Cumhuriyetin 102.yılını kutluyoruz, bundan tam 102 yıl önce Selanikli bir yetim, kula kulluk eden bir millete, tarihin en gururlu hitabını yaptı:
“Efendiler!”
Bir milletin yere düşen başını kaldırdı.
Özgürlüğün, bağımsızlığın, onurun adını yeniden yazdı.
Kahraman vatanseverler, vatan savunmasında şehit olurken sarayında beşinci nikahını kıyan padişahtan aldı yetkiyi ve yüce Türk milletine verdi!
“Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” diyerek Türk milletine yüzyıllardır vurulan prangayı kırdı attı!
Bize düşen görev ise, yine Atatürk’ün sözünde saklı:
“Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz”
Cumhuriyet bir karakterdir, Cumhuriyet esarete karşı direniştir; karanlığa karşı aydınlıktır.
Onun kurduğu Cumhuriyeti koruyup kollamak, yüceltmek ve yaşatmak için;
Hatırlayın efendiler, hatırlayın!
Selanikli yetim Mustafa’yı hatırlayın!
Cumhuriyet için mücadele ederken kendinizi yorgun, yılgın hissederseniz, Selanik’te mavi gözlerini dünyaya açan bebek Mustafa’yı hatırlayın!
Kendinizi güçsüz, biçare hissettiğinizde, kardeşleri difteri ve kuş palazından küçük yaşta hayatını kaybederken aynı hastalıklara direnen ve yenen minik Mustafa’yı hatırlayın!
Kendinizi yorgun, halsiz hissettiğinizde, 7 yaşında babasını kaybeden ve yetim kalan Mustafa’yı hatırlayın!
İnancınızı kaybettiğinizde, her gördüğünde elini öptüğü anası karşı çıkmasına rağmen askeri okula gitmek için direten kararlı yetim Mustafa’yı hatırlayın!
Ortopedik yatağınıza yatıp sırt ağrısından dert yandığınızda, 57 yıllık hayatında cepheden cepheye koşan, kendi yatağından çok taşta toprakta yatan Mustafa Kemal’i hatırlayın!
Grip olup yatak döşek yattığınızda, Trablusgarp Savaşı’nda gözünün şehla kalmasına neden olacak elim kazaya rağmen elindeki kılıcı bırakmayan Mustafa Kemal’i hatırlayın!
Soğuk algınlığı geçirdiğinizde, Çanakkale Savaşı’nda tir tir titrerken sıtmanın yanında böbrek ağrılarına rağmen dimdik ayakta duran Mustafa Kemal’i hatırlayın!
Ayağınız, kolunuz kırıldığında, kendinizi attığınızda yatağınıza, İstiklal Harbi’nde kırılan kaburgalarına rağmen koşa koşa cepheye giden Mustafa Kemal’i hatırlayın!
Kendinizi zorda, kararsız, bitkin, yorgun, çaresiz hissettiğiniz her anda;
Cumhuriyeti kurmaya hazırlanırken vefat eden annesinin cenazesine gidemeyen yetim ve öksüz Mustafa’yı düşünün!
Çocukluğunda yaşadığı sıtmanın etkisini tüm ömrü boyunca hissetmesine rağmen bir milleti kulluktan efendiliğe çıkarmak için yılmadan çalışan Mustafa Kemal’i düşünün!
Anasını, kız kardeşini ardında bırakıp “Ya istiklal ya ölüm” diyerek Anadolu’nun bilinmezliğine yürüyen Mustafa Kemal’i hatırlayın!
İstanbul’da yabancı gemilerini gördüğünde “Geldikleri gibi giderler” diyen Mustafa Kemal’in kararlılığını düşünün!
Topraklarında gavur postalı dolaşan, esir alınmış vatanı sıfırdan yaratmak, Türk milletini esir etmemek için kendi hayatını feda eden Mustafa Kemal’i düşünün!
Türk Gençliğine rehber olan Nutuk’u yazmak için eline aldığı kalemi, geçirdiği kalp krizlerine rağmen bırakmayan Mustafa Kemal gelsin aklınıza!
Cumhuriyeti kuran Atatürk’ün bu süreçte nelerden fedakarlık ettiğini oturun bir düşünün!
Ve zorluklarla kurulan bu cumhuriyetin ayakta kalması için siz neler yaptınız, oturun bir sorgulayın!
Hatırlayın efendiler, hatırlayın!
Selanikli yetim Mustafa’yı hatırlayın!
Cumhuriyet’in ne şartlarda kurulduğunu hatırlayın!
Alın terini, gözyaşını hatırlayın!
Selanikli yetim Mustafa’nın bize bıraktığı mirası hatırlayın!

