Kıbrıs Muharip Gazi Mustafa Uzun: Biz Paraşütle İnerken Tarlayı Yaktılar

Özel Haberler 19.09.2025 - 17:54, Güncelleme: 21.09.2025 - 13:18
 

Kıbrıs Muharip Gazi Mustafa Uzun: Biz Paraşütle İnerken Tarlayı Yaktılar

9 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla, Söz Haber'e konuşan Kıbrıs Muharip Gazi Mustafa Uzun, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda yaşadıklarını anlattı. Uzun, "Uçaklarımız Kıbrıs'a girdiğinde bize ateş etmeye başladılar. Biz yere inerken, yerdeki ekin tarlalarını yaktılar." dedi.
Türk milleti olarak bu topraklar için canını hiçe sayan, vatanı uğruna bedeninde izler taşıyan gazilere, her yıl olduğu gibi bu yıl da 9 Eylül'de saygılarımızı sunduk. Sevdiklerini geride bırakarak cephede düşmanla gece gündüz demeden 'vatan' için çarpışan gazilerimiz, tarihe büyük izler bıraktı. Kıbrıs Muharip Gazi Mustafa Uzun da bu kahramanlardan biri. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda paraşütle Beşparmak Dağları’nın eteklerine inen Uzun, o zorlu günleri Söz Haber Muhabiri Kevser Karaduman'a anlattı. "BİZ PARAŞÜTLE İNERKEN, YERDEKİ EKİN TARLALARINI YAKTILAR" Askerliğine Eğirdir Dağı Komando Okulu'nda acemi birliğimi yaparak başladığını, Kayseri Hava İndirme Tugayı'nda da usta birliğine intikal ettiğini belirten Gazi Mustafa Uzun, "Usta birliğinde 13 aylık askerdim. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı başladığında, Kıbrıs'a hava indirme tugayı olarak paraşütle indik. Beşparmak Dağları'nın eteklerine indik. Tabi ki bizi bekleyen çok zor şartlar vardı ama sanki oraya bir bayrama ya da düğüne gider gibi gayet cesaretli, mutlu, huzurlu şekilde gittik. Kıbrıs'a uçaklarımız girdiğinde bize ateş etmeye başladılar. Biz yere inerken, yerdeki ekin tarlalarını yaktılar. Bir şekilde inerek toparlandık. Boğaz bölgesinde karargahı oluşturup o gün aynı şekilde Beşparmak Dağları'na tırmandık. Düşmanla gece gündüz çarpıştık ve dördüncü gün ben yaralandım, o yüzden geri döndüm." diyerek o günleri anlattı. "GAZİ ŞEHİDİN ŞAHİDİDİR" Gazilik ünvanını taşımanın kendisi için değerinden bahseden Uzun, "Gazilik benim için bir şeref ve onur. Gazi, şehidin şahididir. Benim bir çok arkadaşım yanımda şehit oldu. Allah bana yaşamayı nasip etti, ben yaralandığım halde şehit olamadım. Gazilik ünvanımı onurla taşıyorum" dedi. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDEN HAKKIMIZ OLAN MADALYAYI İSTİYORUZ" Türkiye'de gazilik kavramının herhangi bir ayrımcılık yapılmadan tek çatı altında birleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Uzun, "Biz devletimiz için bir karşılık bekleyerek savaşmadık fakat Anayasa'nın 61'inci maddesi biz gazileri ayrıcalıklı yapıyor. Bize özel haklar veriyor. Bu özel haklar 'muharip gazi ve malul gazi' diye ayrılıyor. Malul gazilerin aldığı imkanlar, muharip gazilere verilmiyor tabi ki. Çünkü onlarda uzuv kaybı var. Biz savaşı bitirip muzaffer olmuş, savaşı kazanarak geri dönmüşüz ama malul olanlar tabi ki uzuv kaybettikleri için onlar saf dışı kalıyorlar. Onların uzuv kayıplarına göre bu hakların verilmesi gayet normal ve verilmedi de. Fakat bazı haklar muharip gaziler ile eşit olmalı. Maaş, KDV'siz ve ÖTV'siz araç almak gibi. Bir çok hakkımız eşit değil. Türkiye'de gazilik konusunda ayrımcılık yapılmamalı, tek gazilik çatısı altında birleştirilip hakları hemen hemen aynı olmalı. Bunu tabi ki devletimiz bilir, onların bunu kanunlaştırması lazım. Mesela Türkiye Cumhuriyeti'nin madalyasını daha alamadık biz. Bu görmüş olduğunuz madalyam Kıbrıs Hükümeti'nin vermiş olduğu madalyadır. Türkiye Cumhuriyeti'nden de hakkımız olan madalyamızı istiyoruz. Bilmiyorum çıkarılır mı. Bir takım sosyal haklarımız da verilmeli. Mesela daha önce İDO ve BUDO ile ücretsiz seyahat edebiliyorduk. O hak bizden alındı, şu an ücretli seyahat ediyoruz. Eşlerimizden ücret alınıyor. Bunların düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı. "MECBUR KALIRSAK SAVAŞIRIZ AMA BARIŞI DA İYİ BİLİRİZ" Türkiye'nin gündeminden düşmeyen 'Terörsüz Türkiye' sürecini Gazi Mustafa Uzun'a da sorduk. Uzun konuya ilişkin, "Biz mecbur kaldığımızda savaşırız, savaşmayı iyi biliriz ama barışı da iyi biliriz. Ülkemizin barış içinde yaşaması tabi ki bizimde hoşumuza gider ama neticesi ne olur bilemiyorum. İnşallah iyi olur." dedi. "VATAN SEVGİSİ ÇOCUKLARIMIZA AŞILANMALI" Gençlerimizin 'vatan sevgisi' bilinciyle yetiştirilip eğitilmesi gerektiğini belirten Uzun, "Gençlerin ülkelerine sahip çıkması lazım. Yalnız gençlere vatan sevgisinin iyi şekilde aşılanması gerekiyor. Biz bazen okullara da gidiyoruz. Öğrencilere gaziliğin ne olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Çocuklarımıza vatan ve memleket sevgisini öğretmemiz lazım, bu da eğitimle olur. Vatana sahip çıkmak için insanların gazisine ve şehidine değer vermesi lazım. Çocuklarımıza vatan sevgisi aşılanmalıdır." ifadelerini kullandı
9 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla, Söz Haber'e konuşan Kıbrıs Muharip Gazi Mustafa Uzun, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda yaşadıklarını anlattı. Uzun, "Uçaklarımız Kıbrıs'a girdiğinde bize ateş etmeye başladılar. Biz yere inerken, yerdeki ekin tarlalarını yaktılar." dedi.

