İslam Dünyası İstanbul'da: Erdoğan'dan Gazze, Suriye ve İran Mesajı

Gündem 21.06.2025 - 12:35, Güncelleme: 21.06.2025 - 13:03 545 kez okundu.
 

İslam Dünyası İstanbul'da: Erdoğan'dan Gazze, Suriye ve İran Mesajı

İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi İstanbul’da toplandı. Zirvede Gazze, İran ve Suriye’deki gelişmeler masaya yatırıldı; Cumhurbaşkanı Erdoğan, zulme karşı birlik ve kararlılık çağrısı yaptı.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde İstanbul’da başladı. Fidan, zirve öncesi İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile bir araya geldi. Toplantıda, Türkiye’nin dönem başkanlığı, Kamerun’dan devralınacak. Zirveye 40'tan fazla ülkenin dışişleri bakanı katılırken, toplamda 43 ülke bakan düzeyinde, 5 ülke ise bakan yardımcısı düzeyinde temsil ediliyor. GENİŞ ULUSLARARASI KATILIM Birleşmiş Milletler, Arap Birliği, Körfez İşbirliği Konseyi, Türk Devletleri Teşkilatı, D-8, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Dünya Ticaret Örgütü’nün de aralarında bulunduğu yaklaşık 30 uluslararası kuruluş, toplantıya üst düzey temsilci gönderdi. İRAN-İSRAİL GERİLİMİ GÜNDEMDE Zirvede, özellikle İsrail’in İran’a yönelik hava saldırıları ile Gazze’deki insani kriz özel oturumlarda değerlendirilecek. Toplantılarda ayrıca, iki devletli çözümün hayata geçirilmesi, Gazze’deki altyapının yeniden inşası ve Müslüman toplumların karşı karşıya olduğu sınamalar masaya yatırılacak. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DA KATILACAK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplantıya katılarak bir konuşma yapması ve ardından İran Dışişleri Bakanı Erakçi ile birebir görüşme gerçekleştirmesi bekleniyor. FİDAN: ZULMÜN KARŞISINDA DİMDİK DURACAĞIZ Toplantının açılış konuşmasında Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye’nin dönem başkanlığı süresince adaletin tesisi ve dayanışmanın güçlendirilmesine öncelik vereceklerini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Türkiye olarak İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanlığı süresince, küresel adalet tesis edilmesini önceleyecek ve zulmün karşısında dimdik durmaya devam edecek..." "SURİYE HALKININ ARKASINDA DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Ortak çabalarımız sayesinde bugün Suriyeli kardeşlerimizle istikrarlı ve müreffeh bir Suriye hedefi doğrultusunda gerekli adımları atmamız mümkün olmuştur. Suriye'nin teşkilatımıza dönmüş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Devam eden yaptırımların hafifletilmesi süreciyle eş zamanlı olarak hep birlikte Suriye halkının arkasında durmaya devam edeceğiz. İslam coğrafyasının kadim bir parçası olan Balkanlar, sadece tarihi bağlarımızın değil, aynı zamanda ortak medeniyetimizin ve kardeşliğimizin de derin izlerini taşımaktadır. Bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşlerimiz geçmişte nice sınamalardan geçtiler. Bugün de parçalanma tehlikesine karşı dirayetle, vakarla mücadele etmekteler. Onların yalnız olmadığını, İslam aleminin Bosnalı kardeşlerimize sahip çıktığını göstermek ortak görevimizdir. Bölgedeki ayrımcı, ayrılıkçı ve nefret temelli söylemleri, dini ve etnik revizyonist yaklaşımları en güçlü şekilde kınıyoruz. ERDOĞAN: "ZAFER MUTLAKA İNANANLARIN OLACAK" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirvedeki açıklamalarından satır başları: “Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle selamlıyorum. İslam dünyasının siz kıymetli temsilcileriyle İstanbul'da bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Alacağınız kararların İslam ümmeti ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Fevkalade kritik bir dönemde gerçekleştirdiğiniz toplantının etkileri inşallah tün dünyada hissedilecektir. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizin acısını acımız hüznünü hüznümüz biliyoruz. Zafer mutlaka inananların olacaktır. Barış konuşacağımız güzel günleri göreceğimize ben yürekten inanıyorum. Son 2 yıldır İsrail'in yıkım ve katliam politikalarıyla giderek daha fazla yüzleşiyoruz. İsrail bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor. Camileri, kiliseleri, okulları bombaladılar. Yardım sırası bekleyen insanları hunharca katlettiler. Gazze'de yaşayan 2 milyon kardeşimiz, Nazilerin temerküz kamplarını bile geride bırakan kötü şartlarda tam 21 aydır hayatta kalma mücadelesi veriyor. "İSRAİL'İN YAPTIĞI HAYDUTLUKTUR" İsrail, Lübnan'ı Yemen'i ve Suriye'yi de hedef aldı. Suriye'de de kargaşa çıkarmaya çalıştı. İsrail'in devlet terörüne şimdi de komşumuz İran maruz kalıyor. İsrail'in İran'a karşı saldırılarını en güçlü şekilde telin ediyorum. İran halkının bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz. İsrail'in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran'a gerçekleştirdiği saldırıların tanım ve tarifi haydutluktur. İran'ın İsrail'in bu devlet terörü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal, meşru, hukukidir. Saldırıların İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı dönemde vuku bulması elbette manidardır. Netanyahu hükümeti 13 Haziran'daki saldırılarıyla müzakere sürecini baltalamayı hedeflemiştir. İsrail, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devletiyle yan yana barış içinde yaşamak yerine savaşı tüm bölgeye yaymaya çalışıyor. 