Erhan Vergili
Köşe Yazarı
Erhan Vergili
 

İsrail’in Zulmüne Karşı Türkiye’nin Onurlu Duruşu ve Devlet Politikası

Türkiye Cumhuriyeti, tarih boyunca mazlumun yanında olmuş, adalet ve vicdanla hareket eden bir milletin temsilcisidir. Bugün, Filistin topraklarında yaşanan insanlık dışı saldırılar karşısında sessiz kalmak ne vicdanla, ne insanlıkla, ne de milli onurumuzla bağdaşmaktadır. İsrail’in yıllardır sürdürdüğü işgal, ablukalar ve sivil halka yönelik saldırılar artık sadece Filistin halkının değil, tüm insanlığın ortak yarası hâline gelmiştir. Türkiye’nin bu tablo karşısında güçlü, kararlı ve ilkesel bir devlet politikası izlemesi zorunludur. 1. Diplomatik Girişimler Türkiye, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere tüm uluslararası platformlarda İsrail’in uluslararası hukuk ihlallerine karşı sistematik girişimlerde bulunmalıdır. Bu kapsamda, Filistin’in bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tanımayan tüm uygulamalara karşı net bir tutum sergilenmelidir. 2. Ticaret ve Siyasi İlişkilerin Gözden Geçirilmesi İnsan haklarını ihlal eden hiçbir ülke ile ekonomik ilişkiler “normal” olarak sürdürülemez. Türkiye, İsrail ile yürütülen ticari anlaşmaları insan hakları kriterleri doğrultusunda yeniden değerlendirmeli, özellikle sivil halka zarar veren sektörlerde işbirliklerini askıya almalıdır. 3. Uluslararası Adaletin Desteklenmesi Türkiye, Filistin’de işlenen savaş suçlarının yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) nezdinde aktif diplomatik destek sağlamalı, delil paylaşımı ve hukuki süreçlerde öncü bir rol üstlenmelidir. 4. İnsani Yardım ve Dayanışma Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için “Akdeniz İnsani Koridoru” adıyla uluslararası bir yardım hattı oluşturulması çağrısında bulunuyorum. Ayrıca Türkiye’deki belediyelerin Filistin şehirleriyle “Kardeş Şehir” protokolleri yaparak, sağlık, eğitim ve barınma alanlarında doğrudan destek vermesi gerekmektedir. 5. Kamu Diplomasisi ve Bilinçlendirme Filistin meselesi sadece bir dış politika konusu değil, aynı zamanda bir insanlık meselesidir. Bu doğrultuda medya, eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bilinç çalışmaları yürütülmeli; gençlerimize uluslararası hukuk ve barış diplomasisi bilinci kazandırılmalıdır. ⸻ Türkiye’nin onurlu duruşu, adaletin ve insanlığın yanında olmaktan geçer. Sessiz kalmak, zulmü onaylamaktır. Biz, barışı savunurken güçlü; adaleti savunurken dik durmalıyız. Filistin halkının yanında olmak, aslında insanlığın onurunu korumaktır. Bu duruş, yalnızca dış politika değil, Türkiye’nin vicdani kimliği meselesidir.
Ekleme Tarihi: 05 Ekim 2025 -Pazar

İsrail’in Zulmüne Karşı Türkiye’nin Onurlu Duruşu ve Devlet Politikası

Türkiye Cumhuriyeti, tarih boyunca mazlumun yanında olmuş, adalet ve vicdanla hareket eden bir milletin temsilcisidir. Bugün, Filistin topraklarında yaşanan insanlık dışı saldırılar karşısında sessiz kalmak ne vicdanla, ne insanlıkla, ne de milli onurumuzla bağdaşmaktadır.

İsrail’in yıllardır sürdürdüğü işgal, ablukalar ve sivil halka yönelik saldırılar artık sadece Filistin halkının değil, tüm insanlığın ortak yarası hâline gelmiştir. Türkiye’nin bu tablo karşısında güçlü, kararlı ve ilkesel bir devlet politikası izlemesi zorunludur.

1. Diplomatik Girişimler

Türkiye, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere tüm uluslararası platformlarda İsrail’in uluslararası hukuk ihlallerine karşı sistematik girişimlerde bulunmalıdır. Bu kapsamda, Filistin’in bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tanımayan tüm uygulamalara karşı net bir tutum sergilenmelidir.

2. Ticaret ve Siyasi İlişkilerin Gözden Geçirilmesi

İnsan haklarını ihlal eden hiçbir ülke ile ekonomik ilişkiler “normal” olarak sürdürülemez. Türkiye, İsrail ile yürütülen ticari anlaşmaları insan hakları kriterleri doğrultusunda yeniden değerlendirmeli, özellikle sivil halka zarar veren sektörlerde işbirliklerini askıya almalıdır.

3. Uluslararası Adaletin Desteklenmesi

Türkiye, Filistin’de işlenen savaş suçlarının yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) nezdinde aktif diplomatik destek sağlamalı, delil paylaşımı ve hukuki süreçlerde öncü bir rol üstlenmelidir.

4. İnsani Yardım ve Dayanışma

Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için “Akdeniz İnsani Koridoru” adıyla uluslararası bir yardım hattı oluşturulması çağrısında bulunuyorum. Ayrıca Türkiye’deki belediyelerin Filistin şehirleriyle “Kardeş Şehir” protokolleri yaparak, sağlık, eğitim ve barınma alanlarında doğrudan destek vermesi gerekmektedir.

5. Kamu Diplomasisi ve Bilinçlendirme

Filistin meselesi sadece bir dış politika konusu değil, aynı zamanda bir insanlık meselesidir. Bu doğrultuda medya, eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bilinç çalışmaları yürütülmeli; gençlerimize uluslararası hukuk ve barış diplomasisi bilinci kazandırılmalıdır.

Türkiye’nin onurlu duruşu, adaletin ve insanlığın yanında olmaktan geçer. Sessiz kalmak, zulmü onaylamaktır. Biz, barışı savunurken güçlü; adaleti savunurken dik durmalıyız.

Filistin halkının yanında olmak, aslında insanlığın onurunu korumaktır.

Bu duruş, yalnızca dış politika değil, Türkiye’nin vicdani kimliği meselesidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Salih altunışık
(05.10.2025 20:37 - #220)
Kalemine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.