Türkiye’nin nükleer enerji santraline ihtiyacı var mı?

Özel Haberler 13.10.2025 - 12:14, Güncelleme: 14.10.2025 - 17:28
 

Türkiye’nin nükleer enerji santraline ihtiyacı var mı?

Türkiye’de bir nükleer enerji santrali ihtiyacı olmadığını ve bu santrallerin dışa bağımlılığı arttırdığını belirten Gürbüz, “Türkiye’nin ‘2053 net sıfır emisyon’ hedefine ulaşması için rüzgar ve güneş gibi yerli kaynaklara yönelmesi gerekiyor” dedi.
ÖZEL HABER/ TOLGA ŞAHİN Enerji alanında uzman isimlerden, bağımsız enerji analisti Özgür Gürbüz, Türkiye’nin iklim 2053 hedefiyle ilgili politikalarının hayata geçirilebilmesi için yapılması gerekenleri, Türkiye'nin bir nükleer santrale ihtiyacının olup olmadığını ve bu santrallerin iklim hedefiyle çeliştiği noktaları Söz Haber’e açıkladı. Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltması için elindeki doğal kaynaklara yönelmesi gerektiğini belirten Gürbüz, “Türkiye bir deprem ülkesi olduğu için pek çok bölgesinde jeotermal kaynaklar var. Bunlar işte güneş enerjisi gibi teknolojilerle birleştirilerek suyun sıcaklığı artırılarak konut ısıtılmasında doğalgazı ikame edebilirler. Bakın bu seçeneği hiç konuşmuyoruz nedense. Yenilenebilir enerji kaynaklarının daha ucuz olduğunu biliyoruz. O yüzden de elektrik üretiminden ulaşıma, konutlardaki ısıtmadan sanayiye kadar birçok alanda bizim gazdan petrolden ve kömürden kurtulmamız lazım” dedi. “ABD TEHDİTLE SATMAYA ÇALIŞIYOR” Türkiye’nin nükleer enerji santraline ihtiyacı olmadığını belirten Gürbüz, “Nükleer gibi tehlikeli, pahalı, atık sorunu çözülmemiş bir teknolojiyi ülkeye getirmek gelecek nesillere ciddi bir yük bırakmak anlamına geliyor. Türkiye onun yerine yerli dediğimiz güneş, rüzgar gibi kaynaklarla çok rahat elektrik üretebilir ve enerji talebini karşılayabilir. Nükleer dediğin teknoloji dışa bağımlı bir teknoloji. Ve politik bir konu bu. Mesela Rusların nükleer pazarından çıkması için, Çinlilerin girmemesi için Amerika şu an nükleer propagandası yapıyor Trump’la beraber. Bunun arkasında yatan neden ekonomik bir gerçeklik değil, politika. Örneğin başta Polonya, Çekya gibi Rusya’dan çekinen ve korkan ülkeleri ‘Rusya’dan alma’ diyerek tehdit ediyorlar. Korkuyla ne yapacağını düşünen ülkelere ise, ‘İşte nükleer santral. Biz size satalım’ diyorlar” dedi. “BUNLAR OLMADAN İKLİM HEDEFİ NASIL SAĞLANACAK?” Türkiye'nin iklim 2053 hedeflerine de değinen Gürbüz, “Gaz, kömür, fosil yakıt, nükleer santral gibi seçeneklere yöneldiğinizde iklim ve çevre sorunları ortaya çıkıyor. Gezegen cehenneme dönüyor, radyoaktif atık sorunları oluyor. Bunlar bitki örtüsünü bozuyor, sularak karışıyor, insan vücuduna ulaşarak ciddi sorunlara neden oluyor. Bunu hepimiz görüyoruz, bunun artık şakası yok. ‘2053 net sıfır atık’ diyorlar. Vadeli gaz anlaşmaları yapmaya devam ederken gaz, petrol aramaya devam ederken nükleere yönelirken bu hedefi nasıl tutturacağız? Türkiye ‘ben gazdan vazgeçiyorum ama süreç içerisinde ihtiyacım olan gazı da mümkün olduğunda yerli (bulduğum) gazdan karşılamak istiyorum’ derse mantıklı ama gazla ilgili anlaşmalar yapılması niyetin zaten bu olmadığını gösteriyor. Gazla vedalaşma, kömür santrallerini kapatmakla ilgili bir tarih duymadık. Bunun aksine halen kömüre dayalı termik santral yapılmasına, 2045’te bile teşvik verilmesine ilişkin açıklamalar yapılıyor. Petrolden kurtulmak için elektrikli araçlara yönelmek gerekiyor. Bu sadece otomobil değil, tren, tramvay ve metrolarda da sağlanmalı. Türkiye’de bunlar olmayınca iklim hedefi nasıl sağlanacak?” diye konuştu. “DÜNYA NÜKLEERDEN UZAKLAŞIYOR” Dünyada nükleer enerjiden uzaklaşmaya yönelik bir eğilim olduğuna dikkat çeken Gürbüz, “Almanya nükleer santrallerini kapattı. Yine İspanya’da nükleerden vazgeçme politikası uygulanıyor. Tayvan örneğin 6 nükleer reaktörünü kapattı. Belçika’da yine 2 reaktör kaldı. Amerika’da ise evet nükleer reaktör var ancak şuan yapımı devam eden reaktör yok.  Ancak bunlar uluslararası medyada pek haber olmuyor, bu haberleri sevmiyorlar” ifadelerini kullandı. İLGİLİ HABERLER 
Türkiye’de bir nükleer enerji santrali ihtiyacı olmadığını ve bu santrallerin dışa bağımlılığı arttırdığını belirten Gürbüz, “Türkiye’nin ‘2053 net sıfır emisyon’ hedefine ulaşması için rüzgar ve güneş gibi yerli kaynaklara yönelmesi gerekiyor” dedi.