90 yıl önce Hitler'in çaktığı kıvılcım nasıl dünyayı ateşe attıysa, Netanyahu'nun siyonist emelleri de dünyayı felakete sürüklemekten başka gaye taşımıyor. Gazze halkının açlıkla cezalandırılmasına, yerleşimci terörüne asla esir kalmayacağız. İsrail üzerinde etki sahibi ülkelere bir kez daha sesleniyorum; Netanyahu'nun övgü ambalajına sarılmış zehirli sözlerine kimse itibar etmesin. Bölgenin yeni bir savaşı kaldırmaya tahammülü yoktur. Bugün buradan bir kez daha çözümün diplomasi ve diyalogdan geçtiğini vurguluyoruz. Sükunetin tesisi için çok ciddi gayret sarfettik. "YENİ BİR SYKES-PİCOT DÜZENİNİN KURULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ" Türkiye olarak bölgemizde sınırları kanla çizilecek yeni bir Sykes-Picot düzeninin kurulmasına izin vermeyeceğimizi burada önemle vurguluyorum. İsrail'e karşı uluslararası hukuk ve BM şartı temelinde zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi sürdürmeliyiz. Bu şartlarda iki devletli çözüme kavuşulması çok daha hayati hale gelmiştir. İsrail'e karşı zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eşgüdüm halinde sürdürmeliyiz. İstanbul'un kaderi Şam'ın kaderinden Bağdat'ın kaderinden, Tahran'ın kaderinden Mekke ile Medine'nin Gazze'nin Kudüs'ün kaderinden ayrı değildir. Söz konusu ortak davalarımız, ortak çıkarlarımız olunca farklılıkları bir yana koyup kenetlenmek boynumuzun borcudur. Ümmetin sesini ve vicdanını temsil eden teşkilatımızın bu toplantısında İsrail'in politikasına karşı duruşumuzu açıkça dünya kamuoyuna duyurmamız gerekiyor. Birbirimize karşı hoşgörü sınırımızı daha da genişletmeliyiz. İttifak ediniz. İslam dünyasının daha fazla sorumluluk üstleneceği dönemin arefesindeyiz. Bölgemizdeki şiddet sarmalının İsrail tarafından yeniden tetiklendiği ortamda başlıyor. Sırt sırta verip zorlukların üstesinden birlikte geleceğiz. HAKAN FİDAN: "ZULMÜN KARŞISINDA DİMDİK DURACAĞIZ" "Bu sorun ne Filistin, ne Lübnan, ne Suriye, ne Yemen ne de İran sorunudur, bu sorun apaçık İsrail sorunudur" diyen Bakan Fidan konuşmasında şunları söyledi: "Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanlığı süresince, küresel adaletin tesis edilmesini önceleyecek ve zulmün karşısında dimdik durmaya devam edecek. Uluslararası işbirliğinin temeli olan çok taraflılık, sistemin bizzat kendisinin sorgulandığı meşruiyet krizi ile karşı karşıyadır. "İSRAİL BÖLGEYİ FELAKETİN EŞİĞİNE SÜRÜKLEMEKTEDİR" Artan hoşgörüsüzlük, kimlik temelli kutuplaşma ve uluslararası hukukun aşınması küresel istikrarsızlık hissini daha da derinleştirmiştir. Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası mekanizmaların işlevsizliğini Gazze'de süregelen vahşet tam anlamıyla gözler önüne sermiştir. İsrail, şimdi de komşumuz İran'a saldırarak bölgeyi topyekün bir felaketin eşiğine sürüklemektedir. "İRAN'A SALDIRILARI KINIYORUZ" İstişarelerimizde öncelikle bu sınır tanımayan saldırganlığa dur demek için sergileyeceğimiz güçlü duruşu ve ortak adımları ele alacağız. Esasen İslam İşbirliği Teşkilatı coğrafyasındaki tüm sınamalara çözüm araçlarımızla bölgesel sahiplenmeyi geliştirmeliyiz. İran’ın nükleer programı ile ilgili devam ettiği müzakerelerin devam ettiği zamanda saldırıları kınıyoruz. "İSRAİL'İN AMACI FİLİSTİNLİLERİ EVLERİNDEN SÜRMEK" Uluslararası toplumun ilk önceliği daha şiddetli sarmanın önlenmesi önceliğimiz olmalıdır. Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin İsrail'in bu eylemlerine karşı İran'la gerçek bir dayanışma sergilemeleri gerektiğine inanıyoruz. Her türlü diplomatik adımı destekliyor, yoğun temaslarımızı sürdürüyoruz. İsrail, Filistin halkına yönelik soykırım politikalarına devam ediyor. İsrail'in amacı Filistinlileri evlerinden sürmek ve iki devletli çözüm vizyonunu sona erdirmektir. Rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'ye kesintisiz insani erişim sağlanması önceliğimizdir. Bu amaçla devam eden müzakereleri destekliyoruz. Filistin davası ve Kudüs'ün sahiplenilmesi İslam İşbirliği Teşkilatının varoluş nedenidir. "SURİYE HALKININ ARKASINDA DURMAYA DEVAM EDİYORUZ" Suriye’nin teşkilatımıza dönmüş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Suriye halkının arkasında durmaya devam ediyoruz. Unutmayalım ki bu meselenin çözümü sadece sudan halkı için değil kıtanın tamamı için önemlidir. Değerli kardeşlerim, ümmetimiz büyük ve güçlüdür. Bu gücümüzü ferah için kullanmaya devam etmeliyiz. Gün bugündür. Teşkilatımızın tek vücut olma günüdür.”
İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi İstanbul’da toplandı. Zirvede Gazze, İran ve Suriye’deki gelişmeler masaya yatırıldı; Cumhurbaşkanı Erdoğan, zulme karşı birlik ve kararlılık çağrısı yaptı.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde İstanbul’da başladı. Fidan, zirve öncesi İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile bir araya geldi.

