ABD Ankara Büyükelçisi Barrack: YPG Artık Bizim Müttefikimiz

ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, YPG’yi PKK’dan ayrılmış ve ABD’nin müttefiki olarak tanımladı. Türkiye ile ilişkiler ve bölgesel güvenlik konularında dikkat çeken açıklamalar yaptı.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Orta Doğu’daki gelişmelere ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sosyal medya kullanıcısı Mario Nevfel’e verdiği kapsamlı röportajda Barrack; Türkiye’nin NATO’daki rolünden Kürt gruplarla diyalog arayışlarına, İsrail’in güvenlik politikalarından İran ve Hizbullah’a kadar birçok konuda mesajlar verdi.  “YPG, PKK’DAN AYRIŞTI; ARTIK ABD’NİN ORTAĞI”  Barrack, Türkiye ile ilişkiler ve Kürt gruplar konusundaki soruya yanıt verirken,  YPG’nin PKK ile bağlantılı olmadığını ve artık ABD’nin “müttefiki” olduğunu savundu. “PKK hem Türkiye hem de ABD tarafından yabancı terör örgütü olarak tanındı. Ancak kökenleri PKK’ya dayansa da artık farklı bir yapılanma olan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve YPG var. Bunlar IŞİD’e karşı verdiğimiz mücadelede müttefikimiz oldular. Dolayısıyla bugün PKK ile ilişkili değiller” dedi.  Türkiye’nin NATO’daki önemine de dikkat çeken Barrack, “ABD’den sonra NATO’ya en büyük katkıyı yapan ülke Türkiye. Çoğu zaman bu göz ardı ediliyor. Türkiye hem dostumuz hem de müttefikimiz” ifadelerini kullandı.  ANKARA İLE KÜRT TEMSİLCİLER ARASINDA TEMAS  Büyükelçi Barrack, Suriye’nin kuzeyinde yaşanan gelişmelere de değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temsilcileri Hakan Fidan ve İbrahim Kalın ile DSG’nin lideri Mazlum Abdi arasındaki görüşmeleri işaret ederek, bu temasların barış süreci açısından önemli olduğunu söyledi. “Taraflar sorumlu davranıyor. Ancak daha fazla diyaloğa ihtiyaç var” değerlendirmesinde bulundu.  “BARIŞ İÇİN ÖNCE EKONOMİK KALKINMA”  Bölgedeki istikrarsızlığın temelinde ekonomik sorunların bulunduğunu belirten Barrack, barış için öncelikli şartın refah olduğunu dile getirdi: “Barışı unutun; önce refah gerekir. Refahı sağlamanın yolu ekonomiyi açmaktır. Suriye halkı çalışkan ve üretken; milyonlarca mülteci de evlerine dönmek istiyor.”  SURİYE DEVLET BAŞKANI EL ŞARA HAKKINDA  Suriye Devlet Başkanı Ahmed El Şara’ya güven duyduğunu ifade eden Barrack, “Ona güveniyorum. Bugünkü hedeflerinin bizimle uyumlu olduğuna inanıyorum. Suriye’yi istikrara, güvenliğe ve refaha taşımak istiyor. Ancak içeride farklı grupların talepleri süreci zorlaştırıyor” dedi. ABD’nin Suriye’de “rejim değişikliği” hedeflemediğini ve askeri müdahaleden yana olmadığını söyledi.  İSRAİL VE HİZBULLAH’A DAİR DEĞERLENDİRMELER  İsrail’in Lübnan ya da Suriye’yi ilhak edeceği yönündeki iddiaları “gülünç” olarak nitelendiren Barrack, 7 Ekim saldırılarının ardından İsrail’in güvenlik algısının köklü bir biçimde değiştiğini kaydetti: “İsrailliler bir daha benzer bir saldırının yaşanmasına izin vermeyecek.”  Hizbullah hakkında ise “Onları silahsızlandırmak mümkün değil. Asıl mesele, silahların nasıl kullanıldığıdır. Lübnan ordusu güçlendirilirse Hizbullah’ın silaha başvurma ihtimali azalır” diye konuştu.  İRAN’A KARŞI KESKİN TUTUM  İran’ın bölgedeki vekil örgütler üzerinden saldırıları finanse ettiğini öne sürerek İran’a karşı sert bir duruş sergileyen Barrack, “Hizbullah, Hamas ve Husiler hedef alınmaya devam edecek. Amerikan kanı döküldüğü sürece İran’la masaya oturulmayacak” ifadelerini kullandı.  LÜBNAN: BİR ZAMANLAR BÖLGENİN YILDIZIYDI  Lübnan’ın çok kültürlü yapısına dikkat çeken Barrack, ülkenin yeniden ayağa kalkabileceğini savundu. “Bir zamanlar bölgenin parlayan yıldızıydı. Yine olabilir. Bunun yolu şeffaflık, güvenlik ve ekonomik istikrarı sağlamaktır” dedi. ABD’nin Lübnan’a destek vermeye hazır olduğunu belirten Barrack, özellikle Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmesinin kritik önemde olduğunun altını çizdi.