ÖZEL HABER/ TOLGA ŞAHİN

Enerji alanında uzman isimlerden, bağımsız enerji analisti Özgür Gürbüz, Türkiye’nin iklim 2053 hedefiyle ilgili politikalarının hayata geçirilebilmesi için yapılması gerekenleri, Türkiye'nin bir nükleer santrale ihtiyacının olup olmadığını ve bu santrallerin iklim hedefiyle çeliştiği noktaları Söz Haber’e açıkladı. Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltması için elindeki doğal kaynaklara yönelmesi gerektiğini belirten Gürbüz, Türkiye bir deprem ülkesi olduğu için pek çok bölgesinde jeotermal kaynaklar var. Bunlar işte güneş enerjisi gibi teknolojilerle birleştirilerek suyun sıcaklığı artırılarak konut ısıtılmasında doğalgazı ikame edebilirler. Bakın bu seçeneği hiç konuşmuyoruz nedense. Yenilenebilir enerji kaynaklarının daha ucuz olduğunu biliyoruz. O yüzden de elektrik üretiminden ulaşıma, konutlardaki ısıtmadan sanayiye kadar birçok alanda bizim gazdan petrolden ve kömürden kurtulmamız lazım” dedi.

“ABD TEHDİTLE SATMAYA ÇALIŞIYOR”

Türkiye’nin nükleer enerji santraline ihtiyacı olmadığını belirten Gürbüz, “Nükleer gibi tehlikeli, pahalı, atık sorunu çözülmemiş bir teknolojiyi ülkeye getirmek gelecek nesillere ciddi bir yük bırakmak anlamına geliyor. Türkiye onun yerine yerli dediğimiz güneş, rüzgar gibi kaynaklarla çok rahat elektrik üretebilir ve enerji talebini karşılayabilir. Nükleer dediğin teknoloji dışa bağımlı bir teknoloji. Ve politik bir konu bu. Mesela Rusların nükleer pazarından çıkması için, Çinlilerin girmemesi için Amerika şu an nükleer propagandası yapıyor Trump’la beraber. Bunun arkasında yatan neden ekonomik bir gerçeklik değil, politika. Örneğin başta Polonya, Çekya gibi Rusya’dan çekinen ve korkan ülkeleri ‘Rusya’dan alma’ diyerek tehdit ediyorlar. Korkuyla ne yapacağını düşünen ülkelere ise, ‘İşte nükleer santral. Biz size satalım’ diyorlar” dedi.

“BUNLAR OLMADAN İKLİM HEDEFİ NASIL SAĞLANACAK?”

Türkiye'nin iklim 2053 hedeflerine de değinen Gürbüz, “Gaz, kömür, fosil yakıt, nükleer santral gibi seçeneklere yöneldiğinizde iklim ve çevre sorunları ortaya çıkıyor. Gezegen cehenneme dönüyor, radyoaktif atık sorunları oluyor. Bunlar bitki örtüsünü bozuyor, sularak karışıyor, insan vücuduna ulaşarak ciddi sorunlara neden oluyor. Bunu hepimiz görüyoruz, bunun artık şakası yok. ‘2053 net sıfır atık’ diyorlar. Vadeli gaz anlaşmaları yapmaya devam ederken gaz, petrol aramaya devam ederken nükleere yönelirken bu hedefi nasıl tutturacağız? Türkiye ‘ben gazdan vazgeçiyorum ama süreç içerisinde ihtiyacım olan gazı da mümkün olduğunda yerli (bulduğum) gazdan karşılamak istiyorum’ derse mantıklı ama gazla ilgili anlaşmalar yapılması niyetin zaten bu olmadığını gösteriyor. Gazla vedalaşma, kömür santrallerini kapatmakla ilgili bir tarih duymadık. Bunun aksine halen kömüre dayalı termik santral yapılmasına, 2045’te bile teşvik verilmesine ilişkin açıklamalar yapılıyor. Petrolden kurtulmak için elektrikli araçlara yönelmek gerekiyor. Bu sadece otomobil değil, tren, tramvay ve metrolarda da sağlanmalı. Türkiye’de bunlar olmayınca iklim hedefi nasıl sağlanacak?” diye konuştu.

“DÜNYA NÜKLEERDEN UZAKLAŞIYOR”

Dünyada nükleer enerjiden uzaklaşmaya yönelik bir eğilim olduğuna dikkat çeken Gürbüz, “Almanya nükleer santrallerini kapattı. Yine İspanya’da nükleerden vazgeçme politikası uygulanıyor. Tayvan örneğin 6 nükleer reaktörünü kapattı. Belçika’da yine 2 reaktör kaldı. Amerika’da ise evet nükleer reaktör var ancak şuan yapımı devam eden reaktör yok.  Ancak bunlar uluslararası medyada pek haber olmuyor, bu haberleri sevmiyorlar” ifadelerini kullandı.

İLGİLİ HABERLER 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.