15 Temmuz Gazisi Cafer Akın O Kanlı Geceyi Anlattı

15 Temmuz 2016'da devletin kılcal damarlarına kadar sinsice sızan hain örgüt, millete, demokrasiye ve devlete baş kaldırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milleti meydanlara davet etmesiyle bastırılan hain gece, Türk Demokrasi tarihine bir direniş olarak yazıldı. Hem milletin, hem de Erdoğan'ın kararlı duruşu o hain gecenin bastırılmasında öncül oldu. Kanlı 15 Temmuz Darbesi, tarihe direnişin zaferi olarak kazındı. Hainlerin saldırısında yaralanan 15 Temmuz Gazisi Cafer Akın, o gece yaşananları Söz Haber'den Yağmur Ertürk'e anlattı.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti. Gazi Cafer Akın, 15 Temmuz’un 9. yılında darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını anlattı. Akın, Akıncı Üssü’nde yaralandığını ve o anları hayatı boyunca unutamayacağını söyledi. 15 temmuz gecesi mesai saati bitiminde ailesiyle birlikte köy yolunu tuttuğunu söyleyen Akın, “Kahramankazan’da oturan kayınbiraderim beni arayarak İstanbul’da bir hareketlilik olduğundan bahsetti, bundan haberim olup olmadığını sordu. İnternetim çekmediği için bir şeyden haberim olmadığını söyledim ama içime bir kurt düştü açıkçası. Üzerimi giyindim ve Kahramankazan Belediyesi’nin önüne gittim. O gün orada toplanmaya başladık, başta azınlıktık." ifadelerini kullandı. 'CUHURBAŞKANIMIZ MEYDANLARI BOŞ BIRAKMAYIN DİYENE KADAR NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORDUK' Başta azınlık olduklarını kimsenin haberinin olmadığını söyleyen Akın, insanların bir şeyler duyduğunu ama bilgilerin net olmadığını söyledi. Akın, Millet tanıdıklarını arıyor, toplanmaya çalışıyorlardı, biz de arkadaşlarımızı aradık. Belediye’nin önünde meydan vardı, hepimiz orada toplandık. Cumhurbaşkanımız ‘Havalimanlarına gidin, meydanları boş bırakmayın’ diyene kadar ne yapacağımızı bilmiyorduk."dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları ve camilerden yükselen selaların ardından meydanların dolduğunu belirten Akın, “Milletin iradesi tehdit altındaydı. 15-16 yaşındaki çocuklar, gençler hep birlikte sokaklara döküldü” dedi. 'OLAĞANÜSTÜ BİR GECE YAŞADIK' Akın, arkadaşlarıyla birlikte gittikleri Akıncı Üssü çevresinde büyük bir kaosla karşılaştıklarını ve ilk silah seslerini orada duyduklarını anlattı. “Korkmadık” diyen Akın, “O an tek düşüncemiz ‘Ne yapabiliriz?’ sorusuydu” dedi. Tüm siyasi görüşlerden insanların, genci yaşlısı meydanlarda birleştiğini söyleyen Akın, “ O kalabalık ve o kenetlenme, silah seslerine rağmen kimsenin oradan ayrılmaması… Bu şekilde olağanüstü bir gece yaşadık. Bu duyguyu anlatmak, tam olarak karşıya geçirmek benim için çok güç.” ifadelerini kullandı. AKIN KONUŞMASINA ŞU ŞEKİLDE DEVAM ETTİ: "O anı asla unutamam. Kurşun sesleri arasında bir anda ayağıma gelen kurşunu hissettim, yere yığıldım. Acı değil, sadece bir baş dönmesi yaşadım. Yere düştüm, millet birbirinin üstünden geçiyor, büyük bir izdiham yaşandı. Yaralananlar vardı, ortalık savaş alanına dönmüştü. O anda kendimden geçtiğim olmadı, bilincim yerindeydi. Ateş kesildikten sonra baktım ayağımdan yaralanmışım. Kemerimi çıkararak tampon yaptım kanın durması için, önümüzde bir şehidimiz vardı, kafasından vurulmuştu, can çekişiyordu. Ona müdahale etmeye çalıştım. 