine geçmeyi düşünen insanlar bile, bu haksızlığın artık karşısında ve farkına vardı. O yüzden ben tüm Türkiye'yi etkilediğini düşünüyorum." "HUKUKÇU DEĞİLİM AMA BİR ŞEYLER DE GÖZ ÖNÜNDE" "Ben hukukçu değilim, bilmiyorum ama bence bir şeyler de göz önünde." diyerek İstanbul'daki yönetimin dava süreci ve operasyonlardan etkilendiğini belirten bir vatandaş, "Gördüğümüz billboardların bile İmamoğlu cezaevine girdikten sonra en azından, onların bile değiştiğini görüyorum. Yönetimden ziyade yaşamda da böyle ufak tefek bazı detaylar farklılaştı." ifadelerini kullandı. "SİYASİ OLARAK YAPILDIYSA DEMOKRASİYE BÜYÜK BİR SALDIRI" Hukukçu olduğunu söyleyen mikrofon uzattığımız bir başka vatandaş ise, "Bu konu hakkında kesin bir şey söylemek doğru değil. Deliller incelenmeli. Ben de bir hukukçuyum. Eğer gerçekten denilen şeyleri yaptıysa ceza almalı. Bunu tüm belediye başkanları almalı ama eğer bu siyasi olarak yapılıyorsa çok yanlış bir şey. Sadece siyasi olarak insanların desteklediği bir adayın tutuklanması, demokrasiye büyük bir saldırıdır." şeklinde konuştu. İstanbul'daki yönetimde çok bir etkilenme gözlemlemediğini söyleyen hukukçu vatandaş, "Yeni gelen kayyumla yapılanlarda bir sorun yok gibi ama bazı arkadaşlarımdan atanan kayyumların, bazı imkanları kıstığını duydum. Şahsen ben çok bir etkilenme görmedim." dedi. "İSTANBUL ZATEN ERDOĞAN SAYESİNDE HİZMET ALAMIYORDU" Türkiye Komünist Partisi'ne mensup olduğunu belirten bir vatandaş ise sürecin tek belirleyicisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu savundu ve İstanbul’daki hizmetlerin hem geçmişte hem de bugün ciddi şekilde aksadığını, "Onu Tayyip'e sormak lazım. Tayyip'in onu ne zaman affedeceği belli değil. Her şey Tayyip'ten. Bence iddialar yalan. Ben Türkiye Komünist Partiliyim. Tayyip önce kendisine bakmalı. İstanbul zaten Tayyip'in sayesinde hizmet alamıyordu, şu anda hiç hizmet alamıyor. Metroları pislik götürüyor. Otobüsler yetersiz, şu gördüğümüz Beşiktaş vapurları bile doğru düzgün çalışmıyor." sözleriyle eleştirdi. "İMAMOĞLU CEZA ALMASI GEREKEN BİRİSİ" İddianameye daha farklı bir pencereden bakanlarda oldu. İmamoğlu’nun 'ceza alması gerektiğini' düşünen bir vatandaş ise, "Ekrem İmamoğlu şu an bence gerçekten ceza alması gereken birisi ama çeşitli söylentilerde var. Yani siyasi olabilir de diyorlar ama benim kararımca bence ceza alması gereken birisi." dedi. "HERKESİ DİKTATÖR GİBİ İÇERİ ALDI" Yeni yasaların halka yük bindirdiğini belirten bir vatandaş ise, tüm bu gelişmelerin sonunda 'siyasi bir değişimin kaçınılmaz olduğunu' düşündüğünü şu sözlerle vurguladı: "İstanbul her konuda zaten etkileniyor. Almaları çok farklıydı zaten, bambaşka bir konudan aldılar hepsini. Herkesi diktatör gibi aldı içeri. Tek başına şu anda son paralarını kazanıyor. Yeni yasa çıktı motor ve bisikletler için, eldiven ve gözlük kuralları. Son paraları kazanacak, sonra istifa verir ya da hükümet indirilir."
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü'ne yönelik yürütülen soruşturmada toplam 407 şüpheli hakkında iddianame geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2 bin 430 yıla kadar hapsi istendi. Peki vatandaşlar, iddianame ve İmamoğlu hakkında istenen cezaya ilişkin ne düşünüyor?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk suçlamasıyla başlatılan soruşturmaya ilişkin iddianame tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, iddianamenin 3 bin 900 sayfadan oluştuğunu paylaştı.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü'ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlandığı belirtildi.

İMAMOĞLU'NUN 2 BİN 430 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

İddianamede, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, 'Örgüt kurma, rüşvet, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma, suç gelirlerini aklama, kişisel verileri yayma' suçlarından 2 bin 430 yıla kadar hapsi istendi.

