Türkiye havacılıkta küresel lige yükseliyor

Bakan Uraloğlu, Türk sivil havacılığının köklü mirasını modern teknoloji ve güçlü vizyonla birleştirerek dünya çapında rekabet eden bir yapıya kavuştuğunu vurguladı.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) öncülüğünde atılan adımlarla birlikte, Türk Hava Yolları ve diğer firmalar küresel rekabette boy göstermeye başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın son dönemde başlattığı yenilikçi politikalar, Türkiye’yi sadece bölgesel değil uluslararası çapta da söz sahibi bir havacılık ülkesi konumuna taşımış durumda.  23 YILDA 24,5 MİLYAR DOLAR 2003'ten bu yana hava yolu altyapısına yapılan yatırımlar dikkat çekici: toplamda 24,5 milyar dolar harcandı. Bu sayede aktif havalimanı sayısı 26’dan 58’e ulaştı. Hava ulaştırma anlaşması yapılan ülke sayısı 81’den 175’e, dış hatlarda uçuş yapılan ülke ve nokta sayısı da ciddi oranda arttı.  Yeni “Sivil Havacılık Modeli” ile tüm süreçlerde dijital denetim ve süreç takibi getirildi. SHGM’nin hayata geçirdiği “KDM-ERP Sistemi” sayesinde, yolcu haklarından uçak sertifikasyonuna kadar işlemler merkezi ve şeffaf hale geldi. Pilot sayısında da hızlı bir artış hedefleniyor: Bu yıl sonunda lisanslı pilot sayısının 16 030’a ulaşması, 2026 için ise 17 102 lisanslı pilot hedefine işaret ediyor. YEŞİL HAVACILIK VE UZUN VADELİ HEDEFLER Sektörde yalnızca büyüme değil, sürdürülebilirlik de öncelik haline geldi. Karbon salınımını azaltmayı amaçlayan yakıt, çevre dostu denetim teknolojileri ve emniyet protokolleri ile Türkiye, çağın gereksinimlerine göre pozisyon alıyor. Bu çerçevede hedef, Türkiye’yi Avrasya’da lider, dünyada ise örnek bir havacılık merkezi hâline getirmek.  Yeni hat açılışları, artan uçuş frekansları ve küresel entegrasyonla Türkiye  coğrafi konumunun avantajıyla  hem transit hem başlangıç noktası olarak önemli bir rol üstleniyor. Uzun vadeli planların merkezinde ise güvenlik standardlarının yükseltilmesi, eğitimli personel sayısının artırılması ve çevre dostu politikalar yer alıyor. Bu unsurlar, Türk sivil havacılığını yalnızca bugünün değil, yarının da kazananı yapacak.