Toplantıda, Türkiye’nin dönem başkanlığı, Kamerun’dan devralınacak. Zirveye 40'tan fazla ülkenin dışişleri bakanı katılırken, toplamda 43 ülke bakan düzeyinde, 5 ülke ise bakan yardımcısı düzeyinde temsil ediliyor.

GENİŞ ULUSLARARASI KATILIM

Birleşmiş Milletler, Arap Birliği, Körfez İşbirliği Konseyi, Türk Devletleri Teşkilatı, D-8, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Dünya Ticaret Örgütü’nün de aralarında bulunduğu yaklaşık 30 uluslararası kuruluş, toplantıya üst düzey temsilci gönderdi.

İRAN-İSRAİL GERİLİMİ GÜNDEMDE

Zirvede, özellikle İsrail’in İran’a yönelik hava saldırıları ile Gazze’deki insani kriz özel oturumlarda değerlendirilecek. Toplantılarda ayrıca, iki devletli çözümün hayata geçirilmesi, Gazze’deki altyapının yeniden inşası ve Müslüman toplumların karşı karşıya olduğu sınamalar masaya yatırılacak.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DA KATILACAK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplantıya katılarak bir konuşma yapması ve ardından İran Dışişleri Bakanı Erakçi ile birebir görüşme gerçekleştirmesi bekleniyor.

FİDAN: ZULMÜN KARŞISINDA DİMDİK DURACAĞIZ

Toplantının açılış konuşmasında Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye’nin dönem başkanlığı süresince adaletin tesisi ve dayanışmanın güçlendirilmesine öncelik vereceklerini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye olarak İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanlığı süresince, küresel adalet tesis edilmesini önceleyecek ve zulmün karşısında dimdik durmaya devam edecek..."