Söz haber, iddianame ve İmamoğlu hakkında istenen cezaya ilişkin Beşiktaş'taki vatandaşlara mikrofon uzattı.

"BİR İNSAN AYNI ANDA HEM HIRSIZ HEM DE CASUS OLAMAZ"

Beşiktaş’ta mikrofon uzattığımız vatandaşlardan biri, siyasi görüşünden bağımsız olarak adalet arayışının altını çizdi. İmamoğlu’nu sevmediğini belirten ancak iddianamenin içerdiği suçlamaları ve sürecin işleyişini 'adaletsiz' olarak değerlendiren vatandaş şu ifadeleri kullandı:

"Tamam eşit olalım, baştan alalım. Her şeyi ve herkesi ortak yargılayalım. Senin adamın, benim adamım diyorsanız bu ülkede ben adalete güvenmem. Ben Ekrem İmamoğlu'nu çok sevmiyorum. Sevdiğimden değil ama bir insan mağdursa gerçekten ben o adamın yanında olurum. Oy vermeyecektim ama şu an oy vermeyi düşünüyorum. Neden mi? Çünkü parsel parsel bu ülkeyi satıyorlarsa, eğer birilerinin evinde kilolarla altın varsa, eğer onlar yargılanmıyorsa ve bugün Ekrem İmamoğlu yargılanıyorsa ben o adamı desteklerim. Bugün Tayyip Erdoğan da aynı duruma düşse, inanın ona da sahip çıkarım, ona da oy veririm. Burada bir adaletsizlik yatıyor. İddialara katılmıyorum çünkü bir insan bu kadar aynı şey olamaz. Hem hırsız, hem casus yani ne bileyim, her şey olamaz. Tamam, içlerinden bir tanesi olabilir diye düşünüyorum kendi kafamda ama bu kadar da çok olmaz. Çünkü niye? Önüme koyup tarafsız düşünüyorum. Bir insan seni üç kere, dört kere yenmiş. O zaman bunda da yenecek diye korkuyorsan, önlem alıyorsun demektir. Önünü kesiyorsun demektir. Benim düşüncem bu."

"KASADA PARA YOK, SARIYER'DE HİÇ BİR İŞ YAPILMIYOR"

Sözlerine "Bunun siyasi bir operasyon olduğunu bilmeyen var mı?" diyerek başlayan bir vatandaş ise iddianamenin abartılı bir ceza talebi içerdiğini belirterek sürecin hem İmamoğlu’nu hem de tüm İstanbul’u olumsuz etkilediğini söyledi. "Yani, 2000 küsur yıl falan filan. Saçma bir şey bence. Yazık adamcağıza. Çoluğu çocuğu perişan oldu. Al dışarıda yargıla, suçluysa at içeri ondan sonra yatsın. Söylenecek çok şey var da, söyleyemiyoruz biliyorsun. Konuşamıyoruz yani, sıkıntılı bir durum. Ben Sarıyerliyim. Sarıyer'e git bir bak hiçbir iş yapılmıyor. Çünkü para yok kasada. Sarıyer Belediye Başkanı Oktay beye soruyoruz. Arıyoruz, soruyoruz muhtarlara. Ödenek yok. Para olmayınca taşlar, yollar, parkeler yapılamıyor. İstanbul'un her yeri etkileniyor. Hatta Türkiye etkileniyor aslında, işin gerçeği bu." dedi.

"İMAMOĞLU'NUN ÖNÜNÜ KESMEYE ÇALIŞTILAR"

Söz Haber'e konuşan bir diğer vatandaş ise İmamoğlu hakkındaki iddianamenin tamamen ' siyasi bir hamle' olduğunu, "Bence asla ceza almaması gerekiyor. Kesinlikle siyasi bir hamle olduğunu düşünüyorum. Düpedüz önünü kesmeye çalıştılar. Yani Saraçhane'de yapılanları direkt boş verip, önünü kestiler." sözleriyle savundu.

Yapılan operasyonların ve dava sürecinin İstanbul'daki yönetimi etkileyip etkilemediğini sorduğumuz aynı vatandaş, "Tabii ki. İETT'deki metrobüsler durdurulmuştu bir ara, öyle bir haber görmüştüm mesela. Onları çok etkiliyor diye düşünüyorum." dedi.