Türk milleti olarak bu topraklar için canını hiçe sayan, vatanı uğruna bedeninde izler taşıyan gazilere, her yıl olduğu gibi bu yıl da 9 Eylül'de saygılarımızı sunduk. Sevdiklerini geride bırakarak cephede düşmanla gece gündüz demeden 'vatan' için çarpışan gazilerimiz, tarihe büyük izler bıraktı. Kıbrıs Muharip Gazi Mustafa Uzun da bu kahramanlardan biri. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda paraşütle Beşparmak Dağları’nın eteklerine inen Uzun, o zorlu günleri Söz Haber Muhabiri Kevser Karaduman'a anlattı.

"BİZ PARAŞÜTLE İNERKEN, YERDEKİ EKİN TARLALARINI YAKTILAR"

Askerliğine Eğirdir Dağı Komando Okulu'nda acemi birliğimi yaparak başladığını, Kayseri Hava İndirme Tugayı'nda da usta birliğine intikal ettiğini belirten Gazi Mustafa Uzun, "Usta birliğinde 13 aylık askerdim. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı başladığında, Kıbrıs'a hava indirme tugayı olarak paraşütle indik. Beşparmak Dağları'nın eteklerine indik. Tabi ki bizi bekleyen çok zor şartlar vardı ama sanki oraya bir bayrama ya da düğüne gider gibi gayet cesaretli, mutlu, huzurlu şekilde gittik. Kıbrıs'a uçaklarımız girdiğinde bize ateş etmeye başladılar. Biz yere inerken, yerdeki ekin tarlalarını yaktılar. Bir şekilde inerek toparlandık. Boğaz bölgesinde karargahı oluşturup o gün aynı şekilde Beşparmak Dağları'na tırmandık. Düşmanla gece gündüz çarpıştık ve dördüncü gün ben yaralandım, o yüzden geri döndüm." diyerek o günleri anlattı.

