Gazete Avcılar İmt. Sahibi Hanifi Çelik: 8 Ay Hapis İstemiyle Hakim Karşısındayım

Gazete Avcılar İmtiyaz Sahibi Hanifi Çelik yerel basının sorunlarını ve güncel olayları değerlendirdi."8 ay hapis istemiyle hakim karşısındayım" dedi.

Söz Gazetesi olarak İstanbul'daki yerel gazetelerin güncel problemlerini ve gündeme karşı nasıl bir bakış açısı benimsediklerini araştırıyoruz. Yerel basının siyasetçilerle ve yerel halkla daha iç içe olması dolayısıyla yerel gazetelerin, yazı işleri müdürü veya imtiyaz sahipleriyle yaptığımız röportajlarda; basının güncel sorunları, gazetelerin ekonomik problemleri, Türkiye'nin gündemi hakkında sorular sorduk… Avcılar Yerel Gazetesi, Gazete Avcılar'ın İmtiyaz Sahibi Hanifi Çelik Yerel Gündem programımıza konuk oldu. Hanifi Bey sorularımızı cevaplarken, gündeme dair açıklamalarda da bulundu. "GAZETEMİZİN İLKELERİNDEN ASLA TAVİZ VERMEDİK" Gazetesinin kuruluş hikayesinden bahsederek röportaja başlayan Çelik süreci şu şekilde anlattı, "Ben en başta bu gazetenin bu kadar uzun soluklu olacağını tahmin etmiyordum. Maalesef süreç oldukça güç olsa da, üzerinden zaman geçtiğinde oturmuş oluyor. Arkadaşlarla 2000 yılında bir bölgede yerel gazete açalım dedik. Bunun yanı sıra herkese de hitap etsin dedik sadece bizi sevenler veya bizim çevremizdekilerle değil, aynı zamanda temel ilkelerimizin olmasına da önem gösterdik. Cumhuriyet'in temel ilkelerini esas aldık, milli mozaiklerimizi benimseyen, halka doğru haberi ileten ilkeleri benimsedik ve biz bu ilkelerden asla taviz vermedik. Bununla birlikte gazetemizde her kesimden haber yaptık ve aradan 25 yıl geçti hala ayaktayız. Gazetenin yanı sıra teknolojiyi de yakından takip ediyoruz". "VATANDAŞIN NABZINI TUTUYORUZ" 440 bin nüfuslu bir ilçede gazete çıkarmak ve bu kadar insanı bilgilendirmenin nasıl bir duygu olduğunu ve zorluklarını anlatan Çelik "Yerel basında, haber yapıldığında o kadar dost biriktirmiş oluyorsunuz ki, Örneğin 25 yıllık süreç içinde, belkide babadan sonra oğulla arkadaş olmuş oluyorsunuz. Bazı dostlarınız siyasete atılıyor, milletvekili oluyor. Onları tanıyorsunuz ama onlarla alakalı herhangi bir yanlış gördüğümüzde bunun haberini yaptığımız zaman, bize 'ayıp olmadı mı bu, dosttuk hani?' tarzında yolda çevirip soruyorlar ama ulusal basında böyle bir sorun yok. Ulusalda haberi yaparsın ve kimse haberi yapanı da tanımaz, bilmez. Biz bu tür zorluklarla karşılaşıyoruz açıkçası. Bunun sonucunda bizler de ülkenin, vatandaşın nabzını tutmuş ve taraflı haber yapmamış oluyoruz.  Biz Avcılar'da işe başladığımız zaman 400 bin nüfuslu değildi. Belki de 100-102 binlerdeydi. Fakat görüyoruz ki bugünlerde bunun 4 katı olmuş. Çevre ilçelerde de aynı zamanda yayın yapıyoruz, sadece burayla kalmıyor. Aynı zamanda sosyal medyayla da bunu destekliyoruz. Toplamda 4-5 milyon kişiye hitap etmiş oluyoruz. Gazetemizin bu günlere gelmesinde emeği geçen çok arkadaşımız oldu, onlara da buradan çok teşekkür ediyorum" dedi. "ANADOLU'DA İLAN ALMAK DAHA KOLAY" Yerel bir gazete olarak ekonomik anlamda dengeyi nasıl sağladığından bahseden Çelik, "Özellikle yerel gazetelerin en büyük sorunu zaten ekonomik şartlar. Anadolu'da biraz daha aşıyorlar bu konuyu çünkü, Basın İlan Kurumu'ndan ilan almak daha kolay oluyor ama İstanbul'da zor çünkü burada geniş kitleye sahip gazetelerle aynı ili paylaşıyorsunuz. Basın İlan Kurumu'ndan ilan alabilmek için bazı şartların sağlanması gerekiyor. Bu şartların bazıları çalışanlarla alakalı olabiliyor. Mesela, şu kadar çalışan olmalı diploması olmalı vs. bunlar bizi zorlayabiliyor. Onun haricinde, yerel yönetimler basına ilan veremiyor ve abone olamıyorlar. Resmiyet yok, başımıza iş almayalım vs. diye düşünüyorlar. Ekonomik açıdan böylece bizler de kıskaca girmiş oluyoruz. "8 AY HAPİS İSTEMİYLE HAKİM KARŞISINDAYDIM" Sansür konusunda da, daha öncesinde bir haber yapmıştık. Konuyla alakalı savcıya da ifade verdik. 