"SURİYE HALKININ ARKASINDA DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Ortak çabalarımız sayesinde bugün Suriyeli kardeşlerimizle istikrarlı ve müreffeh bir Suriye hedefi doğrultusunda gerekli adımları atmamız mümkün olmuştur. Suriye'nin teşkilatımıza dönmüş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Devam eden yaptırımların hafifletilmesi süreciyle eş zamanlı olarak hep birlikte Suriye halkının arkasında durmaya devam edeceğiz. İslam coğrafyasının kadim bir parçası olan Balkanlar, sadece tarihi bağlarımızın değil, aynı zamanda ortak medeniyetimizin ve kardeşliğimizin de derin izlerini taşımaktadır. Bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşlerimiz geçmişte nice sınamalardan geçtiler. Bugün de parçalanma tehlikesine karşı dirayetle, vakarla mücadele etmekteler. Onların yalnız olmadığını, İslam aleminin Bosnalı kardeşlerimize sahip çıktığını göstermek ortak görevimizdir. Bölgedeki ayrımcı, ayrılıkçı ve nefret temelli söylemleri, dini ve etnik revizyonist yaklaşımları en güçlü şekilde kınıyoruz.

ERDOĞAN: "ZAFER MUTLAKA İNANANLARIN OLACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirvedeki açıklamalarından satır başları:

“Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle selamlıyorum. İslam dünyasının siz kıymetli temsilcileriyle İstanbul'da bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Alacağınız kararların İslam ümmeti ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Fevkalade kritik bir dönemde gerçekleştirdiğiniz toplantının etkileri inşallah tün dünyada hissedilecektir. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden kardeşlerimizi rahmetle anıyorum.

Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizin acısını acımız hüznünü hüznümüz biliyoruz. Zafer mutlaka inananların olacaktır. Barış konuşacağımız güzel günleri göreceğimize ben yürekten inanıyorum. Son 2 yıldır İsrail'in yıkım ve katliam politikalarıyla giderek daha fazla yüzleşiyoruz. İsrail bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor. Camileri, kiliseleri, okulları bombaladılar. Yardım sırası bekleyen insanları hunharca katlettiler. Gazze'de yaşayan 2 milyon kardeşimiz, Nazilerin temerküz kamplarını bile geride bırakan kötü şartlarda tam 21 aydır hayatta kalma mücadelesi veriyor.

"İSRAİL'İN YAPTIĞI HAYDUTLUKTUR"

İsrail, Lübnan'ı Yemen'i ve Suriye'yi de hedef aldı. Suriye'de de kargaşa çıkarmaya çalıştı. İsrail'in devlet terörüne şimdi de komşumuz İran maruz kalıyor. İsrail'in İran'a karşı saldırılarını en güçlü şekilde telin ediyorum. İran halkının bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz. İsrail'in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran'a gerçekleştirdiği saldırıların tanım ve tarifi haydutluktur. İran'ın İsrail'in bu devlet terörü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal, meşru, hukukidir.

Saldırıların İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı dönemde vuku bulması elbette manidardır. Netanyahu hükümeti 13 Haziran'daki saldırılarıyla müzakere sürecini baltalamayı hedeflemiştir. İsrail, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devletiyle yan yana barış içinde yaşamak yerine savaşı tüm bölgeye yaymaya çalışıyor. 90 yıl önce Hitler'in çaktığı kıvılcım nasıl dünyayı ateşe attıysa, Netanyahu'nun siyonist emelleri de dünyayı felakete sürüklemekten başka gaye taşımıyor.

Gazze halkının açlıkla cezalandırılmasına, yerleşimci terörüne asla esir kalmayacağız. İsrail üzerinde etki sahibi ülkelere bir kez daha sesleniyorum; Netanyahu'nun övgü ambalajına sarılmış zehirli sözlerine kimse itibar etmesin. Bölgenin yeni bir savaşı kaldırmaya tahammülü yoktur.

Bugün buradan bir kez daha çözümün diplomasi ve diyalogdan geçtiğini vurguluyoruz. Sükunetin tesisi için çok ciddi gayret sarfettik.

"YENİ BİR SYKES-PİCOT DÜZENİNİN KURULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Türkiye olarak bölgemizde sınırları kanla çizilecek yeni bir Sykes-Picot düzeninin kurulmasına izin vermeyeceğimizi burada önemle vurguluyorum. İsrail'e karşı uluslararası hukuk ve BM şartı temelinde zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi sürdürmeliyiz.

