Türkiye enerjide dışa bağımlılığı nasıl azaltabilir?
Türkiye enerjide dışa bağımlılığı nasıl azaltabilir?
Uzun dönemli LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) anlaşmalarının, Türkiye’nin "yerli enerji" hedefiyle çeliştiğine dikkat çeken Gürbüz, bu durumun dışa bağımlılığı azaltmak yerine daha karmaşık hale getirdiğini belirtti.
ÖZEL HABER/ TOLGA ŞAHİN
Enerji alanında uzman isimlerden, bağımsız enerji analisti Özgür Gürbüz, Türkiye’nin doğalgaz politikalarını Söz Haber’e değerlendirirken dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
“HÜKÜMETİN AÇIKLAMASI GEREKİYOR”
Boru hatlarıyla gelen gazın LNG’den ucuz olduğunu belirten Gürbüz, “Türkiye, ABD ile hangi koşullarda, hangi fiyattan anlaşma yaptı bunları net olarak bilmiyoruz. Rus tarafı gazın ABD’ye göre daha ucuz olduğunu iddia ediyor ancak bunu hükümet açıklamadığı sürece biz bunu bilemiyoruz. Sadece tahmini olarak konuşabiliyoruz” dedi.
“ABD İKİNCİ BÜYÜK TEDARİKÇİMİZ OLUYOR”
Türkiye’nin enerji politikalarıyla ilgili çelişkiler bulunduğunu belirten Gürbüz, “23 yıl oldu 24’e doğru gidiyoruz birçok enerji bakanı değişti ama hükümetin enerji politikasında hep söylem ‘yerlilik’ oldu. Hükümet her zaman yerlilik oranını artıracağını, dışa bağımlılığı azaltacağını açıkladı. Ancak Türkiye yapılan bu anlaşmalarla Rusya’nın yanında ABD’ye enerji alanında bağımlı hale gelmekte. Rusya’dan doğalgazın %40’ını, ABD’den ise %10’unu alıyorduk. Eskiden sadece Rusya’ya bağımlıydık. Şimdi ABD de ikinci büyük tedarikçimiz haline geliyor ki yeni LNG anlaşmalarıyla birlikte ABD'nin payı da artacaktır” ifadelerini kullandı.
“HALA UZUN YILLAR DIŞARIDAN ALMAK ZORUNDAYIZ”
Karadeniz'de bulunan doğalgaz rezervleriyle ilgili umutlara da temkinli yaklaşılması gerektiğini belirten Özgür Gürbüz, “Bulunan rezervlerle ilgili açıklamalar tüketimi karşılayacağı anlamına gelmiyor. Bu açıklamalarla yüzde 99 olan dışa bağımlılık, yüzde 98’e, 97’ye düşmüştür ancak bu halen oldukça yüksek bir oran. Hiç kimse, Karadeniz’de bulunan gazın bizi tamamen bağımsız yapacağı hayaline kapılmasın. Rezerv ile üretim arasında fark var. Hâlâ uzun yıllar dışarıdan enerji almak zorundayız” dedi.
YERLİLİĞİ ARTIRMAK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?
Türkiye’nin enerji politikalarının iklim hedefleriyle de çeliştiğine değinen Gürbüz, “ Türkiye 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefini açıkladı. Ancak yapılan gaz anlaşmalarına bakıyoruz. Türkiye yapılan anlaşmalarla uzun bir süre dışarıdan enerji ithalatı yapacağı sinyalini veriyor. Bu da dışa bağımlılığın devamı anlamına geliyor. Biz bu bağımlılık meselesini çözmek istiyorsak elimizin altında 2 tane silahımız var. Biri yenilenebilir enerji diğeri ise enerji verimliliği. Enerji ihtiyacımızı güneş, rüzgar ve biokütle gibi kaynaklardan sağladığımızda yerli kaynaklardan ihtiyacımızı karşılamış olacağız. Ancak bunu yapmak yerine Türkiye bir yandan petrol ve gaz aramaya devam ediyor. Uzun vadede halen örneğin ‘ev ısıtmasında gaz kullanacağız’ demek bu. Yenilebilir enerjiye geçmiş olsak, ısı pompası kullanmaya başlasak evleri elektrikle ısıtmak mümkün olacak. Gazın yerini elektrik alabilir” dedi.
“BUNU YAPARSAK BİZ DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTABİLİRİZ”
Gürbüz ayrıca, “Bir konut yapıldığında 60 ila 80 yıl ayakta kalacak bir bina inşa etmiş oluyorsunuz. Eğer bunu doğalgaza uyumlu yapıyorsanız, 60 yıl boyunca aslında doğalgaza bağımlılığa imza atmış oluyorsunuz. Asıl sorun bence burada yani Türkiye’nin öyle bir planlama yapması lazım ki, yeni kurduğu binaları, kentleri elektrikle ısınacak, yalıtımı yüksek, çok az gaz ihtiyacı olacak şekilde yapmalı. Bunu yaparsak biz dışa bağımlılığı azaltabiliriz” ifadelerini kullandı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.