"GAZİ ŞEHİDİN ŞAHİDİDİR"

Gazilik ünvanını taşımanın kendisi için değerinden bahseden Uzun, "Gazilik benim için bir şeref ve onur. Gazi, şehidin şahididir. Benim bir çok arkadaşım yanımda şehit oldu. Allah bana yaşamayı nasip etti, ben yaralandığım halde şehit olamadım. Gazilik ünvanımı onurla taşıyorum" dedi.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDEN HAKKIMIZ OLAN MADALYAYI İSTİYORUZ"

Türkiye'de gazilik kavramının herhangi bir ayrımcılık yapılmadan tek çatı altında birleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Uzun, "Biz devletimiz için bir karşılık bekleyerek savaşmadık fakat Anayasa'nın 61'inci maddesi biz gazileri ayrıcalıklı yapıyor. Bize özel haklar veriyor. Bu özel haklar 'muharip gazi ve malul gazi' diye ayrılıyor. Malul gazilerin aldığı imkanlar, muharip gazilere verilmiyor tabi ki. Çünkü onlarda uzuv kaybı var. Biz savaşı bitirip muzaffer olmuş, savaşı kazanarak geri dönmüşüz ama malul olanlar tabi ki uzuv kaybettikleri için onlar saf dışı kalıyorlar. Onların uzuv kayıplarına göre bu hakların verilmesi gayet normal ve verilmedi de. Fakat bazı haklar muharip gaziler ile eşit olmalı. Maaş, KDV'siz ve ÖTV'siz araç almak gibi. Bir çok hakkımız eşit değil. Türkiye'de gazilik konusunda ayrımcılık yapılmamalı, tek gazilik çatısı altında birleştirilip hakları hemen hemen aynı olmalı. Bunu tabi ki devletimiz bilir, onların bunu kanunlaştırması lazım. Mesela Türkiye Cumhuriyeti'nin madalyasını daha alamadık biz. Bu görmüş olduğunuz madalyam Kıbrıs Hükümeti'nin vermiş olduğu madalyadır. Türkiye Cumhuriyeti'nden de hakkımız olan madalyamızı istiyoruz. Bilmiyorum çıkarılır mı. Bir takım sosyal haklarımız da verilmeli. Mesela daha önce İDO ve BUDO ile ücretsiz seyahat edebiliyorduk. O hak bizden alındı, şu an ücretli seyahat ediyoruz. Eşlerimizden ücret alınıyor. Bunların düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

"MECBUR KALIRSAK SAVAŞIRIZ AMA BARIŞI DA İYİ BİLİRİZ"

Türkiye'nin gündeminden düşmeyen 'Terörsüz Türkiye' sürecini Gazi Mustafa Uzun'a da sorduk. Uzun konuya ilişkin, "Biz mecbur kaldığımızda savaşırız, savaşmayı iyi biliriz ama barışı da iyi biliriz. Ülkemizin barış içinde yaşaması tabi ki bizimde hoşumuza gider ama neticesi ne olur bilemiyorum. İnşallah iyi olur." dedi.

"VATAN SEVGİSİ ÇOCUKLARIMIZA AŞILANMALI"

Gençlerimizin 'vatan sevgisi' bilinciyle yetiştirilip eğitilmesi gerektiğini belirten Uzun, "Gençlerin ülkelerine sahip çıkması lazım. Yalnız gençlere vatan sevgisinin iyi şekilde aşılanması gerekiyor. Biz bazen okullara da gidiyoruz. Öğrencilere gaziliğin ne olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Çocuklarımıza vatan ve memleket sevgisini öğretmemiz lazım, bu da eğitimle olur. Vatana sahip çıkmak için insanların gazisine ve şehidine değer vermesi lazım. Çocuklarımıza vatan sevgisi aşılanmalıdır." ifadelerini kullandı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.