Erhan Vergili
Köşe Yazarı
Erhan Vergili
 

"Devletin Malı Deniz Yemeyen Keriz" Mi?

Sarıyer’in yeşili, doğası, kıyısı kadar hafriyatı da artık rantın kurbanı olmuş durumda. Devletin, millete ait sahalarını adeta babalarının çiftliği gibi kullananlar, hukuk tanımaz bir pervasızlıkla yoluna devam ediyor. Üstelik bunu yaparken yalnız değiller. Göz yumanlar, sessiz kalanlar, kulaklarını tıkayanlar da doğal olarak bu suça ortak oluyor. Uskumruköy’de Karayolları’na ait ve yalnızca Sarıyer-Kilyos Tüneli hafriyatına tahsis edilen döküm sahasına, özel bir villa inşaatından alınan hafriyat boşaltılıyor. Kamera kayıtlarıyla belgelenmiş, açık ve net. Firma belli, adres belli, kamyonlar belli… Ama cevap yok! Yetkili firma İCA, “Nitelikli dolgu malzemesi ihtiyacı vardı” gibi genel geçer bir cümleyle geçiştiriyor. Ne hikmetse bu ‘nitelikli’ dolgu, özel bir villa inşaatının hafriyatıyla gideriliyor. İyi ama o hafriyatın orada ne işi var? Hangi ihale? Hangi sözleşme? Hangi mevzuat? Ve daha önemlisi: Bu pervasızlığa Sarıyer’deki siyasetçiler neden susuyor? CHP’li yöneticiler, yerel meclis üyeleri, hatta kendini Sarıyer’in hamisi ilan eden siyaset aktörleri neden tek kelime etmiyor? Yoksa bu suskunluk, bir ortaklık emaresi midir? Devletin döküm sahası bu kadar kolay mı sahipsiz kalır? Söz konusu .ıkarlar olduğunda mevzuat da, adalet de, kamu yararı da rafa mı kaldırılıyor? En dikkat çekeni ne biliyor musunuz? Bu skandala ilk tepki CHP’den değil, AK Parti içinden geldi. Metin Külünk, tek cümlelik de olsa sessizliği deldi. Bu bile başlı başına düşündürücü. CHP’nin ana muhalefet olma sorumluluğu bir kenara, Sarıyer’de olan bitene gözlerini kapaması kabul edilemez. Haber her ne kadar CHP'li yöneticilerin ilgisini çekmese de ulusalda yankı uyandırdı. Karar Gazetesi haberi internet sitesine taşırkeni Metin Külünk bu usulsüzlüğe karşı sessiz kalamadı. Gazeteci Tolgahan Erdoğan da CHP'lilerin sessizliğine isyan etti. Birileri hâlâ “Devletin malı deniz, yemeyen keriz” anlayışının ekmeğini yiyor. O deniz bizim geleceğimiz, çocuklarımızın hakkı, bu milletin ortak malı. Ama belli ki, bazıları için devlet sadece kendi çıkarlarına hizmet eden bir yapıdan ibaret. İşte bu yüzden mücadelemiz yalnızca bir rant projesine değil, aynı zamanda bu zihniyete karşıdır. Ben Sarıyerli bir yurttaş, bir bağımsız siyasetçi olarak bu rezaleti görmezden gelemem. Çünkü Sarıyer’in taşı da toprağı da sahası da sahipsiz değil. Sahibi halktır. Ve o halkın sesi Erhan Vergili, susmayacak. Rant çetelerine rahatsızlık vermeye devam edecek
Ekleme Tarihi: 28 Temmuz 2025 -Pazartesi

"Devletin Malı Deniz Yemeyen Keriz" Mi?

Sarıyer’in yeşili, doğası, kıyısı kadar hafriyatı da artık rantın kurbanı olmuş durumda. Devletin, millete ait sahalarını adeta babalarının çiftliği gibi kullananlar, hukuk tanımaz bir pervasızlıkla yoluna devam ediyor. Üstelik bunu yaparken yalnız değiller. Göz yumanlar, sessiz kalanlar, kulaklarını tıkayanlar da doğal olarak bu suça ortak oluyor.

Uskumruköy’de Karayolları’na ait ve yalnızca Sarıyer-Kilyos Tüneli hafriyatına tahsis edilen döküm sahasına, özel bir villa inşaatından alınan hafriyat boşaltılıyor. Kamera kayıtlarıyla belgelenmiş, açık ve net. Firma belli, adres belli, kamyonlar belli… Ama cevap yok!

Yetkili firma İCA, “Nitelikli dolgu malzemesi ihtiyacı vardı” gibi genel geçer bir cümleyle geçiştiriyor. Ne hikmetse bu ‘nitelikli’ dolgu, özel bir villa inşaatının hafriyatıyla gideriliyor. İyi ama o hafriyatın orada ne işi var? Hangi ihale? Hangi sözleşme? Hangi mevzuat?

Ve daha önemlisi: Bu pervasızlığa Sarıyer’deki siyasetçiler neden susuyor?

CHP’li yöneticiler, yerel meclis üyeleri, hatta kendini Sarıyer’in hamisi ilan eden siyaset aktörleri neden tek kelime etmiyor? Yoksa bu suskunluk, bir ortaklık emaresi midir? Devletin döküm sahası bu kadar kolay mı sahipsiz kalır? Söz konusu .ıkarlar olduğunda mevzuat da, adalet de, kamu yararı da rafa mı kaldırılıyor?

En dikkat çekeni ne biliyor musunuz? Bu skandala ilk tepki CHP’den değil, AK Parti içinden geldi. Metin Külünk, tek cümlelik de olsa sessizliği deldi. Bu bile başlı başına düşündürücü. CHP’nin ana muhalefet olma sorumluluğu bir kenara, Sarıyer’de olan bitene gözlerini kapaması kabul edilemez.

Haber her ne kadar CHP'li yöneticilerin ilgisini çekmese de ulusalda yankı uyandırdı. Karar Gazetesi haberi internet sitesine taşırkeni Metin Külünk bu usulsüzlüğe karşı sessiz kalamadı. Gazeteci Tolgahan Erdoğan da CHP'lilerin sessizliğine isyan etti.

Birileri hâlâ “Devletin malı deniz, yemeyen keriz” anlayışının ekmeğini yiyor. O deniz bizim geleceğimiz, çocuklarımızın hakkı, bu milletin ortak malı. Ama belli ki, bazıları için devlet sadece kendi çıkarlarına hizmet eden bir yapıdan ibaret. İşte bu yüzden mücadelemiz yalnızca bir rant projesine değil, aynı zamanda bu zihniyete karşıdır.

Ben Sarıyerli bir yurttaş, bir bağımsız siyasetçi olarak bu rezaleti görmezden gelemem. Çünkü Sarıyer’in taşı da toprağı da sahası da sahipsiz değil. Sahibi halktır. Ve o halkın sesi Erhan Vergili, susmayacak. Rant çetelerine rahatsızlık vermeye devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.