Bu şartlarda iki devletli çözüme kavuşulması çok daha hayati hale gelmiştir. İsrail'e karşı zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eşgüdüm halinde sürdürmeliyiz.

İstanbul'un kaderi Şam'ın kaderinden Bağdat'ın kaderinden, Tahran'ın kaderinden Mekke ile Medine'nin Gazze'nin Kudüs'ün kaderinden ayrı değildir. Söz konusu ortak davalarımız, ortak çıkarlarımız olunca farklılıkları bir yana koyup kenetlenmek boynumuzun borcudur.

Ümmetin sesini ve vicdanını temsil eden teşkilatımızın bu toplantısında İsrail'in politikasına karşı duruşumuzu açıkça dünya kamuoyuna duyurmamız gerekiyor. Birbirimize karşı hoşgörü sınırımızı daha da genişletmeliyiz. İttifak ediniz. İslam dünyasının daha fazla sorumluluk üstleneceği dönemin arefesindeyiz. Bölgemizdeki şiddet sarmalının İsrail tarafından yeniden tetiklendiği ortamda başlıyor. Sırt sırta verip zorlukların üstesinden birlikte geleceğiz.

HAKAN FİDAN: "ZULMÜN KARŞISINDA DİMDİK DURACAĞIZ"

"Bu sorun ne Filistin, ne Lübnan, ne Suriye, ne Yemen ne de İran sorunudur, bu sorun apaçık İsrail sorunudur" diyen Bakan Fidan konuşmasında şunları söyledi:

"Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanlığı süresince, küresel adaletin tesis edilmesini önceleyecek ve zulmün karşısında dimdik durmaya devam edecek. Uluslararası işbirliğinin temeli olan çok taraflılık, sistemin bizzat kendisinin sorgulandığı meşruiyet krizi ile karşı karşıyadır.

"İSRAİL BÖLGEYİ FELAKETİN EŞİĞİNE SÜRÜKLEMEKTEDİR"

Artan hoşgörüsüzlük, kimlik temelli kutuplaşma ve uluslararası hukukun aşınması küresel istikrarsızlık hissini daha da derinleştirmiştir. Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası mekanizmaların işlevsizliğini Gazze'de süregelen vahşet tam anlamıyla gözler önüne sermiştir. İsrail, şimdi de komşumuz İran'a saldırarak bölgeyi topyekün bir felaketin eşiğine sürüklemektedir.

"İRAN'A SALDIRILARI KINIYORUZ"

İstişarelerimizde öncelikle bu sınır tanımayan saldırganlığa dur demek için sergileyeceğimiz güçlü duruşu ve ortak adımları ele alacağız. Esasen İslam İşbirliği Teşkilatı coğrafyasındaki tüm sınamalara çözüm araçlarımızla bölgesel sahiplenmeyi geliştirmeliyiz. İran’ın nükleer programı ile ilgili devam ettiği müzakerelerin devam ettiği zamanda saldırıları kınıyoruz.

"İSRAİL'İN AMACI FİLİSTİNLİLERİ EVLERİNDEN SÜRMEK"

Uluslararası toplumun ilk önceliği daha şiddetli sarmanın önlenmesi önceliğimiz olmalıdır. Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin İsrail'in bu eylemlerine karşı İran'la gerçek bir dayanışma sergilemeleri gerektiğine inanıyoruz. Her türlü diplomatik adımı destekliyor, yoğun temaslarımızı sürdürüyoruz. İsrail, Filistin halkına yönelik soykırım politikalarına devam ediyor. İsrail'in amacı Filistinlileri evlerinden sürmek ve iki devletli çözüm vizyonunu sona erdirmektir. Rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'ye kesintisiz insani erişim sağlanması önceliğimizdir. Bu amaçla devam eden müzakereleri destekliyoruz. Filistin davası ve Kudüs'ün sahiplenilmesi İslam İşbirliği Teşkilatının varoluş nedenidir.

"SURİYE HALKININ ARKASINDA DURMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Suriye’nin teşkilatımıza dönmüş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Suriye halkının arkasında durmaya devam ediyoruz. Unutmayalım ki bu meselenin çözümü sadece sudan halkı için değil kıtanın tamamı için önemlidir. Değerli kardeşlerim, ümmetimiz büyük ve güçlüdür. Bu gücümüzü ferah için kullanmaya devam etmeliyiz. Gün bugündür. Teşkilatımızın tek vücut olma günüdür.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.