Türkiye son zamanların en zor günlerinden geçiyor. İddianemesi dahi olmayan soruşturmalarda Belediye başkanları, bürokratlar, siyasetçiler, parti genel başkanları tutuklanıyor. Savunma susmaz denilse de tutuklanan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan da tutuklandı. Pehlivan’ın ardından gazeteci Fatih Altaylı, montajlanmış bir video ile Silivri Cezaevi’ne gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gerçekleşen tüm bu soruşturmalar, tutuklamalar ‘Adalet neredesin?’ dedirten cinsten. Çünkü şüphelilerin birçoğu “Kaçma şüphesi” isnad edilerek tutuklanıyor. İddia edilen suçun normal şartlarda yatarı bulunmasa da şüpheliler ‘kaçma şüphesi var’ denilerek hapse koyuluyor. Ekrem İmamoğlu’nun Avukatı Mehmet Pehlivan da tutuklanan isimler arasında. Kendisi tutuklanmadan kısa bir süre önce MASAK raporunun yapay zekayla yazdırıldığını ve MASAK Raporu’nda belirtilen tutarların en az 2’şer kez yazıldığını ortaya çıkarmıştı. CHP lideri ÖZgür Özel’e göre Pehlivan’ın tutuklanma gerekçesi tam da bu. “Mehmet Pehlivan MASAK raporundaki rezaleti anlatacağı için içeri tıkıldı” diyor. Ancak savcılığa göre AVUKAT Mehmet Pehlivan’ın suçu, soruşturmalarda ifade veren şüphelilerin ifadelerine erişmeye çalışmak. Pehlivan’ın tutukluluğu, Ekrem İmamoğlu’nun adil yargılanma hakkından mahrum bırakıldığı iddialarını gündeme taşıdı. Gazeteciler ve siyaset bilimciler avukatların tutuklanmasının Ergenekon- Balyoz kumpas süreçlerini hatırlattığını dile getirdi. Fatih Altaylı ise yaklaşık  3 dakikalık bir kesidin çarpıtılarak 46 saniyeye düşürülüp Cumhurbaşkanına tehdit algısı yaratılarak tutuklandı. Oysa Altaylı’nın videosunun tamamı izlendiğinde Osmanlı Dönemi’nde yaşanan tarihi olayların anlatıldığı açıkça görülmekte. Altaylı tutuklanmadan bir kaç saat önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı Oktay Saral, “Senin de suyun ısındı Altaylı” demişti. Buu açıklamadan birkaç saat sonra ise Altaylı gözaltına alındı ve tutuklanarak Silivri’ye gönderildi. Son dönemlerde yaşanan tüm bu gelişmelere bakıldığında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç her ne kadar “Tarafsız yargı, kimseden talimat almaz” dese de, yargı bağımsızlığı en çok tartışılan konulardan biri haline geldi.