"TÜM İDDİANAMELER YALANDAN İBARET"

Şeffaf bir yargılama çağrısı yapan bir başka vatandaş, Mahkeme kararlarının halka açık biçimde yayınlanması gerektiğini söyledi. İddiaların tamamının kanıtsız olduğunu vurgulyarak sürecin yalnızca İstanbul’u değil, tüm Türkiye’yi etkilediğini şu sözlerle ifade etti:

"Ben bunun adil bir yargılama olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir açıdan. Bu mahkeme kararlarının TRT'de yayınlanmasını ben de istiyorum. Halk açık bir şekilde konuşulmasını istiyorum. Zaten bu şekilde yapılırsa her ne olduğu ortaya çıkacaktır. Tüm bu iddianameler yalandan ibaret. Hiçbirinin bir kanıtı olduğunu da düşünmüyorum ki kanıt da sunamıyorlar. Bence sadece İstanbul değil tüm Türkiye etkileniyor bundan. Ne de olsa Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayımız. Bu A partisi B partisi için değil sadece. Bu süreçte A partisine oy verip de B partisine geçmeyi düşünen insanlar bile, bu haksızlığın artık karşısında ve farkına vardı. O yüzden ben tüm Türkiye'yi etkilediğini düşünüyorum."

"HUKUKÇU DEĞİLİM AMA BİR ŞEYLER DE GÖZ ÖNÜNDE"

"Ben hukukçu değilim, bilmiyorum ama bence bir şeyler de göz önünde." diyerek İstanbul'daki yönetimin dava süreci ve operasyonlardan etkilendiğini belirten bir vatandaş, "Gördüğümüz billboardların bile İmamoğlu cezaevine girdikten sonra en azından, onların bile değiştiğini görüyorum. Yönetimden ziyade yaşamda da böyle ufak tefek bazı detaylar farklılaştı." ifadelerini kullandı.

"SİYASİ OLARAK YAPILDIYSA DEMOKRASİYE BÜYÜK BİR SALDIRI"

Hukukçu olduğunu söyleyen mikrofon uzattığımız bir başka vatandaş ise, "Bu konu hakkında kesin bir şey söylemek doğru değil. Deliller incelenmeli. Ben de bir hukukçuyum. Eğer gerçekten denilen şeyleri yaptıysa ceza almalı. Bunu tüm belediye başkanları almalı ama eğer bu siyasi olarak yapılıyorsa çok yanlış bir şey. Sadece siyasi olarak insanların desteklediği bir adayın tutuklanması, demokrasiye büyük bir saldırıdır." şeklinde konuştu.

İstanbul'daki yönetimde çok bir etkilenme gözlemlemediğini söyleyen hukukçu vatandaş, "Yeni gelen kayyumla yapılanlarda bir sorun yok gibi ama bazı arkadaşlarımdan atanan kayyumların, bazı imkanları kıstığını duydum. Şahsen ben çok bir etkilenme görmedim." dedi.

" İSTANBUL ZATEN ERDOĞAN SAYESİNDE HİZMET ALAMIYORDU"

Türkiye Komünist Partisi'ne mensup olduğunu belirten bir vatandaş ise sürecin tek belirleyicisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu savundu ve İstanbul’daki hizmetlerin hem geçmişte hem de bugün ciddi şekilde aksadığını, "Onu Tayyip'e sormak lazım. Tayyip'in onu ne zaman affedeceği belli değil. Her şey Tayyip'ten. Bence iddialar yalan. Ben Türkiye Komünist Partiliyim. Tayyip önce kendisine bakmalı. İstanbul zaten Tayyip'in sayesinde hizmet alamıyordu, şu anda hiç hizmet alamıyor. Metroları pislik götürüyor. Otobüsler yetersiz, şu gördüğümüz Beşiktaş vapurları bile doğru düzgün çalışmıyor." sözleriyle eleştirdi.

"İMAMOĞLU CEZA ALMASI GEREKEN BİRİSİ"

İddianameye daha farklı bir pencereden bakanlarda oldu. İmamoğlu’nun 'ceza alması gerektiğini' düşünen bir vatandaş ise, " Ekrem İmamoğlu şu an bence gerçekten ceza alması gereken birisi ama çeşitli söylentilerde var. Yani siyasi olabilir de diyorlar ama benim kararımca bence ceza alması gereken birisi." dedi.

"HERKESİ DİKTATÖR GİBİ İÇERİ ALDI"

Yeni yasaların halka yük bindirdiğini belirten bir vatandaş ise, tüm bu gelişmelerin sonunda ' siyasi bir değişimin kaçınılmaz olduğunu' düşündüğünü şu sözlerle vurguladı:

" İstanbul her konuda zaten etkileniyor. Almaları çok farklıydı zaten, bambaşka bir konudan aldılar hepsini. Herkesi diktatör gibi aldı içeri. Tek başına şu anda son paralarını kazanıyor. Yeni yasa çıktı motor ve bisikletler için, eldiven ve gözlük kuralları. Son paraları kazanacak, sonra istifa verir ya da hükümet indirilir."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.