'Savcı da yayınla bu haberi bir şey olmaz' dedi fakat daha sonra haber yayınladı ve bizim başımız belaya girdi. Hakim karşısına çıktık ve hakim bize, 8 ay ağır hapis ve bunun yanında o dönemin parasıyla 800 bin lira ceza kestiler. Böyle bir olay da başımıza gelmişti. Aslında olay cezalık bir olay değildi ama savcı sayesinde bizler de cezalık olmuş olduk. Sonra temyizden geri döndü tabi" dedi. "HABERİ BİRİLERİ MUTLU OLSUN DİYE YAZARSANIZ TARAFSIZLIĞINIZ SARSILIR" Yerel Basın siyasilerle ve belediyelerle daha içli dışlı, sizler de biliyorsunuz. Yerel haberleri yazarken sizler tarafsızlığınızı nasıl koruyorsunuz, Çelik "Bizim ağırlığımız genel olarak zaten yerelde. Siyasetle çok içli dışlı değiliz açıkçası. Bunun yanı sıra siyasilerle mecbur iç içe oluyorsunuz. Basın toplantıları vs. olduğunda mecbur gidiyorsunuz. Eğer iyi bir gazeteciyseniz, oradan çok güzel haberler çıkar. Burada tarafsızlık da çok önemli, eğer siz haberi 'o mutlu olsun, şu mutlu olsun' diye yazarsanız sizin güvenilirliğiniz orada biter. Onun için, ne zaman nasıl bir haber çıkacağı belli olmuyor, o anki haberin içeriğine bağlı oluyor. Partilerin hemen hemen hepsiyle birlikte haber yapıyoruz, kendilerinin haberlerine sitede yer veriyoruz" ifadelerini kullandı. "CANER ÇANKAYA DİNAMİK VE ÇALIŞKANDI" Yerel Basın ilçenin her şeyini olumlu veya olumsuz da olsa yazan mecralar. Aynı zamanda belediyeler konusunda da aynı şekilde. Sizler eksileri ve artıları görmüş oluyorsunuz. Bununla birlikte İBB'de yürütülen mali suçlar soruşturması kapsamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile beraber birçok belediye başkanı tutuklandı. Avcılar da belediye başkanı tutuklanmış bir ilçe. Konuyla alakalı ilk hisleriniz ve ilk yazdığınız şey ne oldu, sorusunu yanıtlayan Çelik "Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çankaya, oldukça dinamik, genç ve çalışkan biriydi. Seçim öncesindeki 5-6 aylık süreçte bunu gördük. İlk başta, insan olarak tabi ki üzüldüm. Biz tutuklanma sürecini ilk andan itibaren yazdık son durumuyla beraber, ve bu şekilde takip ettik" dedi. "BİZ YİNE BELEDİYE’DE AYNI OLAYI YAŞADIK!" Süreçten önce konuyla alakalı olarak bir usulsüzlük fark edip etmediğini ve konuyla ilgili haber yapıp yapmadığından bahseden Hanifi Çelik "Bu zamana kadar birçok seçim, kurultay, adayı hem kendi ilçemizde hem de başka ilçelerde takip ettim  Örnek verecek olursam CHP'nin meşhur 18. Kurultayı'ndaydım. Avcılar'da da daha önce bir belediye başkanı bu tür olayla içeriye alınmıştı. O zaman da bu süreci yaşamıştık. Gündemde olan mali suçlar soruşturmasında dair tüm tutuklamaları yaşadık. "HALKIN CEBİNDEN 1 TL BİLE EKSİLMESİN" Siyası olup olmamasıyla alakalı da toplum ne diyorsa o şekilde cevap vereceğim. Toplum, bu olayın siyasi bir hesaplaşma olduğunu düşünüyor. Bu hesaplaşmayla alakalı da bunun planlanmış bir şey olduğunu söylüyor. Konuyla alakalı ülkemizin yasama, yürütme, yargı kolu var, belediyecilik kolumuz var onlarında görüşleri çok önemli. Ortaya koyulan dosyalar da önemli. Bizler tabi ki yazarken her şeyi yazıyoruz, aynı zamanda toplumun fikrini de paylaşıyoruz. Toplum genel olarak "bu işte bir siyasi olay vardır" diyor. Biz isteriz ki vatandaşın cebinden 1 TL bile eksilmesin" şeklinde konuştu. "TEMİZ BİR TOPLUM HERKESİN İDEALİ OLMALI" "Siyasetteki bu anlaşmazlıklar, sıkıntılı süreçler yalnızca yerel gazeteleri etkilemiyor. Evinde yemek pişirenleri de okula gidenleri de emekli vatandaşları da etkiliyor. Toplumu ayrıştırmadan yönetim sistemlerinin daha hassas olması gerekiyor. Bunun yanı sıra halkın ekonomik durumu da oldukça sıkıntılı. Maalesef yukarıdakiler bunu tam olarak görmüyorlar. Son olarak da, temiz bir toplum herkesin ideali olmalı. Avrupa ülkelerinin seviyesine çıkmamız için bu oldukça önemli bir konu, 1 TL rüşvet bile olmaması gerekiyor ama toplumumuzda binlerce lira rüşvet oluyor. Bu kimisine çifte standart değil halkın tamamına uygulanması gereken bir durum. Her zaman öncelikle çuvaldızı kendimize batırmalıyız" dedi.