'HAREKET EDERSEN SENİ VURURUZ DEDİLER' Müdahale ederken hain teröristler yanıma gelip kıpırdamamam gerektiğini, eğer hareket edersem beni yaralı halimle tekrar vuracaklarını söylediler. Kendi yaramı kontrol ettim ve olduğum yere uzandım, artık bu kaosun dinmesini diledim. Hainlerin gözleri dönmüştü, ne yapacaklarını kestiremiyorduk. O anlarda telefonumun şarjı bitmişti, keşke bitmeseydi, hainlerin fotoğraflarını çekmeyi çok isterdim o yüzleri unutmamak için. Sonrası ambulansın gelmesini bekleyerek geçti. Ambulanslar geldi, ben en öndeydim. Yaralıları toplayarak hastanelere sevk etmeye başladılar. Fakat orada hainler yaralılara yardım etmemeleri için ambulansları beklettiler. Yaralılara ulaştırmadılar, ateş ettiler ve ambulanslara geçit vermediler. Sonrasında ortamın kaosuyla beraber kendi dertlerine düşüp dağılmaya başladılar. O boşlukta da ambulanslar yaralıları alarak hastaneye yetiştirmeye başladı. 'BİR AMBULANSTA ÜÇ YARALI VARDIK' Ambulanslar geldikleri sırada önlerdeki yaralılara yardım etmeye başladılar. Orada ağır yaralı bir ablamız vardı, öncelikle onu aldılar fakat yer yoktu bizim için. Ambulanstaki sağlık çalışanı koluma girip “Sizi hainlere bırakmayacağım” diyerek bizi de ambulansa aldı, hiç unutmuyorum, o ambulansta üç yaralı vardık. O şekilde bizi Yenimahalle Devlet Hastanesi’ne sevk ettiler. Orada yine aynı şekilde sağlık çalışanları canla başla ağır yaralılara müdahale ediyorlardı, bir süre bekledik. Sonrasında tedavimi gördüm, sonrasında yaklaşık 5-6 ay kadar iyileşme sürecim oldu." 'DERNEK BAŞKANI OLDUM' Gazi unvanının bir onur ve büyük bir sorumluluk olduğunu söyleyen Akın, hayatını tamamen değiştirdiğini ifade etti. Akın, “Rutin yaşamım artık vatana, millete adanmış bir hayata dönüştü. Bu durumu sorumluluk bildim.” diyerek, Kahramankazan Belediyesi’nde Şehit ve Gazi Sorumlusu olarak görev yaptığını ve dernek başkanı olduğunu söyledi. 'FETÖ İLE MÜCADELE DAHA GÜÇLÜ YÜRÜTÜLMELİ' FETÖ ile mücadelenin önemli olduğunu, ancak daha yoğun ve kapsamlı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Akın, eğitim ve dini alanlarda daha dikkatli olunması gerektiğini herhangi bir cemaat vs. ile olmaması gerektiğini söyledi. Akın, "Bu FETÖ sinsi bir örgüt olduğu için kamu ve kuruluşların kılcal damarlarına yerleşmiş durumda. Bunlara biraz daha ağırlık verilebileceğini umuyorum." şeklinde ifade etti. '15 TEMMUZ BİR DİRİLİŞ GECESİYDİ' O geceyi hiç yaşamamış olanlara tek bir cümleyle seslenme hakkı olsa “15 Temmuz, milletin imanla ve cesaretle özgürlüğünü koruduğu bir diriliş ve direniş gecesidir” diyeceğini belirten Cafer Akın, o gecenin sadece bir darbe girişimi olmadığını Türkiye için bir işgal girişimi olduğunu değerlendirdi. bu sürecin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Akın, "Bizler aradan geçen 9 yılda da, şimdi de unutulmak istemiyoruz, bu olayı unutturmamak istiyoruz ve bu şekilde de yolumuza devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.